Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 11/b md.si gereğince ayıp oranında bedelde indirim talep ettiklerini dosyaya sundukları içtihatlar ilede sabit olduğu üzere bu durumda yargıtayca benimsenen nisbi metod tekniği ile hesaplama yapılması gerekmekte olup işbu husus da bilirkişiler tarafından gözden kaçırıldığını ve işbu raporun hükme esas alındığını, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava,Daire satışından kaynaklı,dairede ve ortak alanlarda eksik-ayıplı yapılan işler nedeniyle uğranılan zarara ilişkin alacak davasıdır. İstinaf incelemesi HMK 355....

ye onarım için götürdüğünü, fatura bedelinin 74.000,00- TL gibi bir rakam olarak ortaya çıktığını, Kocaeli 5. Noterliği'nin 06/09/2020 tarihli, 16245 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa satılanı alıkoyup ayıp oranında indirim hakkını kullandığını belirtir ihtarname keşide edilmiş ise de, davalı tarafça olumlu bir dönüş yapılmadığını, talebin kabul edilmediğine ilişkin Körfez 4. Noterliği'nin 005431 yevmiye numaralı 13/09/2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini belirterek, 2.000,00- TL satış bedelinden indirim bedelinin, 2.000,00- TL araca yapılan onarım ve bakım masrafları, 256,82- TL ihtarname masrafının davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, araçta bir arıza veya ayıp bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece davanın bedelde indirim olarak kabulüne karar verildiği, tarafların karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

Davacı ıslahla seçimlik hakkını değiştirmemiş olsaydı ödediği satış bedeline ihtarname tarihinden değil, aracı kullanmaya devam ediyor olması nedeniyle aracın teslim tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilecekti. Davacının daha sonra seçimlik hakkını dava sırasında değiştirmesi halinde de artık, talebin değiştirildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, bedelde indirim talebi içermeyen ihtarnamenin temerrüte esas alınarak, faizin bu tarihte başlatılması, davalı aleyhine hakkaniyete aykırı bir durum oluşturacağından doğru görülmemiştir. Davacı seçimlik hakkını 19.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle bedelde indirim olarak değiştirdiğine göre, indirilecek olan bedele de seçimlik hakkın değiştirildiğine ilişkin dilekçesinin verildiği 19/09/2020 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir....

Hukuk Dairesi'nin istikrarlı kararları da göz önüne alınarak, verilecek kararın tarafların hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde tüketicinin ayıp oranında bedel indirimi hakkının da değerlendirilmesinin gerektiği yönündeki uygulama bakımından, Mahkememizce yapılan değerlendirmede de, benimsenen 18/02/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda belirtildiği üzere söz konusu cihazdan beklenen faydanın sağlanamayacağı, bedelde indirimin cihazda meydana gelen arızalardan dolayı yapılacak bakım ve onarım işlerin davacı taraf açısından cihazın kullanım amacına ilişkin olarak sağlanmak istenen faydayı düşürüceği, cihazın misli ile değiştirilmesinin daha uygun olacağı kanaati ile ayıp oranında bedel indirimi seçeneği değerlendirilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

Somut olayda; aracın km'siyle satış tarihinden evvel oynandığı ve aracın bu hali ile davacıya satıldığı dosya içeriği ile sabit olup, söz konusu ayıp, mahiyeti itibariyle gizli ayıp kapsamında kalmaktadır. TBK 219/1 maddesi uyarınca alıcı, varlığını bilmediği ayıplardan dahi sorumludur. Bu bağlamda mahkemenin aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığı yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile sözleşmeden dönülmesi ve bedel iadesine ilişkin seçimlik hakkını değiştirerek , ayıp oranında indirim bedeli talep etmiştir. Yukarıda belirtilen Yargıtay uygulamasına göre mahkeme de gerekli gördüğü durumlarda hakkaniyet gereği seçimlik haklardan bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişim yerine ayıp oranında indirim bedeline resen hükmedebilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin ise istikrar kazanmış Yargıtay içtihatları uyarınca nispi metoda göre hesaplanması gerekir....

Eldeki davanın kısmi dava olarak açıldığı,davacı vekilinin 12/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki 100,00 TL olan onarım bedeline ilişkin dava değerini 12.423,44 TL; 100,00 TL olan ikame araç bedeline ilişkin dava değerini ise 6.500,00 TL olarak belirlediği görülmüştür. Dava konusu aracın 11/04/2017 tarihinde satın alınmış ve 12/04/2017 tarihinde trafiğe tescil edilerek davacıya teslim edilmiş olması karşısında ıslah tarihi olan 12/12/2019 tarihi itibariyle 6502 sayılı yasanın 12/1 maddesi uyarınca iki yıllık zaman aşımı süresi dolmuştur. Davalılar Doğuş Otomotiv A.Ş ve Alya Otomotiv Ltd.Şti'nin ıslaha yönelik süresi içerisinde yaptıkları itirazlarında zamanaşımı defisini ileri sürmüş olmaları sebebiyle ıslah edilen dava değeri yönünden davanın, zamanaşımına uğraması sebebiyle reddine karar verilmesi yerine bu yönden de talebin kabulü cihetine gidilmesi isabetli görülmemiştir....

indirim veya ücretsiz onarım istemekte haklı olup olmadığı, miktarı ile ilgili gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine, talimat yoluyla alınan teknik konularda uzmanlığı bulunmayan hukukçu bilirkişinin raporuna itibar edilerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

    aracın daha az alıcıya çekmesi nedeniyle müvekkilinin aracı satarken çekeceği zorluk, araçtaki değer kaybı, tüketici konumundaki müvekkilin aracından beklediği fayda göz önünce alındığında, ari misliyle değişim taleplerinin reddine karar verilmesi hakkaniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, bununla birlikte yerel mahkeme, indirilmesi gereken bedelin nispi yönteme göre belirlenmesi gerektiğini belirtmiş ve 'satış tarihindeki ayıpsız araç bedeli (55658,00 TL)/aracın güncel ayıplı bedeli (130.000,00 TL) * satış bedeli /55.658,00 TL) = 23.829,00 TL olarak hesap ettiğini, araçta meydana gelen değer kaybı ve ayıp nedeniyle indirilmesi gereken bedel tespitinin çözümü teknik bilgi gerektirdiğini, araçtaki değer kaybının ve ayıbın onarım maliyetinin hukuki ve bilimsel yöntemler gözetilerek hesaplanması, şeffaf ve güvenilir biçimde ortaya konulması elzem olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bedelde indirime gidilmesine karar verilse dahi; yerel mahkeme ayıp nedeniyle indirilmesi...

    Sigorta kaskosu kapsamında boyama işlemine tabi tutulduğunu, çizik kısımlarının boyanması dışında herhangi bir işlemin yapılmadığını, dava dışı sigorta şirketinin hesabına bu işlem için 1.700 TL aktardığını, boya ve işçilik kalitesinin düşük olması sebebiyle davalı ile aralarında ihtilaf çıktığını, sigortadan aldığı 1.700 TL'yi, yapılan işi düzeltmeleri karşılığında verileceğini bildirdiğini, buna müteakip davalının, onarım ve işçilik yapmış gibi toplam 2.985,40 TL tutarında fatura tanzim ederek tarafına tebliğ edilmeksizin, aleyhine Şişli 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1306 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligattan haberdar olmadığını, banka hesabına haciz konması üzerine takipten haberdar olduğunu, banka hesabından 4.630 TL tahsil edildiğini, davacının asıl alacak olarak 1.285,40 TL fazla tahsil ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000 TL'nin %25 faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu