Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş.' nin yetkili bayisi olan diğer davalıdan Ford Mondeo marka sıfır kilometre akıllı güvenlik sistemi bulunan aracı şirket yetkilisinin özel işlerinde kullanılması amacıyla satın aldığını, araçta gözle görülür bir ayıp bulunmadığını, şirket yetkilisi ...' nin yanında annesi ... ile seyir halinde iken 13.11.2006 tarihinde ağır bir kaza geçirdiğini, hava yastıklarının açılmaması ve emniyet kemerlerinin çalışmaması nedeniyle ...' nin öldüğünü, ...' nin ise yaralandığını, araçtaki emniyet sisteminin çalışmadığını, aracın ayıplı olduğunu, bu ayıbın gizli ayıp olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, 1.000 YTL maddi ve 600.000 YTL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, aracın davacı şirket adına kayıtlı olduğu, tarafların tacir olup, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Mahkemece süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tüketicinin açtığı ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir. Kamu düzenine ilişkin ve re'sen gözetilecek hususlar hariç usul hükümleri gereğince hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Tarafların ileri sürmediği ve hak iddia etmediği bir husus resen nazara alınamaz. Böyle olunca mahkemece davada esasa girilip taraf delilleri toplanarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının soğuk hava deposu işlettiği ve davalıdan davaya konu olan grapage marka kükürtdioksit petler aldığı, hak düşürücü süre niteliğindeki ayıp ihbar sürelerinin resen nazara alınacağı, süresinde yapılmayan ayıp ihbarı nedeniyle davacının satılanı kabul etmiş sayıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır" hükmünün öngörüldüğü, dolayısıyla bu hükümlerden yola çıkarak ayıp ihbarı konusunda, aleni ayıp söz konusu ise 2 gün, açık ayıp söz konusu ise 8 gün içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğü bulunduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olması durumunda ise gizli ayıbın muayene ile ortaya çıkarılamayacak olması nedeniyle TBK'nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayıbın öğrenilir öğrenilmez hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, ayıplı mal satışı durumunda alıcının seçimlik hakları konusunda ise, TTK'nun 23.maddesinin ilk cümlesi atfı ile TBK'nun satım sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği, Ayıp ihbarlarına ilişkin olarak ayrıca TBK MADDE 225. Maddesinde; "Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz....

          GEREKÇE : Dava, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle satıcı ve ithalatçı firma tarafından ayıpsız misli ile değişimi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalılarca istinaf edilmiştir. Davacı tarafın talebinin, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve uğranılan maddi zararlar için tazminat verilmesi olduğu dikkate alındığında; dava yığılması söz konusu olup (HMK md. 110), her bir bağımsız talebin ayrı ayrı incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacının, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine yönelik hüküm tesis edilmiş ise de; aracın ayıplı olması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi zararlarının ne olduğu hususu açıklattırılmadığı gibi maddi tazminat istemi konusunda bir karar da verilmemiştir. HMK'nın 26/1 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

          Borçlar Kanununun 198. maddesine göre, alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Ayıp kavramı ile eksik iş ise birbirinden farklıdır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise; sözleşme konusu işlerin yapılmaması, yani hiç yapılmayan iştir....

            Davalı vekili, davacının müvekkilinden satın aldığı aracın kullanımdan ve dış şartlardan kaynaklanan arızaları dışında üretim kaynaklı arızasının bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davaya konu aracın ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, dava devam ederken aracın davalıya satılarak devredildiği sözleşmenin feshi ve semenin iadesine ilişkin davanın konusuz kaldığı alım ile satım bedelleri arasındaki farkın BK.nun 205.maddesi uyarınca davacının araçtan faydalanmasının karşılığı kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sözleşmenin feshi ve semen iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına maddi ve manevi tazminat talebinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında yapılan ticari alım nedeniyle, belirtilen malların 27.08.2009 ve 28.08.2009 tarihlerinde satıldığını, malın satımı konusunda korunma ve yıkanmaya ilişkin gerekli uyarıların ürünlerin altında yer aldığını, dava konusu malların hiç bir şekilde ayıplı olmadığını, mallarda meydana gelmiş herhangi bir ayıp var ise bunun sorumlusunun davacı olduğunu, alım satımdan itibaren 2 yıl geçtiğini, davacının malları sakladığı deponun koşullarının bilinmediğini, BK’nın 207. maddesi gereği ticari satımdan doğan iş bu davanın 6 aylık süre içinde açılmadığından zamanaşımı def’inde bulunduklarını, ayrıca davacının TTK’nın 25/3. ve 4. maddelerinde belirtilen 2 ve 8 günlük süreler içinde muayene ve ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğini, kaldı ki davacının ayıp ihbar bildirim tarihi olarak iddia ettiği 17.07.2009 tarihinin davaya konu malların satışına ait fatura tarihlerinden önceki bir tarihe ait olduğunu ve bu tarihte bir bildirim alınmadığını ileri sürerek...

                tarafından inşaa ettirilen 8982 ada 1 nolu parseldeki ... konutları 2.etap projesinden 4.2.2009 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını ve 18.2.2011 tarihinde de konutun teslim edildiğini, tanıtım ve projesi ile broşürlerde olmasına rağmen sosyal donatı alanlarının yapılmadığını, yeşil alanın bir kısmının site dışındaki kayalık alanda bırakıldığını, bu şekilde sitenin ortak kullanım alanında ve bağımsız bölümde yapılacağı vaat edilen hususların yerine getirmeyerek davalının edimini eksik olarak ifa ettiğini ve bundan dolayı kendisinin zarara uğradığını ileri sürerek, ayıp ve eksiklikler nedeni ile şimdilik 50,00 TL bedel indiriminin, 50,00 TL. maddi ve manevi tazminat ile 50,00 TL. kira kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile de talebini artırmıştır. Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  Davalı vekili cevabında, davacıdan satın alınan kumaşların T-Shirt haline getirilerek paketlenmesinden sonra kumaşta yağ lekesi olduğunun belirlendiğini, ayıbın öğrenilmesi üzerine derhal ayıp ihbarında bulunulduğunu, yağ lekesinin kumaştan kaynaklandığının alınan raporla tespit edildiğini, malların müvekkilinin elinde kaldığını, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının, davalıya kısım kısım teslim ettiği ve son teslimatın 23.10.2012 tarihinde olduğu ürünlerin gizli ayıplı olup, süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu, davalının ayıplı ürünlerden dolayı zarara uğradığı, davalının tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında kumaş alım satımı bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu