Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ticari nitelikli ayıplı araç satımından kaynaklı misliyle değişim ya da ayıp oranında bedel indirimi istemine ilişkindir 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 111 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6102 sayılı Kanun'un 5/A ve 4 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1....
Şirketi'nce değiştirilerek gizli ayıplı ifa yapıldığını, müvekkili davalı şirketten aldığı ... plakalı ... 2013 model araç için gizli ayıplı ifa yapmaları sebebiyle seçimlik haklardan olan bedel indirimi yapılmasını ve halihazırda araç alım satım ticaretiyle uğraşması ve gizli ayıplı ifa neticesinde ticaret ilişkisinin zarar görmesi hasebiyle munzam zararını talep ettiğini, bu talebini ve oluşan zararının giderilmemesi durumunda yasal yollara başvuracağını bildirir .......
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 01.05.2008 gün ve 2007/178-2008/138 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davalılar ayıplı olduğu ileri sürülen laminant parkenin ithalatçısı ve satış bayii olup, davacı tüketicidir. Davacı adı geçen davalıların ithal edip sattığı ve kendisinin iş yerine döşettiği parkelerin ayıplı olduğunu ileri sürmüştür. Yanlar arasında BK’nın 355. maddesinde tanımlanan iş sahibinin vermeyi taahhüt ettiği bedel karşılığı yüklenicinin imâl ve üretmeyi yükümlendiği eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu haliyle ayıplı mal satımından kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Ancak anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerekmiştir....
Halefleri Kolektif Şirketinden 30.11.2004 tarihinde 2005 model Palio araç satın aldığını, davalı ... Bankasından bağlı kredi kullandığını, araçta boyadan kaynaklanan ayıpların olduğunu bu durumu davalı tarafa 27.12.2004 tarihli dilekçe ili bildirdiğini, 28.12.2004 tarihinde servis ... emri ile de durumun saptandığını, davalıların taleplerine olumsuz cevap verdiklerini, aracın ayıplı olduğunu belirterek araç için ödediği bedellerin iadesi ile kalan kredi taksitlerinden borçlu olmadığının tespiti ile aracın davalılara iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş, dairemizin 29.3.2010 gün, 2009/10285 esas, 2010/4075 karar sayılı ilamı ile onanmış, bu defa davacı süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davacı, davalılardan bağlı kredi ile satın aldığı aracın boya kusurları olduğundan ayıplı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....
Bu durumda davacının ayıplı satıştan dolayı aracın bedelini talebe hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı ilk talebinde her ne kadar bunu istemişse de, daha sonra talebini değiştirmek suretiyle aralarında kararlaştırılan 18.000,00TL bedel ile aracın tescil tarihindeki ortalama hasarlı değeri olan 9.500,00 TL arasındaki fark olan 8.500,00 TL’nin tazmini istemiştir. Mahkeme, aracın davacı tarafından 15.000,00 TL'ye 3.kişiye satıldığından bahisle davacının satın aldığı bedel ile sattığı bedel arasındaki fark olan 3.000,00 TL'ye hükmetmiştir. Ne var ki, davalının ve davacının sonraki satış bedeliyle bağlı tutulması mümkün değildir. O halde mahkemece, davalının kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle, davacının tescil tarihindeki ödediği bedel ile ayıplı araç bedeli arasındaki farkın davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
KARAR Davacı, 25.02.2009 tarihinde davalı şirketten 0 km araç satın aldığını, satmak istediğinde aracın tavanının tamamen boyalı olduğunun ortaya çıktığını, bu durumun kendisinden hile ile gizlendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinin iadesine ve 3.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatası bulunmadığını, bedel iadesi koşullarının oluşmadığını ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini dilemişlerdir....
A.Ş vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, satıma konu aracın tavanında boya kabarmaları olduğu, tavan sağ şeridin ön kısmında kalın macun dolgulu bölgenin bulunduğu ve paslandığı, boya kalınlığının normal değerlerin üzerinde olduğu, bunun dava konusu araçta satış sırasında var olduğunun bilindiği ve satıcı tarafından tüketiciden hile ile gizlenerek satılmış olduğu, satılmadan önce aracın boyanmış 2012/5307-9069 olması sebebiyle ayıplı ürün olduğu belirtilmekle, rapor esas alınıp aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar tesis edilmiş ise de, yapılan değerlendirme sonucunda, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ayıplı koltuk takımı için ödenen 7.409,00TL fatura bedelinden davacının kullanım bedeli olarak takdir edilen 2.000,00TL nin mahsubu suretiyle bakiye 5.409,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satın alınan koltuk takımının ayıplı olduğu iddiasına dayalı, ayıplı mal bedelinin iadesine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyet arz etmekte olup, davaya konu maldaki ayıpları üretimden kaynaklanan gizli ayıp olarak mütalaa etmiştir. Bu halde, tüketici sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi veya misli ile değişim veya bedel indirimi davasının, bedel iadesi ve misli ile değişim talebinin reddine, bedel indirimi talebinin kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kararın kesin olması nedeniyle reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının...