Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde, ürünün ayıplı olması halinde tüketicinin kullanabileceği seçimlik haklar düzenlenmiş olup ''Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; (1) a)Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz....

tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonmik eksiklikler içeren mollar ayıplı mal olarak kabul edilir” şeklinde düzenlenmiş olduğunu, aynı yasanın 11. maddesinde de malın ayıplı olduğu durumlarda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olduğunu, buna göre betirtilen ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı tekdirde sözleşmeden dönme hakkı kapsamında ayıplı ürünlerin iadesi ve bedelinin ödenmesi amacıyla Düzce 2....

Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü ancak bununla birlikte tüketicinin seçimlik hakkını hangi yönde kullandığı hususunda tereddüt var ise de, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir....

    geçmiş ve onay almış araçların sağ ve sol kapı panellerinin üst kısmında üretim hatası değil, dış etken ile hasar gördüğü kesin olarak söylenebileceğini savunarak dava konusu olayda kesinlikle üretim kaynaklı olmayıp davacının haksız davasının reddini, mahkeme aksi kanatte olması ihtimalinde ise; misli ile değişim ve aarç bedelinin iadesi yönündeki talebi karşılıklı menfaatler dengesi ve hakkaniyet kurallarına aykırı düşeceğinden semen tenziline, mahkemece araç misli ile değişim veya bedeli iadesine kararı verilmesi halinde ise davacının araçtan elde ettiği menfaatin, aracı kullanması sebebiyle oluşan yıpranma bedelinin ve araçta oluşan değer kaybının mahsubunu veya müvekkiline ödenmesini istemiştir....

    Noterliği'nin10.09.2019 tarih ve 13855 yevmiye numaralı ihtarı ile ayıp ihbarında bulunularak aracı iade etmeye hazır olduklarını ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiğini, ancak müvekkilinin işbu ihtarına karşı davalılardan T4 cevap vermediğini, diğer davalının ise Kadıköy 4....

    Gerek 6502 sayılı Yasanın 11/3. maddesinın “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.”...

      Davacının 24.11.2005 tarihinde satın aldığı aracın 26.11.2005 tarihinde 300 km de iken motorun arızalandığı, servis tarafından araç motorunun değiştirilmesi gerektiğinin davacıya bildiridiği, davacının bunu kabul etmeyerek 12.12.2005 tarihli yazısı ile aracın yenisi ile değiştirilmesini davalı satıcıdan istediği ve ayrıca tüketici hakem heyetine de başvurarak değişim kararı verildiği uyuşmazlık konusu değildir. 4077 sayılı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 1 ve 2. fıkraları “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında 2008/14787-20093729 veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir....

        Araçta devam eden bir arıza bulunmadığından ve giderilmiş olduğundan misli ile değişim veya bedel iadesi yapılması mümkün değildir. Ancak araçtaki arızlara bağlı olarak 31/12/2016 tarihli, 07/01/2012 tarihli, 11/01/2017 tarihli, 17/01/2017 tarihli, 03/02/2017 tarihli onarım işlemleri ile ilgili davacıdan onarım ücreti olarak toplamda 7.805,54 TL tahsil edilmiştir. Araçtaki arızanın araçta herhangi bir değer kaybına neden olunmaksızın giderilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 18/10/2021 tarihli raporda dava konusu araçtaki şikayete konu beyin arızaları kullanıcı kaynaklı olmadığı aracın imalatından kaynaklı ayıpla ilgili de olmadığı otobüsün yapmış olduğu km yani metal yorgunluğuna bağlı arızalar olduğu tespit edilip araçta ayıp bulunmaması nedeniyle misli değişim ya da bedel iadesini mümkün olmayacağı ancak 7.805,54 TL onarım bedenilinin istenebileceği rapor edilmiştir....

          Dava satılanın ayıplı olması iddiasına dayalı misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı T.B.K. 230 maddesinde "birden çok mal veya birden çok parçadan oluşan bir mal birlikte satılmış olupta bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa dönme hakkının bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabileceği, ancak alıcıya veya satıcıya önemli bir zarar vermeksizin ayıplı parçanın diğerinden ayrılmasına imkan yoksa dönme hakkının satılanın tamamını kapsamasının zorunlu olduğu" düzenlenmiştir....

            Davalı vekili, mahkemenin kurduğu hükmün yerinde olmadığını, kurulan hükme göre de aracın iadesi yönünde hüküm tesis edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, misli ile değişimin onarılacak bir arıza için Medeni Kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil edeceğini, ihbar yükümlülüğünün de süresinde yerine getirilmediğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında araç alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, araçta varlığı iddia edilen ayıpları üretimden mi yoksa kullanımdan mı kaynaklı olduğu, davacının kullandığı misli ile değişim seçimlik hakkının Medeni Kanunun 2.maddesine aykırı olup olmadığı ve mahkemece kurulan hükümde misli ile değişim kararı verilmiş olmasına rağmen aracın davalıya iadesi yönünde hüküm tesis edilmemesinin hukuka aykırı olup olmadığı hususundadır....

            UYAP Entegrasyonu