Dava,gizil ayıplı araç satışı nedeniyle, aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı, dava konusu 34 XX 115 plakalı aracı 25.09.2017 tarihinde, 2017 model olarak 0 km satın almıştır. Aracın motorundan ses gelmesi şikayetiyle 29.05.2018 tarihinde yetkili servise başvurduğu, servisin "motordan ses geliyor" kaydının yazılı olduğu, servis tarafında komple motor montajı yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının Bakırköy 41. Noterliğinin 24.04.2018 tarihli ihtarnamesi ile aracın misli ile değiştirilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Davalı T5 vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının onayı ile davaya konu aracın motorunun garanti kapsamında değiştirildiğini, davacının ücretsiz onarım seçimlik hakkını tercih etmesi nedeniyle diğer seçimlik haklarını bu arada bedelden indirimi talep edemeyeceğini, davacıya onarım süresi boyunca ikame araç tahsil edildiğini, bu nedenle ikame araç bedeline de karar verilemeyeceğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davalıların satıcısı ve ithalatçısı oldukları davaya konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ve bedel iadesi, olmadığı takdirde ayıp oranında bedelden indirim ve ikame araç bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
takıldığının tespit edildiğini belirterek davanını kabulü ile ayıplı malın yenisi ile değişimine veya araç bedeli 57.000 TL'nin dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birilkte tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı ithalatçı firmaya yöneltilmiş “satılanın misli ile değiştirilmesi” mümkün olmaması halinde “bedel iadesi” talebini içermektedir. Davacı taraf aracın ayıplı olduğunu, 4 ay gibi kısa bir süre zarfında 3 kez aracın aynı arıza nedeniyle servise çekildiğini, aracın son servise çekildiği 02/01/2017 tarihinden itibaren herhangi bir bilgi verilmediğini ve aracın arızasının giderilmediğini, davalı tarafa ihtarname keşide ettiğini aracın yenisi ile değiştirilmesi olmaması durumunda bedel iadesi talebinde bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı ise; aracın ikinci el olup, mahkemenin görevli olmadığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, araçta üretim kaynaklı herhangi bir sorunun mevcut olmadığını savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, ayıplı olduğu iddiası ile taraflar arasında satışı gerçekleşen aracın misliyle değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi ile araçtan yoksun kalma sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
konuşsu radyo ekranına kullanıcı tarafından müdahale edilmiş bir durum gözlemlenmediği, radyo ekranındaki arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı, üretim kaynaklı olduğu, dava konusu aracın tradyosunun (multimedya ekranının) iki defa değiştirilmesine rağrmen dava konusu arızanın devam ettiği, bu nedenle söz konusu arızanın araca bağlandığı kısımlarından, aracın başka kısımlarından(beyin, kablo bağlantısı vb.) olabileceği, dava konusu arızanın devam etmesi nedeniyle aracın radyo, araç ayarlar, telefon vb. ayarlarının yapılamayacağından aracın kendinden beklenen faydayı sağlamayacağı, görüş ve kanaati bildirilmiş olup, misli ile değişim talebinin Türk Medeni Kanunun 2. maddesi ile çelişki arz etmeyeceği, zira davacı tarafından araç satın almaktaki kullanım menfaatinin sağlanamadığı gözetilerek talep ile kullanılan seçimlik hakkın orantılı olacağı, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyeceği değerlendirilmiş, davacının misli ile değişim talebinin kabulü gerektiği" gerekçesiyle davanın kısmen...
Davalı Doğuş Otomotiv vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri : Aracın ayıplı olmadığını, dava konusu araç üzerindeki boya, orijinal boya olup kalınlıkları da standart sınırlar içerisinde, standart sınırlarda kalan ve orijinal olan boyadan dolayı aracın ayıplı olduğundan söz edilemeyeceğini, ayıplı olmayan bir araç için misli ile değişim kararı verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, araç ayıplı olmadığından, tüketicinin ayıba karşı sorumluluktan doğan seçimlilik hakkı kullanmasının mümkün olmadığını, boyanın ayıplı olması misli ile değişim gerektirmeyeceğini, misli ile değişim kararı haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi, M.K. 2’de belirtilen iyiniyet kurallarına da aykırı olduğunu, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakınca, alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, davacının aracı kullandığı süre için kullanım bedeli hesaplaması ve semen tenzili...
teslim edildiğini, tamirat sonucunda aracın motor bloğunun yenilenmesi sebebiyle motor numarasının da değiştiğini ve tescil işlemi gördüğünü, 17.2.2014 tarihinde davalı ......’ne ihtarname göndererek aracın yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek öncelikle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç satış bedeli olan 85.422,10 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
(Yarg 3 HD 2020/6533 K) Buna göre somut olay değerlendirildiğinde; dosyaya alınan bilirkişi raporları itibariyle davaya konu aracın ayıplı olduğu ancak ayıpsız misli ile değişimini gerektirir bir durum olmadığı, parça değişimi ile ayıbın giderilebileceği tespitlerinin yapıldığı dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince durumun haklı göstermesi hak ve menfaatler dengesi itibariyle ücretsiz onarım yönünden hüküm tesis edilebilecekken, aksine düşünce ile davacının her iki talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi ile davalılar tarafından satılan/imal edilen araçta imalat hatası olduğu tespit edilmesi sonucunda davacı davasını açmakta haklı olup, davanın açılmasına ayıplı araç imali nedeni ile davalılar sebebiyet verdiğinden, yargılama giderlerinden davacının sorumluluğu cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
, belirlenecek değerin de misli bir araç alabilecek bedelde olması gerektiğini, sonuç olarak araç bedelinin son kullanıcının o günkü araç bedeli liste fiyatları üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini beyanla, şikayetin kabulü ile 17/09/2019 tarihli kıymet takdir raporunun iptaline, yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak dava konusu aracın değerinin tespitine karar verilmesini istemiştir....