Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. den ... plakalı ... ... marka otomobili satın aldığını, aracın farklı tarihlerde arıza sebebiyle 3 kez servise götürüldüğünü, bu şekliyle aracın üretim kaynaklı gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. İlk derece mahkemesince; davacının davasının kabulü ile davacı tarafından davalı ..., A.Ş'den satın alınan ... şasi numaralı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

    Mercedes marka otomobili satın aldığını, aracın farklı tarihlerde arıza sebebiyle 3 kez servise götürüldüğünü, bu şekliyle aracın üretim kaynaklı gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. İlk derece mahkemesince; davacının davasının kabulü ile davacı tarafından davalı ..., A.Ş'den satın alınan ... plaka sayılı ... şasi numaralı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davacı tüketicinin satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeniyle ayıplı olan aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde ayıplı olan aracın iadesi ile ödediği bedelin iadesini talep etmiştir Mahkemece, satışa konu aracın ayıplı olduğu ancak ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi yerine nispi metoda göre hesaplanan bedelden indirim tutarına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile ayıp oranında indirim bedeli olan 3.023,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir....

      Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....

        Davacı tüketici her ne kadar ücretsiz onarım kabul etmemiş ise de, yukarıda da değinildiği üzere araçtaki şanzuman arızasının bir günlük bir tamirle şanzuman parçaları değiştirilerek giderilmesinin mümkün olduğu, aracın şanzumanının yenisiyle değiştirilmesi halinde kullanımından beklenen faydanın sağlanabileceği, davacının tamiri mümkün iken aracın sıfırı ile değiştirilmesi talebinin orantılılık ilkesine aykırı olacağı, zira aracın şu an sıfır mislinin 200.000,00TL civarında olduğu, davacı bir kez tamir yolunu deneyip eğer buna rağmen aynı arıza devam etse idi bu ihtimalde ayıpsız misliyle değişim talebinin haklı olabileceği, ama somut olayda davacı hiç bu yolu denemeden aracın ayıpsız misliyle değişimini istemesinin hakkaniyete uygun olmadığı, nitekim aracın tamiri halinde oluşacak değer kaybının da 8.000,00 TL ile sınırlı kaldığı, tüm bu hususlar düşünüldüğünde orantılılık ilkesi nazara alınarak ve çoğun içinde azda vardır prensibi gereğince davacının ayıpsız misliyle değişim talebinin...

        dolayısıyla davacı tarafından dava konusu aracın alınması ile yeni bir araç alınmasındaki amaç ve beklentilerin karşılanmadığı, aracın ekonomik değerini azaltan böyle bir ayıba tüketicinin katlanmasının beklenemeyeceği mahkememizce değerlendirilmiş ve davacının seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı, ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun düştüğü emsal yargı yararlarının da bu yönde olduğu, davalı aracın artık üretimde olmadığı savunmasında bulunmuşsa da misli ile değişim hakkının kullanılmasına engel olmayacağı, icra aşamasında İİK md.24 gereğince işlem yapılacağı anlaşılmakla, (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19....

        Davacı, ... yetkili bayii olan dava dışı şirketten 26.09.2015 tarihinde iki adet araç satın aldığını, ... plakalı aracın sinyal ve far işlemi yapan kolunun bozulması nedeniyle servise başvurduğunu, servisin aracın parçasının değişmesi gerektiği bilgisini verdiğini, onarımı kabul etmeyerek, ayıplı ürünün değişimi talebinde bulunduğunu, ancak bu talebin karşılanmadığını, bunun yanında aracın plakasına yetkili servis tarafından hatalı monte edilmesi nedeniyle tamponda gereksiz bir delik açıldığını, dava konusu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misliyle değişimine karar verilmesini talep etmiş, 31.08.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle de misli ile değişim kabul edilmez ise sözleşmeden dönülmesi suretiyle aracın iadesine ve bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          den satın almış olduğunu, satın alınan otomobilin arka camı ile bagaj kısmı arasında normal olmayan bir boşluk olduğunun farkedildiğini, satıcı firma nezdinde yaptıkları başvuruların karşılık bulmadığını ve aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, bu talebin reddi halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

            MAHKEME: ".........Davaya konu aracın, şikayetlere neden olan vites değişimi sonrası ivmelenme anında ani olarak gereği gibi hızlanmadığı, aracın belli bir devirden sonra kasıntı yaptığı, vites değişimi sonrası geç topladığı, gaz pedalına basılmasına rağmen hızını arttırmadığı, yokuşta zorlandığı, kasıldığı, dinamometrede yapılan testte aracın max. gücünün 115 BG yerine 102 BG olarak ölçümlendiği, tüm bu tespitler değerlendirildiğinde, davaya konu aracın performansının düşük olduğu bu açıdan ayıplı olduğu, aracın bu şekilde kullanımının güvenli olmayacağı, özellikle yokuşlarda araç sollamanın kullanıcıyı tedirgin edeceği, keşiflerde de tespit edildiği gibi, yapılan işlemlere rağmen şikayetlerin giderilemediği, bu şikayetin ortaya çıkmasında araç sahibinin/kullanıcının hiç bir kusuru bulunmadığı, yani araçta kullanım hatası bulunmadığı, şikayetlerin rahatsızlık yaratıcı, tüketicinin araçtan beklentisini azaltıcı ve tehlikeli nitelikte olduğundan, davacının bu durumda 6502 sayılı yasanın...

            düşüncesi ile sözleşmeyi imzalamış ve bu niteliğe göre bedelini ödediğini, araç satış öncesi aşamada hasar görmüş ve ön sağ kapının komple boyandığını, boya işlemi müvekkilden gizlendiğini, ekspertiz raporlarıyla da sabit olduğunu, aracın ayıplı olması nedeniyle ve bu ayıbın gizli ayıp olması ve gizli ayıbın da müvekkil tarafından kabulü mümkün olmadığından aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, davalı yan ayıplı malı bilerek ve isteyerek müvekkile satmakla kötü niyetli olarak hareket ettiğinden ve müvekkili zarara uğrattığından kötü niyet tazminatına mahkumiyetine taleple iş bu davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle ayıplı aracın misliyle değiştirilmesine, davalı yan bilerek müvekkili zarara uğrattığından, kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu