Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi ve ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebinin reddine, 2- Davacının sözleşmeden dönme suretiyle bedel iadesi talebi TBK'nun 227/4. Maddesi uyarınca haklı görülmediğinden satış bedelinden indirim yapılmasına, 3- Satış bedelinden 45.358,88 TL indirim yapılarak neticeten 45.358,88 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4- İndirim bedeline davacıya ait 34 XX 502 plakalı dava konusu araç üzerindeki haciz ve ipoteklerin yansıtılmasına..." dair karar verilmiştir. İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10/11/2021 Tarih - 2020/45 Esas - 2021/260 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıplı araç satışından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....
temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, ayıptan doğan haklardan öncelikle sözleşmeden dönme, olmazsa bedel farkından ibaret tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, dava konusu biçerdöverin misliyle değiştirilmesine karar verilmiş bu karar davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin iş bedeli oranında ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna göre davada ayıp nedeniyle eserin reddi ve sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduğu hususunun davacıdan sorularak sonucuna göre inceleme yapılması gerekecektir. Bu husus değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca kabule göre; iş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....
İlk derece mahkemesince; "...dava konusu 34 XX 151 plaka sayılı aracın yazılımsal ve donanımsal bazı arızaların aracın satın alınması sırasında fark edilemeyen ancak aracın kullanılması ile ortaya çıktığı, araçtan faydalanmayı etkilediği, kullanıcı kaynaklı olmayan üretimden kaynaklı olması sebebiyle gizli ayıp niteliği taşıdığı, Davacının her seferinde aracını garanti kapsamında tamir ettirdiği, aracın içeri klima sistemi çalıştırmaz ise ön cam havalandırma kanallarından sıcak hava üflemesi ile araç içi konforsuz bir durum yaratması dışında herhangi bir sorununun bulunmadığı, bu durumun tamir edilebilir bir özellikte olduğu ve diğer yapılan tamir işlemlerinin aracın kaporta- boya ve motor ve şanzıman tamiri ile ilgili olmadığı sebebiyle arada bir değer kaybı yaratmayacağı, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı...
Mahkemece, yasa gereği davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edebilmesinin ancak dava konusu malın da iadesi halinde mümkün olacağı, bu iadenin taşınmaz malda davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapunun eski hale getirilmesi ile mümkün olduğu, ancak yargılama sırasında davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa tapuda satmış olduğu, hatta davacının sattığı şahısta son gelen tapu kaydına göre taşınmazı başka bir şahsa sattığı, dolayısı ile davacının taşınmazı davacıya iade edemeyecek durumda olduğu, ayıplı malda tüketicinin seçimlik hakları yenilik doğuran haklar olup bir defa kullanılmakla sona erdiği, tüketici olan davacının ayıplı taşınmazdan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bu nedenle diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın ayıp nedeni ile taşınmazı değerinden aşağıya sattığına yönelik herhangi bir beyan ve iddiasının olmadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir....
Maddesine göre davacı tüketicinin satış sözleşmesinden dönme ve ödemiş olduğu bedel iadesine haklı olduğu, aracın serviste kalması sırasında kullanılamamasından doğan maddi zararını belgeler ile ispatlamış olduğundan kabulü gerektiği ancak aracı alım sırasında uygulanan ÖTV muafiyetine dayalı talebine ilişkin olarak ÖTV indiriminin süreye ve aracın satışı sırasındaki şartlara bağlı olduğu bu kapsamda davalıların bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla bu talebin reddi gerektiği, araçtaki gizli ayıbın üretim kaynaklı olması ve ayrıca servis işlemleri sırasında bir değişen parça kaynaklı gizli ayıpların bulunması nedeni ile ithalatçı üretici, satıcı ve servis hizmeti veren davalı tarafların birlikte ve müteselsilen sorumlu oldukları..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı kanunun 11.maddesi " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı...