net olarak ortaya konulması gerektiğini, davacının kar mahrumiyeti iddiasını kabul etmediklerini, davacının müvekkil şirkete gönderdiği ihtarnamesinde bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğunu, sözleşmeden dönme ile birlikte makinanın çalışmadığı süreye ilişkin kar kaybının talebi mümkün olmadığını, davacı tarafın, hem satış bedelinin iadesi hem de kar mahrumiyeti talebinde bulunması hukuken mümkün olmayıp reddi gerektiğini, davaya konu makinanın müvekkil şirkete usulüne uygun olarak teslim edilmediğinden, davacı tarafın faiz talebinde haksız olduğunu, müvekkil şirkete teslim edilmeyen makinanın bedeline ilişkin ihbar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
net olarak ortaya konulması gerektiğini, davacının kar mahrumiyeti iddiasını kabul etmediklerini, davacının müvekkil şirkete gönderdiği ihtarnamesinde bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğunu, sözleşmeden dönme ile birlikte makinanın çalışmadığı süreye ilişkin kar kaybının talebi mümkün olmadığını, davacı tarafın, hem satış bedelinin iadesi hem de kar mahrumiyeti talebinde bulunması hukuken mümkün olmayıp reddi gerektiğini, davaya konu makinanın müvekkil şirkete usulüne uygun olarak teslim edilmediğinden, davacı tarafın faiz talebinde haksız olduğunu, müvekkil şirkete teslim edilmeyen makinanın bedeline ilişkin ihbar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Fer'i müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya katılma dilekçesini tekrar ederek bilirkişi raporunun yetersiz ve bilimsellikten uzak olduğunu, teknik incelemeye dayanmadığını, davacının sözü beyanlarına dayanılarak rapor hazırlandığını, davacının CJB İş Makinaları yetkili servisinde inceleme yaptırdığını beyan etmesine rağmen buna dair servis formu sunmadığını, bilirkişinin davacının sözlü beyanına göre rapor hazırladığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı traktör satışı nedeniyle sözleşmeden dönülerek satıcıdan bedel iadesi istemidir....
Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur. Somut olay, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ışığında aracın bagaj kapağında 1500 TL değerindeki boyama işlemi değerlendirildiğinde ayıp nedeni ile bedel indirimine karar verilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek bedel indirimine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir...)...
Sözleşmeden dönme ve bedel iadesi akdi ilişkinin tarafı olan satıcıdan talep edilebilecektir.Somut olayda, dava konusu ürünün imalattan kaynıklı ayıplı olduğu iddiası ile 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince seçimlik hakların kullanılmasıya yönelik olarak misli ile değişim talebi ile açmış olup, eldeki davadaki söz konusu talep yönünden yetkili servis olduğu sabit olan davalıya husumet yöneltilemeyecektir Hal böyle olunca mahkemece, davalı yetkili servise karşı açılan dava konusu malı ayıpsız misli ile değişime yönelik davanın pasif husumet (taraf sıfatı) yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılardan birini taraf olarak dava dilekçesinde belirtmediğini, HMK'nın ilgili hükümlerine aykırılık teşkil eden bu durumun beyan dilekçesi ile giderilmesi talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu maddi hata düzeltme beyanına muvafakatlerinin bulunmadığını, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasındaki ticari satıma konu araçta mevcut olduğu iddia edilen ayıptan kaynaklı sözlemeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmiştir....
Davacı, satın aldığı aracın üretim hatası nedeniyle yenisi ile değiştirilmesi istemi ile eldeki davayı açtığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda arızanın kullanımdan kaynaklanmayıp, parça bazında imalat hatasından kaynaklandığı, onarımın mümkün olduğu, meydana gelen arızanın birinci seferde onarılmış olduğu , daha sonraki onarıma parça siparişi verilmiş olmasına rağmen davacı tarafından izin verilmediği, onarımlarda değişen parçaların niteliği dikkate alındığında , bu durumun maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak yada önemli ölçüde ortadan kaldıracak bir arıza yada kusur sayılmayacağını belirtmiş olup mahkemenin de kabulü böyledir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle 2008/3144-8545 değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, teknik açıdan bilirkişi raporuna itibar edilmiş, üründeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıbın giderilemediği ve güvenli kullanıma engel olacak düzeyde olduğu anlaşılmıştır. TTK'nın 23. maddesi yollaması ile TBK'nın 227. maddesinde malın ayıplı olması halinde alıcıya seçimlik haklar tanınmış, buna göre, alıcının isterse sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim, ücretsiz onarım, ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi hakları tanınmıştır. Davacının garanti süresi içinde ortaya çıkan ve giderilemeyen gizli ayıbı derhal ihbar ettiği bu nedenle yasada tanınan seçimlik hakları kullanabileceği kabul edilmiş ve neticede dava konusu laptopun ücretsiz onarımı istemi haklı bulunduğundan, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....
Tüketici Mahkemesi Hakimliği’nin 2020/15 esas, 2021/130 karar sayılı ve 30.03.2021 tarihli İlamına karşı tarafımızca yapılan işbu huzurdaki istinaf taleplerinin kabulü ile hüküm mahkemesinin kararının müvekkili lehine ortadan kaldırılarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerinin kabulü ile ilgili bedel iadesine dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizden aşağı olmamak üzere faiz işletilmesine yönelik taleplerinin kabulü cihetine gidilmesine yönelik taleplerinin kabulü hususlarını talep etmiştir....