Mahkemece ,davanın kabulü ile aracın davalılara iadesi ile ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan misli ile değişim bunun mümkün olmaması halinde aracın motorunun ücretsiz onarımına ilişkin olup, mahkemece, misli ile değişim talebinin kabulüne karar verildiğine göre kabul edilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine nispi vekalet ücretlerine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
Davacı vekili; davalılarca satılan aracın ayıplı olduğunu, bu ayıbın imalattan kaynaklandığını, davacının seçimlik haklarını kullanmakta serbest olduğunu, müvekkilimin gizli ayıplı otomobili kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı, misli değişim talebinin kabül edilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 2....
Davacı vekili aracın ayıplı olduğunu ve misli ile değiştirilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de araçtaki ayıbın yarattığı değer kaybı ve kullanım süresi göz önüne alındığında misli ile değişimin taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesine aykırı olacağı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesinin bu gerekçelerle misli değişim yerine bilirkişilerce yapılan inceleme sonucu tespit edilen 1.913,80 TL değer kaybına hükmetmiş olması hukuka uygun olduğundan davacı vekilinin bu istinaf talebi yerinde değildir. Ancak mahkeme hakimi taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesini gözeterek taktiren misli ile değişim yerine değer kaybına hükmetmiş olduğundan davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin koşulları bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu istinaf haklı olduğundan davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür....
KARAR Davacı, 08.07.2014 tarihinde dava konusu aracı satın aldığını, bu otomobilin kullanıma başlandıktan çok kısa süre sonra başlamak üzere bir çok defa motor arıza lambası yanması nedeniyle servise götürülüp tamir edilmesine rağmen son olarak 20.10.2014 tarihinde tekrar arıza verdiğini ve servis tarafından turbo radyatör sisteminin yeniden onarılması gerektiği bilgisi verilmesi üzerine onarımın kabul edilmediğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı bir ürün olduğunu ileri sürerek, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 23.03.2018 tarihli dilekçesi ile seçimlik hakkın ayıpsız misli ile değişim olarak kullanıldığını beyan etmiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde; tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir....
KARAR Davacı, 29.06.2015 ve 30.06.2015 tarihlerinde davalıdan iki adet Fiat 500x marka ve model otomobil satın aldığını, bu otomobillerden birinin sinyal ve far işlemi yapan kolunun bozulması nedeniyle servise başvurulduğunu, servisin dava konusu otomobilin bu parçasının değişmesi gerektiği bilgisi vermesi karşısında bunu kabul etmeyerek ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimini talebinde bulunulduğunu, ancak bu talebin karşılanmadığını, bunun yanında otomobilin plakalarının yuetkili servis tarafından hatalı monte edilmesi nedeniyle aracın tamponunda gereksiz yere bir deli açıldığını, dava konusu otomobilin bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu otomobilin arızalanmış olan sinyal kolunun davacı asilin talebi üzerine 29.12.2015 tarihinde değişiminin yapıldığını ve halen de sorunsuz olarak kullanıldığını, davacının bu onarım için servise gelerek “... 8....
Şirketi'ne ihbar edilmesini; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: -Bilgisayar mühendisi ..., Nitelikli hesap uzmanı ... ve Mali müşavir ...'dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 30/01/2024 tarihli bilirkişi raporu, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeniyle davacının TBK 227 uyarınca ayıplı ürünün misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taşınır satışı TBK m.209 – 236 maddeleri arasında düzenlenmiştir ve satıcının ayıplı maldan sorumluluğu, dolayısıyla alıcının bu halde sahip olacağı seçimlik haklar bu maddelerde ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra TTK m.23 f.1-c’de bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla tacirler arası satış ve mal değişimlerinde TBK'daki satış sözleşmesi ve mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir....
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda motordaki hasarın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, motor kısmındaki sorunun biyel kolu ile kapak kısmını bağlayan vidalardan veya montaj kusurundan kaynaklandığı, motorun mevcut haliyle tamirinin mümkün olmayıp, yenisi ile değiştirilmesinin gerektiği, yenisiyle değişim için parça bedeli ve işçilik dahil 33.882,93TL masraf gerektiği belirtilmiştir. Davalı taraflar istinaf dilekçelerinde görev ve sorumluluk yönünden istinaf talebinde bulunmuşlardır. Dosya kapsamı ile davacının tüketici olduğu sabittir. 4077 sayılı Yasa gereğince imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı mal sebebiyle tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu olduklarından bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. Davacının satın aldığı aracın motorunun gizli ayıplı olduğu dosya kapsamı ile ispatlanmıştır....
Davalı, aracın ayıplı olmadığını, ayıp ihbar yükümlülüğüne uyulmadağını, aracın ayıpsız misli ile değişim şartlarının oluşmadığını ve araç boyasındaki kusurların dış etkenlere bağlı olarak oluştuğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne, aracın yenisi ile değiştirilmesine ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalıdan 13.06.2009 tarihinde satın aldığı aracın tavan boyasının dökülmeye başladığı ve aracın ayıplı olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmış olup mahkemece, yapılan keşif sonucu Otomotiv uzmanı, makine mühendisi ve kaporta ustası bilirkişilerden rapor alınmıştır....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekilleri istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı tarafça 2021 Model aracın 10/06/2021 tarihinde sıfır ve garantili olarak satın alındığı, satın alma sonrasında aracın sürekli hararet yaptığı, araçta beklenen faydayı sağlayamadığını beyan ederek misli ile değişim talepli eldeki dava açılmıştır....