Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir....

    nin davalı ...... aleyhine maddi tazminat istemiyle açtığı davanın kısmen kabulü ile; 2.759,40 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlenmiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine; davacıların davalı ......aleyhine manevi tazminat istemiyle açtıkları davanın kısmen kabulü ile 1000'er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren değişken yasal faizi oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak her bir davacıya ayrı ayrı verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, taraflar arasında imza edilen “erken rezervasyon” sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle karşılıksız kalan ödemenin tahsiline ilişkindir. İlk derece yargılama makamınca; davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan rezervasyon sözleşmesi, ödeme belgesi, ......

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, ikinci el aracın ayıplı çıktığı iddiasına dayalı ayıp sebebiyle bedelde indirim ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden, Yargıtay 13. HD'nin 11/06/2014 gün ve 2014/4307 E.-2014/18685 K. sayılı kararında ve diğer yerleşik uygulamalarında özetle, "...dava konusu olayda ise, satın alınan aracın ayıplı çıkması nedeniyle, davacının kişisel haklarının zarara uğradığı kabul edilemeyeceğinden, manevi tazminatın koşulları bulunmamaktadır. Mahkemece aksine düşüncelerle, davacının ayıplı araç nedeniyle büyük bir üzüntü duyduğundan bahisle, koşulları oluşmadığı halde yazılı şekilde manevi tazminata hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..." denilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, araç bakım hizmet sözleşmesinden kaynaklı, hizmetin ayıplı olarak ifa edildiği iddiasına dayalı maddi manevi tazminat istemlidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Bursa 5. Asliye Hukuk ve Bursa Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, asıl dava ile birleşen davada, davalı kooperatif tarafından teslim edilen konutun ayıplı olduğu iddiasına maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. HUMK’nun 25/lll. maddesinde, “Yargıtay’ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve ve yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından, Bursa Tüketici Mahkemesince davanın esasına ilişkin verilen karar, Yargıtay 11....

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, vekalet ve ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2021/725 ESAS - 2021/267 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2021 tarihli, 2021/725 Esas 2021/267 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalılar arasında araç alım satım sözleşmesi bulunduğunu, bu nedenle aralarında uyuşmazlık çıktığını, ayrıca davalıların müvekkilini tehdit ettiklerini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Yargılama devam ederken araç alım satımına ilişkin dava tefrik edilerek ilk derece mahkemesince başka bir esasa kaydedilmiş, tehdit nedeniyle manevi tazminat davası bu dosya üzerinden sonuçlandırılmış ve davacıyı tehdit ettiği ileri sürülen gerçek kişi davalıların 5.000,00 TL manevi tazminat ödemelerine hükmedilmiştir....

          Davalılar vekili, aracın teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir ayıbın bulunmadığını, bedel iadesine yönelik talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, manevi tazminat talebinin kabul edilemeyeceğini, ayıplı olduğu iddia edilen malın iade edilmeden faize hak kazanılamayacağını, davacı tarafın araçtan elde ettiği faydayı iade etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu araç üzerindeki boyaların orijinal olmadığı, bu durumun sadece ehil kimseler tarafından tespit edilebileceği belirtilmekle araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu ve bu husus ağır kusur olmakla davalıların zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı, manevi tazminat talebine ilişkin eksik harcın süresi içerisinde tamamlanmadığından bahisle davanın kabulü ile 32.300,00 TL'nin davalı ... San. A.Ş. açısından temerrüt tarihi olan 20.05.2010, davalı ... Oto San. ve Tic....

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Haksız fiil iddiasına dayalı maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle açılan davada HMK’nın 389. ve devamı maddeleri gereğince davalının menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulması talebi yönünden koşulların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, haksız fiil iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemli açılan davada, davalının malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, 29/09/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu