önce servis tarafından yapılması gerektiğini, aracın garantiden motor değişimi sonrasında 60581 km yol aldığını dolayısıyla araçtan beklenen faydanın sağlandığını, servislerde garanti kapsamında yapılan onarım ve parça değişimlerinin araçta değer kaybına sebep olmayacağını, onarımın yasal süre içerisinde yapıldığını dolayısıyla aracın ayıplı mal statüsünde olmadığı yönünde tespitlerde bulunulduğu görülmüştür....
Davalı T1 A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, dava konusu araçta herhangi bir ayıp olmadığından davacı'nın aracın ayıpsız misliyle değişimi talebinin kabulü yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, aracın niteliksel ve niceliksel vasıflarında maddi, hukuki veya ekonomik bir eksiklik bulunmadığını, ek olarak müvekkili tarafından davacının iddialarının değerlendirilebilmesi amacı ile araçta tespit yapılması talep edildiğini, ancak davacı tarafından Müvekkilinin bu talebinin reddedildiğini, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemekle birlikte bir an için dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu varsayılsa dahi, malın ayıpsız misliyle değişimin orantılılık ilkesine ve hakkaniyet kurallarına aykırılık teşkil edeceğini, Yargıtay içtihatları dikkate alındığında, orantılılık ilkesinin aksine aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesinin davacı lehine sebepsiz zenginleşme oluşturacağını, bilirkişi raporunda aracın aksları ile ilgili olarak yapılan...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalıdan sıfır km olarak satın alınan aracın boya kalınlıklarının olması gerekenden fazla olup ayıplı mal olduğu ileri sürülerek, ayıpsız misliyle değişim talebinde bulunulmuştur....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili; öncelikle taleplerinin aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi olmasına rağmen bu mümkün değilse, aracın ayıp nedeniyle uğramış olduğu değer kaybının talep edildiğini, bu taleplerinin hiç değerlendirilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğunu, zararı çekenin davacı olduğunu ve aracın satılmış olmasının bu durumu değiştirmediğini ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, malın ayıplı olması nedeniyle misliyle değişimi istemine ilişkindir. 2....
Alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; araçta gizli ayıp bulunduğu, tüketici tarafından defalarca servise götürülmesine rağmen halen arızaların devam ettiği, tüketicinin aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkını kullanmasının hakkaniyete aykırılık teşkil etmeyeceği, mahkemece aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinden; davacı vekili tarafından karar tarihindeki döviz kuru üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar istinaf edilmiş ise de; Yargıtay 13....
plaka numarası ile çıktığını aracın gaz kesme arızası ile ilk olarak 17/06/2013'te servise götürüldüğünü, 23/07/2013'te aracın çekişi düşük arıza lambası yandığını şikayeti ile servise gidildiğini, 28/08/2013 tarihinde servise götürüldüğünü aracın seyir halindeyken teklediğini ve stop ettiğini, kontrol şikayeti ile servise alındığını, 04/09/2013'te aracın yüksek devirde hareket halindeyken stop ettiğini, yine 06/11/2013 tarihinde 19/08/2014 tarihinde ve 28/08/2014 tarihlerinde aynı şikayetten servise alındığını, davalının davacıya verdiği ... belgesine göre verilen aracın verimli çalışmaması nedeni ile araca güveninin kalmadığını, aracın geri alınarak yenisinin istenmesi kabul edilmediğini, yasal olarak bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle ... plaka sayılı aracın maddi ayıplı olduğunun kabulü ile satılanın ayıpsız bir misliyle değiştirilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, meydana gelen arızaların kullanımdan kaynaklandığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğundan bahisle misliyle değişimi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda kavramaları bozulma sebebinin kullanıma bağlı olarak ömrünün kısalmasından kaynaklandığı, dava konusu aracın 2. Kez şanzıman kavramasının değişiminden yaklaşık 58.000 km ve 2 yılı geçtikten sonra tekrar arıza yaptığı, aracın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir....
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda araçta otomatik vitesin P (park konumu) ile D (sürüş konumu) arasındaki geçişleri sırasında meydana gelen hareketin normal olduğu, aracın ayıplı bulunmadığı, araçta gizli bir ayıbında olmadığı, davacı tüketicinin gerek aracın ayıpsız misliyle değişimi, gerekse bedel iadesi talebini gerektirecek bir durum olmadığını aracın ayıplı olmadığı bildirilmiş, mahkemece bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun tespitinde belirtildiği üzere 19.02.2013 tarihinde şanzıman değişiminden öncesinde ve sonrasında araçta vites geçişlerindeki vuruntu nedeniyle bir çok kez servise gidildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda vites geçişlerindeki vuruntu ve sarsıntının neden kaynaklandığı ve aracı ayıplı araç haline getirip getirmediği konusunda ayrıntılı açıklama içermemektedir....
Sıfır kilometrede alınan dava konusu araçtaki yapılacak işlemler ve oluşacak masraflar nazara alındığında, aracın tüketici için beklenen faydayı sağlamayacak ve aracı kullanmaya tüketicinin zorlanamayacak olmasına göre, 6502 Sayılı TKHK'nın 11/1 maddesi gereğince ayıpsız misliyle değişim hakkının kullanılmasında hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı bir durum yoktur. Bu itibarla; dava konu aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının bu yönlere ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir Ancak ayıplı aracın misliyle değişimine karar verilmesi halinde takyidatlardan ari olarak davalıya teslimine karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması hatalı olmuştur. Manevi tazminat talebi yönünden; Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir....