Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmet nedeniyle manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, somut olayın özelliğine ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre her iki tarafın yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 179,31 TL. kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı, davalıdan satın aldığı aracın aynı şirket tarafından 21.4.2006 tarihinde yapılan onarım ve bakım ile parça değişikliklerinden sonra meydana gelen kaza sonrası yapılan tespitle alınan bilirkişisi raporu ile verilen hizmetin ayıplı olduğunun saptandığını ileri sürerek, ödediği tamir bedeli ile diğer masrafları talep etmiş, davalı ise, verilen hizmetin ayıplı olmadığını ve tespit bilirkişisi raporuna itiraz ettiklerini savunmuştur. Mahkemece, tespit bilirkişisi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. HÜkme esas alınan 28.8.2006 tarihli tespit bilirkişisi raporunda, aracın davalının servisinde kaza nedeni ile sol ön kısmındaki mekanik arızanın onarımı esnasında şanzıman yağının kaçırıldığı ve daha sonra ikmalinin unutulduğunu ve kazada verilen ayıplı hizmet nedeniyle davalı şirketin 2008/12653-2807 kusurlu olduğu açıklanmıştır. Bu raporda aracın 38.439 km'sinde olduğu anlaşılmaktadır....

      Davalı vekili, ayıplı olduğu iddia edilen cihazlara ilişkin davacı tarafından davalıya yapılan bir ayıp ihbarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        vekilinin temyiz itirazları yönünden; mahkemece birleşen dava yönünden hizmet binasının yüklenici tarafından gerçekleştirilen bölümünün yüklenicinin kusur oranı (%70) esas alınarak 57.530.319,095TL’nin yükleniciden alınarak idareye verilmesine karar verilmiştir. Hükümde idarenin %30 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Dosya kapsamındaki 13.11.2015 tarihli inşaat mühendisi raporu incelendiğinde; hizmet binasında yüklenicinin kusuru nedeniyle ortaya çıkan etriye sıklaştırmasının binanın her noktasında yapılacağı ayrıca deprem yönetmeliğine uygunluğun sağlanması için güçlendirmenin ekonomik olmayacağı, binanın yıkılıp yeniden yapılması gerektiği, tasfiye aşamasında hizmet binasının güçlendirme projesi uygulanarak standartlara uygun hale getirilebileceği, belirtilmekle yüklenici tarafından tasfiye aşamasına kadar yapılan imalatların ayıplı olduğu anlaşılmaktadır....

          -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek aracın yenisiyle değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde araç satış bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, aracın garanti şartları arasında garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla 1 yıl içinde aynı arızanın 2’den fazla tekrarlanması durumunda ücretsiz olarak değiştirme işlemi yapılacağına ilişkin düzenleme bulunduğu, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu aracın ayıptan ari yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava ayıplı araç iddiasına dayalı olarak terditli açılan misliyle değişim veya bedel iadesi taleplerine ilişkindir....

            Süresinde ayıp ihbarı yapılmışsa, açık ayıplı imalatın bedeli eserin teslim edildiği ve ayıp ihbarının yapıldığı, gizli ayıplı imalatın bedeli de gizli ayıbın ortaya çıktığının anlaşıldığı tarihteki rayiçlerle istenebilir. Şayet sözleşmede özel düzenlemeler varsa öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir. Sözleşme eki Bayındırlık İşleri Genel Şartmanesi'nin 23.maddesine göre üstlenilen yapım ve hizmet işlerinin her türlü sorumluluğu kesin kabul işlemlerinin idarece onaylanması tarihine kadar tümüyle yükleniciye aittir. Bu nedenle yüklenici gerek malzemenin kötülüğünden ve gerekse yapım ve hizmet işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeleri kendi hesabına derhal yapmak zorundadır. Bu hükme göre, eksik işler ile açık ve gizli ayıplı işlerin kesin kabul tutanağının idarece onaylanmasından önce, yani ......

              Süresinde ayıp ihbarı yapılmışsa, açık ayıplı imalatın bedeli eserin teslim edildiği ve ayıp ihbarının yapıldığı, gizli ayıplı imalatın bedeli de gizli ayıbın ortaya çıktığının anlaşıldığı tarihteki rayiçlerle istenebilir. Şayet sözleşmede özel düzenlemeler varsa öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir. Sözleşme eki Bayındırlık İşleri Genel Şartmanesi'nin 23.maddesine göre üstlenilen yapım ve hizmet işlerinin her türlü sorumluluğu kesin kabul işlemlerinin idarece onaylanması tarihine kadar tümüyle yükleniciye aittir. Bu nedenle yüklenici gerek malzemenin kötülüğünden ve gerekse yapım ve hizmet işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeleri kendi hesabına derhal yapmak zorundadır. Bu hükme göre, eksik işler ile açık ve gizli ayıplı işlerin kesin kabul tutanağının idarece onaylanmasından önce, yani ......

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava;taraflar arasında sözleşmenin akdedildiği, davalının eksik ve gereği gibi ifa edememesi iddiasına dayalı olarak açılan tazminat davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu incelendiğinde; taraflar arasında sözleşmenin akdedildiği, davalının eksik ve gereği gibi ifa edememesi iddiasına dayalı olarak tazminat davası açtığı ancak dosyanın tetkikininde arabuluculuk tutanağına rastlanılmadığı 05.11.2021 tarihli duruşmada davacı vekilin beyanında arabuluculuğa basvurmadığı bildirilmiştir. Arabuluculuk, 6325 sayılı Kanun ile hukukumuza giren Mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir. 19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. “3....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava;taraflar arasında sözleşmenin akdedildiği, davalının eksik ve gereği gibi ifa edememesi iddiasına dayalı olarak açılan tazminat davasından ibaret olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu incelendiğinde; taraflar arasında sözleşmenin akdedildiği, davalının eksik ve gereği gibi ifa edememesi iddiasına dayalı olarak tazminat davası açtığı ancak dosyanın tetkikininde arabuluculuk tutanağına rastlanılmadığı 05.11.2021 tarihli duruşmada davacı vekilin beyanında arabuluculuğa basvurmadığı bildirilmiştir. Arabuluculuk, 6325 sayılı Kanun ile hukukumuza giren Mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir. 19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. “3....

                    olunan maddi zararın davalı şirketlerce müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalı şirketler tarafından müvekkiline ayıplı hizmet sunulduğunun tespiti ile ayıplı hizmet sunulması nedeniyle müvekkil şirkete satılanın ayıpsız bir benzerinin verilmesine veya bunun mümkün olmaması halinde, satılan ile aynı özellikteki benzerinin dava tarihindeki değerine karşılık HMK 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak şimdilik------ bedelin, satılanın servise kabul edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, davalı şirketler tarafından, tamir süresince kullanımı için müvekkili şirkete yedek ürün verilmemesi ve tamir süresinin aşılması, müvekkili şirketin tamir süresince satılanı kullanamaması nedeniyle uğramış olduğu zararlar ancak bilirkişi marifetiyle tespit edileceğinden, işbu zararlara karşılık HMK 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak şimdilik ---- maddi tazminatın...

                      UYAP Entegrasyonu