Mahkemece öncelikle bilirkişiden, yukarıda belirtilen hususlarda ek rapor alınarak, akabinde, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olup olmayacağının değerlendirilmesi, ürünlerdeki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olup olmayacağının ve fatura tarihi farklı olan, takıma dahil olmayan zigon sehpadaki boya ton farkının ayıp olarak kabul edilip edilmeyeceği değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde sözleşmeden dönme, bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin menkul satım ilişkisi olduğu, davacıların sözleşme konusu ağaçlara ilişkin olarak ayıp ihbarında bulunduklarını ispatlayamadıkları, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönüldüğünü bildiren herhangi bir belge sunulmadığı, davacıların satım ilişkisi nedeniyle vermiş oldukları senet bedelinden sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin halen ayakta olup davacının satıma konu ağaçları mahallinden almasının mümkün olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TBK 227.maddesi uyarınca davacının, ayıp ihbarını doğrudan satıcı yerine davalıya yaptığı, davalının tacir yardımcısı olarak hareket ettiğinin anlaşıldığı bu sebeple ayıp ihbarının zamanında yapıldığının kabul edilebileceği, davacının ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme veya diğer seçimlik haklarını veya hangisini kullanacağının ihbarla birlikte iletilmediği, seçimlik hakların sonradan da iletilebileceği nazara alındığında, davacının 27/12/2019 tarihli yazılarıyla davalıya sözleşmeden dönme iradesinin iletilerek 186.605,87 TL zararlarının iadesinin talep edildiği anlaşılmakla birlikte, bunun TTK 18.m ile belirlenen usulde yapılıp yapılmadığının dosyada mevcut belgelerden tespit edilemediği mütalaa edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Nitekim dosya kapsamından davacı iş sahibinin ayıplar nedeniyle kullanılamaz halde bulunan sistemi söküp depoya kaldırdığı, yerine başka bir yükleniciye yeni bir sistem kurdurduğu anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi eldeki davada BK'nın 360. maddesinde sayılan seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Sözleşmeden dönme halinde tarafların sözleşmeden kaynaklanan karşılıklı yükümlülükleri sona erer. Dönme halinde taraflar sözleşme gereği aldıklarını karşılıklı iade etmekle yükümlüdürler....
CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davalının geç teslim ve ayıp iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/313 Esas KARAR NO : 2018/94 DAVA : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi DAVA TARİHİ : 25/04/2016 KARAR TARİHİ : 05/02/2018 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin .../.../... tarihli fatura ile ... motor, ... şasi nolu ... Marka ... model ... ... ... ... ... tipi ... ... ... plakalı dava konusu aracı 82.907,00.-TL bedelle davalılardan satın aldığını, müvekkilinin ticari işlerinde kullandığı araç için 2 yıllık garanti süresi içerisinde yetkili serviste aynı şikayetle 3 defa tamire gitmesine rağmen giderilemeyen aynı arıza (gizli ayıp) nedeniyle mağdur olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... plakalı aracı iade/teslim etmeye hazır olduklarını da bildirerek sözleşmeden dönme haklarını kullanıp satış bedeli olan 82.907,00....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde "Ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesi mevcuttur....
Bilirkişiler tarafından davaya konu malzemenin gizli ayıplı olduğu tespit edildiğinden, davada TBK 223 maddesi uygulanacaktır. 6102 Sayılı TTK'nın 18/3 maddesi uyarınca, tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbar ve ihtarların noter arcılığı ile, taahhütlü mektupla, telgrafla veya elektronik imza kullanılarak elektronik posta ile yapılması gerekip, davacı taraf satılandaki gizli ayıp sebebiyle, sözleşmeden dönme ve satılan malın bedeli ile satışa konu çeliğin işlenerek kalıp haline gelmesi için sarf ettiğini iddia ettiği giderlerden dolayı uğradığı dolaylı zararına ilişkin tazminat talebinde bulunduğundan, gizli ayıp sebebi ile sözleşmeden dönme ihbar ve ihtarının yapıldığını kanıtlamak davacı tarafa ait olduğundan, öncelikle TBK 223 maddesindeki sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbar ve ihtarların noter arcılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya elektronik imza kullanılarak elektronik posta ile yaptığını kanıtlaması gerekir....
belirtilmesi de yeterli olmadığını, oysa hükme esas alınan raporda bilirkişiler yapılan ayıp bildirimi ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapmadıklarını, asla kabul anlamına gelmemesi kaydıyla, bir an için ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu düşünülse bile; davalı, gizli ayıp bildirimini süresinde yapmadığını, bilirkişi tarafından keşif mahalinde ilk kontrol ile tespit edilen bir ayıbın, bilirkişilerce gizli olarak nitelendirilmesi de tutarsız olduğunu, yani, bilirkişilerce sistemin sadece 1 defa kullanılması ile ayıp tespit edilmiş ise de; bu ayıp her nasılsa gizli ayıp olarak değerlendirildiğini, dava konusu sistemin düzgün çalışma oranı hesap verme ilkelerine, bilimsel kriterlere uygun şekilde hesaplanmadığını, hukukçu bilirkişi hatalı tespitlerde bulunduğunu, hukukçu bilirkişiye göre davalının iradesi sözleşmenin feshi değil sözleşmeden dönme olduğunu, bu görüşün hatalı olduğunu, sözleşmeden dönme durumunda; sözleşmeden dönene taraf, sözleşme ilişkisinden vazgeçmekte, sözleşmenin...