dönme, b)Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c)Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
Bu durumda tüketici, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi isteyebilir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde hizmet bedelinin iadesi seçeneğini tercih etmiş ise de, davacı hizmetten yararlandığına göre, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince davacının talebinin ayıp oranında bedel indirimi olduğunun kabulü gerekir. Bu kabul, aynı zamanda M.K.’nun 2. maddesinde ifadesini bulan dürüstlük ve iyiniyet kuralının da bir gereğidir. Hal böyle olunca, dosya kapsamında bulunan delillerin değerlendirilerek hizmetteki ayıplar nedeni ile indirim miktarı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece davacının hizmetten yararlandığı gözetilmeden tüm konaklama bedelinin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Dava konusu araç 43.499,96.-TL ödenmek suretiyle 29.09.2011 tarihinde davacı asil tarafından mal edilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın güncel değeri üzerinde 4.000,00.-TL değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir....
ye satın aldığını, evdeki gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini beyanla; davalıya ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, binadaki su basma probleminin 2 yıl gibi uzun bir zaman geçtikten sonra bildirildiğini, dairenin sığınak eklenerek yapılmış olmasının hem projede hem de banka eksper raporunda açıkça yazılmış olduğunu ve tapuda da daire olarak göründüğünü, dairenin teknik alt yapısını tam ve ayıpsız olarak davacıya teslim ettiğini, su bastığı iddia edilen yerde davacı tarafından yapılan tadilatın drenaj yapısını bozmasından kaynaklandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının bedel iadesi içeren sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanması dolayısıyla taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 110.000,00 TL'nin iadesine karar verilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 2011 yılında verilen ikinci kararda ise cihazın ayıplı olduğu dönemlerde her bir istasyonda üçer vardiya işçi çalıştırılmış olabileceği varsayımıyla tazminat isteminin tümden kabulüne karar verilmiş, bedel iadesi ve indirimi konusunda ise yine bir hüküm kurulmamıştır. Tarafların temyizi üzerine bu karar da Dairemizce eserin iş sahibinin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmiş olan iş bedeli belirlenerek iadesine karar verilmesi, ayıp nedeniyle işçi çalıştırılmak zorunda kalınan günlerin ise iş sahibinin dönme hakkını kullanabileceği ve ayıplı sistemin yerine yenisinin kurulabileceği sürelerin toplamıyla sınırlı olduğu kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerektiği belirtilerek ikinci kez bozulmuştur....
Sözleşmeden dönme ve bedel iadesi akdi ilişkinin tarafı olan satıcıdan talep edilebilecektir.Somut olayda, dava konusu ürünün imalattan kaynıklı ayıplı olduğu iddiası ile 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince seçimlik hakların kullanılmasıya yönelik olarak misli ile değişim talebi ile açmış olup, eldeki davadaki söz konusu talep yönünden yetkili servis olduğu sabit olan davalıya husumet yöneltilemeyecektir Hal böyle olunca mahkemece, davalı yetkili servise karşı açılan dava konusu malı ayıpsız misli ile değişime yönelik davanın pasif husumet (taraf sıfatı) yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine ve kamu düzeni gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine bu kez davalı vekili tarafından ek karar temyiz edilmiş olmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar hakkında, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı bölge adliye mahkemesince saptanmıştır....
Uyuşmazlıkta ileri sürülen iddiaların yalnızca ... tarafından dile getirilebileceği, bu halde geçersiz sözleşmeye dayalı olarak davacılar .... ve ..... 'ın dava ehliyetinin bulunmadığının gözetilmemesi usulsüz olup, bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bu yönden bozulması gerekir. 3-4077 sayılı TKHK’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
Ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gereklidir. Aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabilir. Bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerekir. O halde Mahkemece davacının ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ayıplı malın bedelinin iadesine karar verildiği de gözetilerek, birlikte ifa kuralına aykırılık teşkil etmeyecek ve infazı kabil biçimde hüküm tesisi gerekirken bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde ayıplı malın davalıya iadesi yönünde karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddeye göre, (818 sayılı BK'nun 198.maddesi), alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....