Hal böyle olunca, mahkememizce, araç devredildiğinden ayıpsız misli ile değişim talebine yönelik davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından talep usulden reddedilmiş olup, davacının seçimlik hakkını ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak terditli sunduğu dikkate alınarak, işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece satıcıya karşı kullanılabileceği, nitekim Yargıtay 13....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı avukatı tarafından verilen 11/10/2021 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi incelemesine esas keşif tarihinden sonra keşfin yapıldığı tarihi öğrendiklerini, hukuki dinlenilme haklarının engellendiğini,bu şekilde alınan bilirkişi raporuna da itiraz ettiklerini, davacının davaya dayanak ettiği ayıpların tamamını bilerek aracı satın aldığını, ayıp olduğu iddia olunan ayıpların satış anında mevcut olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bedelde indirim yapılacak miktarın bilirkişilerce yanlış hesaplandığını beyanla kararın kaldırılmasnı talep etmiştir. GEREKÇE; Taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Satılan malın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları Borçlar Kanunu 227....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle bedelde indirim lmadığı takdirde ayıpsız misli ile değişim istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeninden sayılan hallerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde, davacı ile davalı arasında sözlü olarak eser sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin bedelinin 13.000,00 TL olup iş bedelinin ödendiği uyuşmazlık konusunun işin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davacının talebinin sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp oranında bedelde indirim olup olmadığı ve bedelden indirim miktarının tespiti hususu olduğu anlaşılmaktadır. HMK'nın 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi hakime aittir. Tarafların olayları anlatırken olayların hangi hukuki müesseslere veya kanun maddelerine temas ettiğini açıkça ifade etmeleri gerekmez....
Dava, 07/10/2022 tarihli araç satış sözleşmesine istinaden davacıya teslim edilen traktörün gizli ayıplı olduğu iddiasıyla, araç bedelinden indirim yapılmak suretiyle, Mahkemece tespit edilecek tutarın tarafına iadesi istemine ilişkin olup; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davaya konu traktörün çalıştığı saatin düşürülmesi suretiyle gizli ayıplı olarak satışının yapılıp yapılmadığı, gizli ayıplı olduğunun kabulü halinde, davacı alıcının seçimlik haklarından olan bedelde indirim isteyebilip isteyemeyeceği, isteyebilir ise tutarı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. ... K.sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Mahkememize tevzi edilmiştir. 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir....
bu dava ile de misliyle değişim talebinin mahkememizce yerinde görülmediği, davacı tarafından da terditli olarak bedelde indirim istenildiğinden, bedelde indirim seçimlik hakkı yönünden ancak satıcıya karşı dava açma hakkının bulunduğundan ve Davalı satıcı olmadığından istinaf ilamı da dikkate alınarak bedelde indirim hakkının satıcıya karşı kullanılması mümkün değildir....
kullanıldığı ve kendilerinin konaklamadığı gece yabancı uyruklu bir müşterinin bu odada kaldığı iddiasının soyut iddia mahiyetinde olduğu ve davalı tarafça da kabul edilmediği, davacıların iade talep ettikleri meblağın iddia olunan koşullar nedeniyle otelde geçirilmeyen 2 gece ücreti 9.200,00 TL ve ayıplı hizmet nedeniyle kalan 2 gece ücreti olan 9.200,00 TL den %50 indirim yapılması ve buna ek olarak manevi tazminat talebi olduğu hizmete ilişkin bedelde indirim talep edilen 13.800,00 TL(9.200,00 TL+4.600,00 TL)'nin tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu ve ispata elverişli tanık beyanı dışında bir delil bulunmadığı hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini ispat yükü davacılara ait olmakla, dayanılan bilirkişi delili davacı tarafça ileri sürülmediğinden ve iddia olunan vakaların yaşandığı tarihteki durumunun keşif marifetiyle tespiti mümkün görülmediği..." gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı iş sahibi, TBK’nın 475/1-1 maddesi gereğince ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin tahsilini talep etmiş ve mahkemece yapılan yargılama neticesinde bedelin iadesine karar verilmiş ise de; yapılan iki ayrı bilirkişi incelemesinde eserin ayıplı olduğu belirtilmiş, ancak eserin kullanılamayacağı veya hakkaniyet gereği iş sahibinin kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olup olmadığı alınan raporlarda değerlendirilmemiştir. Eser sözleşmesinde iş sahibi sözleşmeden dönerek bedelin iadesini istese de, eser kabule zorlanamayacak derecede ayıplı değilse, hakim bilirkişiye ayıp giderim bedelini belirleterek bedelde indirim yapabilir. Ayrıca, dava konusu pistonun davalı tarafça, kendisinin taktığı piston olmadığı, fatura dayanak gösterilerek itiraz edilmiş olmasına karşın bu husus da yargılama sırasında açıklığa kavuşturulmamıştır....
İhtilaf teslim edilen direklerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın süresinde yapılıp yapılmadığı, davalının bedelde indirim talep etme hakkının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktır. Bilirkişilerce yapılan incelemede taraf ticari defterlerinin uyumlu ve davacının takip miktarı kadar davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Cevap dilekçesi ile sunulan delillerin incelenmesi sözleşme konusu ürünlerin ayıplı olduğu ve davacıya süresinde bildirildiği kabul edilse dahi geçi kabul tarihi itibariyle teslim edilen malların ayıpsız ve sözleşmeye uygun olduğu dava dışı idarenin tespitleri ile sabittir. Davalı ürünlerin ayıplı olması nedeniyle şantiyede işlerin 10 gün durduğunu beyan ettiği cevap dilekçesinde bedelde indirim nedeniyle ödeme yapmadığını savunmadığı gibi işi üçüncü kişiye yaptırdığına ilişkin herhangi bir delili de cevap dilekçesine eklememiştir....
Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Ancak Dairemiz eserin ayıplı olarak imal edilmiş olması halinde hangi seçimlik hakkın uygun olduğunu belirlemek mahkemeye ait olduğundan eserin reddini gerektirir nitelikte ayıplı olmaması halinde seçimlik hakkın dönme olarak kullanılmasına rağmen bedelde indirim seçimlik hakkının uygulanması gerektiğini kabul etmektedir (Yargıtay 15. H.D.'nin 18.02.2015 gün 2014/5389 Esas, 2015/801 Karar sayılı ilâmı). Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen inşaat mühendisi bilirkişi raporundan, davalının gerçekleştirdiği iş ve imalâtların delil tespitinden sonra sökülüp kaldırıldığı ve zeminde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada çeşitli fotoğraf ve deliller bulunduğu gibi, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/2 D. iş sayılı tespit dosyasında mahallinde saptanan bulgular bilirkişi raporunda belirtilmiştir....