Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporuna göre dava konusu makinelerin üretim hatalı olduğu, davacı tarafından ayıp nedeniyle bedel iadesi istediği de dikkate alındığında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bu durumda doğan menfi zararının tazmini talep edebileceği, davacının talep ettiği makinelerin ayıplı çıkması nedeniyle çamaşır yıkama hizmetini dışarıdan alması nedeniyle ödediği bedelin sözleşme kurulmasaydı da ödeyebileceği bir bedel olduğu müspet zarar olduğu, müspet zararların sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebileceği dolayısıyla ödenen miktarın tazminini talep edemeyeceği kanaatiyle istinaf isteminin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

- K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında akdolunan sözleşme kapsamında bir adet makinenin 60.000,00 Euro bedel karşılığında müvekkilince davalıdan satın alındığını, satım bedelinin 1.000 Euro nun nakit, 9.000,00 Euro'nun karşılığı 14.425,00 TL'nin çekle davalıya ödendiği gibi bakiye 50.000,00 Euro için de bir adet bononun müvekkiline keşide edilerek davalıya verilmiş ise de, makinenin arızalandığını süresinde davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu ve defalarca yetkili servis tarafından tamir edilmeye çalışılmasına rağmen arızaların giderilemediğini ve böylece cihazın gizli ayıplı olduğunun saptandığını, satıma konu makinenin iadesi karşılığında ödenen bedelin ve bononun iadesi istenmiş ise de sonuç alınamadığını belirterek, satım akdinin feshiyle ödenen tutarın aynen ödeme günündeki TCMB efektif kuru üzerinden reeskont faiziyle tahsiline, 50.000,00 Euro tutarlı bononun bedelsizlik nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, davacının sözleşmenin feshi ile birlikte müspet zarar niteliğinde olan kira kaybı tazminatını talep edemeyeceği belirtilerek, menfi zarar kapsamında bulunan, 3.100.000.000 TL ödenen satış bedelinin faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmişse de, 2008/2929-8015 davacının dava dilekçesindeki talebi, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 9. maddesinde öngörülen rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanacak gecikme tazminatı olup davacının, “sözleşmenin feshi ve ödenen satış bedelinin iadesi” ile ilgili dava dilekçesinde herhangi bir talebi olmadığı gibi, bu hususta yapılmış usulüne uygun bir “ıslah” da bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz amacıyla verilmiş olan ve “bilirkişi raporunda hesaplanan miktara, ödenen bedelin de ilave edilmesi gerektiğine” ilişkin 14.7.2004 tarihli dilekçeyi de, bir ıslah dilekçesi olarak kabul etmek mümkün değildir....

      Sayılı kararı ile "Davacı, dava ile taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini belirterek ödediği bedelin iadesini, sözleşmenin 7.2 maddesinde öngörülen cezai şartı, masraf ve zararının tazminini talep etmiştir. Sözleşmenin konusu kumaş üretimine ilişkin olup davacı tarafça tek taraflı feshedilmiş ve ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla fesih geçmişe etkili istendiğinden sözleşmenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiyesi gerekir. Bu durumda davacı iş sahibi verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir ancak istenen cezai şart ifaya ekli ceza koşulu olduğundan ve sözleşmede de aksi öngörülmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde istenemez. Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmini ise sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması ve diğer koşulların da varlığı halinde talep edilebilir....

        Davalı, davacı tarafından teslim edilen malların ayıplı ve Jandarma Komutanlığının işine yaramayacak esvapta olduğunu, bu hususun müfettiş incelemesi ile ve usulünce yaptırılan teknik elemanların raporu sonunda ortaya çıktığını, davacıya usulüne uygun olarak ayıbın bildirildiğini, ortaya çıkan ayıp nedeniyle malların iadesi ve yerine yenilerinin verilmesinin ya da ödedikleri satış bedelinin iade edilmesini ihtar ettiklerini, ancak karşı tarafın satış bedellerini iade etmediğini, ayıplı malları geri almadığını, bu nedenle idarenin sözleşme gereğince teminat mektuplarını nakte çevirmek hakkının doğduğunu, teminat mektuplarının bedelinin hazineye irat kaydında herhangi bir hatalı işlemin bulunmadığını ve haklı olduklarını, bu çerçevede davacı tarafın aldığı ihtilafsız olan satış bedelinin de iadesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. 2....

          tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacının; sözleşmenin feshi, satış bedeli ve satış bedeli ile rayiç bedel arasındaki fark toplamı olarak 310.000,00TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istediği görülmüş olmakla birlikte, 4077 sayılı kanunda sınırlı olarak sayılan seçimlik haklardan bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönmeyi seçtiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan 24.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında yapılmış olan ... satış taahhütnamesi doğrultusunda ......

            Alıcının seçimlik haklarına ilişkin olarak 818 sayılı BK’nin 202/1. maddesinde, malın ayıplı olması hâlinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmenin feshini ya da satılanı alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzilini isteyebileceği düzenlenmiştir. 818 sayılı BK’nin 202/2. maddesinde ise, ayıp hâlinde alıcının sözleşmenin feshi talebi üzerine hâkimin, hâl icabı sözleşmenin feshini haklı görmemesi üzerine semenin tenziline karar verebileceği belirtilmiştir. 818 sayılı BK’nin 203. maddesinde, satılanın muayyen misli şeylerden olması hâlinde alıcının, dilerse sözleşmenin feshi veya semenin tenzilinden hiçbirini talep etmeyip malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep edebileceği düzenlenmiştir. Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2019 tarihli ve 2017/13- 618 E., 2019/792 K. sayılı kararında da aynı hususlara işaret edilmiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2021/382 ESAS - 2022/206 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Alanya 4....

            Kesinti yöntemine göre yüklenicinin fesih nedeniyle yapamadığı sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kâr şu şekilde belirlenmelidir: Öncelikle yapılmayan işin sözleşmenin feshi tarihindeki bedeli (eser bitmiş, borcun ifası tamamlanmış olsaydı yüklenicinin eline geçecek bedel ile sözleşmesine göre yapılan imâlat nedeniyle elde edilen bedel farkı) tespit edilmeli, akabinde, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs masraflar) ile bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa ya da başka bir iş bulmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktar belirlenip, bu bedelin ilk olarak bulunan yapılmayan iş bedelinden çıkarılması gerekir. Bu şekilde tespit edilen bedel, yüklenicinin kâr kaybını oluşturmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplama yöntemi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

              Noterliği' nin 11/10/2017 tarihli ve 15895 yevmiye nolu ihtarnamesiyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından "sözleşmenin feshi" hakkını kullanma iradesini ihtaren davalıya bildirildiğini ve davalının hiç bir şekilde geri dönüş yapılmadığını beyan ile; davasının kabulü ile ayıplı mal nedeniyle sözleşmesinni feshi ile davaya konu aracın satış bedeli olan 33.092,00 TL'nin noter araç satış masrafı olan 126,00 TL'nin ve araç için yapılan 2.280 TL masrafın yasal faizleri ile birlikte nakden tashiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu