Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin "aracın ayıptan ari misli ile değişim talebini" kabul eden davalının, ikinci kez ayıplı araç vererek müvekkilinin ayıpsız araç ile değişim talebini yerine getirmediğini, parça değişimi yapılmasına rağmen yargılama devam ederken araç aynı arıza kaydını yine verdiğini, maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edileceğini, yerel mahkeme ilamının ortadan kaldırılarak, aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı maldan kaynaklanan ürün değişimi bu mümkün olmaması halinde ayıptan kaynaklı ouşan değer kaybının tazminine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının ayıplı servis hizmeti verildiğini iddia ettiğini, ancak, sanki araç ayıplıymış gibi misli ile değişim veya bedel iadesi talep ettiğini, ayrıca, misli ile değişimin mümkün olmaması halinde bedel indirimi yapılması yönünde bir talep olmadığını, ilk derece mahkemesinin dava dilekçesinde olmayan bir talebi, sanki varmış gibi gerekçesine yazıp hüküm kurduğunu, davacının dolu yağışında hasarlanan aracının taleplerine uygun şekilde onarılmadığını iddia ettiğini, dava dilekçesindeki talep sonucunda da anlaşıldığı üzere davacının terditli şekilde ileri sürdüğü iki talebi olduğunu, öncelikli talebin aracın yenisi ile değiştirilmesi, bu talebin mümkün olmaması halinde ise ikincil talep olarak aracın bedelinin talep edildiğini, mahkemece davacının 34 XX 961 plakalı aracında bir ayıp varmış gibi bedel indirimine hükmettiğini, oysa, davacının 34 XX 961 plakalı aracında herhangi bir ayıp olmadığını, ayıplı hizmet durumunda tüketicinin seçimlik haklarının...
Kabule göre de; davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre araçtaki boya kalınlığı/hatasının sadece motor ön sağ köşe kısmında bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Davacı, ayıplı mal nedeni ile aracın yenisi ile değiştirilmesini veya bedel iadesini talep etmiştir. Mahkemece dava konusu aracın 02/01/2012 tarihinde ... 'a devrinin yapıldığı, davacının davacı sıfatını yitirdiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar vermiştir. Dava, araç satışından kaynaklanmakta olup davacı alıcı, akidi olan davalı satıcıya karşı hava yastıklarının açılmaması sebebi ile iş bu davayı açmıştır. Bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti vardır. Dava konusu aracın trafik kazası neticesinde pert olduğu ve kasko şirketi tarafından sigorta şirketinin bir miktar parayı davacıya ödediği iddia edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel indiriminin davanın açıldığı tarihte belirlenmesi mümkün olmayıp, bunun tespiti ancak tüketici mahkemesinde yapılacak yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile mümkündür.Diğer taraftan, davanın açıldığı tarihte davacının elindeki belgelerden davanın miktarı biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa,böyle bir dava belirsiz alacak davası açılamaz.Davanın açıldığı tarihte davacının elindeki belgelerden davanın miktarının bilindiği ve bilinen miktar itibariyle uyuşmazlığın çözümü de tüketici hakem heyetinin görev alanına giriyorsa,söz konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak tüketici hakem heyetine başvurmadan, tüketici mahkemesinde dava açılamaz.Hal böyle olunca; ayıplı araç satışı nedeniyle, araçtaki bedel indriminin davanın açıldığı tarihte davacı tarafından tespiti mümkün olmadığından ve bunun tespiti ancak mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile mümkün olacağından dava dilekçesinde bu alacağın 1.000,00 TL'lik kısmının talep edildiği gerekçesiyle...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/257 Esas KARAR NO : 2021/165 DAVA : Ayıplı Ticari Araç Satımından Kaynaklı Bedel İadesi ve Fesih DAVA TARİHİ : 06/02/2017 KARAR TARİHİ : 03/03/2021 Mahkememizde görülen bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/ İDDİA: Davacılar vekili, müvekkili şirketin 08/12/2014 tarihli fatura ile ... marka/model ... şasi nolu aracı satıcı ... A.Ş.'den satın aldığını, araç bedelinin 178.567,51-TL olduğunu, diğer davalı ... A.Ş.'...
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır. Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur. Somut olay, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ışığında aracın bagaj kapağında 1500 TL değerindeki boyama işlemi değerlendirildiğinde ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek bedel indirimine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir...)...
Somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalı satıcı arasında pancar çapa motoru satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Mesleki amaçla alınan bir araç satımı söz konusudur. Bu durumda davacı, TKHK.da belirtilen “Tüketici” tanımına girmemektedir. Davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir. Mahkemece genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılması gerekirken tüketici mahkemesi sıfatıyla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, davacının ilk davada bedel iadesi talep ettiğinin ancak bu yönde alınan kararın infaz edilemediğinin anlaşılmasına göre “çoğun içinde az da vardır” ilkesi dikkate alındığında, ilk davada davacı yalnızca ayıp nedeni ile bedel indirimi talep etse idi ne kadar tazminat hak edecek idiyse ... bu davada da ancak bu miktarı talep hakkına sahip olduğu dikkate alınmamıştır. Öyleyse mahkemece bu yön göz öününe alınarak, gerektiğinde yeniden rapor tesisi ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz nedenlerinin reddine ikinci bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....