Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davalı ... tarafından davacıya satılan aracın ayıp olduğu ve ayıpın gizli ayıp olduğu tespit edilmiştir. Ancak her ne kadar davacı tarafından aracın bedel iadesi talep edilmiş ise de ayrıntılı olarak bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir ve tespit edilen bu hususlar karşısında sözleşmeden dönülmesi ve aracın misli ile değişimi ve bedelinin iade edilmesi hakkaniyete uygun olmadığından davacının bu talebinin reddine ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından her ne kadar dava konusu aracın üretici davalı ......

    Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda ayıbın mahiyeti ve halihazırda onarımla giderilememiş herhangi bir arıza bulunmadığı tespiti dikkate alındığında mahkemenin yapılan onarım işlemlerinin araçta değer azalması oluşturup oluşturmayacağı da araştırılarak ayıp oranında hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....

      Davalı; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, bundan ayrı; davaya konu aracın dava tarihinden önce (10/10/2013) dava dışı birine satıldığını, malik sıfatı bulunmayan davacının ayıp oranında bedel indirimi talep etmesinin mümkün olmadığını, garanti süresi dolduktan sonra yapılan tamiratlar için bedel iadesi istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının dava tarihinden önce sattığı araç üzerinde malik sıfatı ve dolayısıyla aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu saatin ayıplı olması ve sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep edilmesi nedeniyle saatin bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu saatin satın alındıktan bir gün sonra ileri gitmesi nedeniyle ayıplı olduğu, ayıbın davalı satıcıya hemen bildirildiği, davacı tarafından noter aracılığıyla çekilen ihtarname ile sözleşmenin feshi ile bedel iadesinin talep edildiği, ayıbın satış anında var olması ve niteliği dikkate alınarak davacı tüketicinin sözleşmenin feshi ve bedel iadesini talep etmesinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve delillere göre, aracın koltuk sayısının satın alma tarihinden itibaren davacı tarafın bilgisi dahilinde olduğu,bunun ayıp olarak değerlendirilemeyeceği, motor ve şase numaralarındaki değişikliğin ayıp teşkil etmediği, giderilmesi mümkün olan eksiklik olduğu davacının akdin feshi ile semenin iade talebinin yerinde olmadığı, davacı aracının trafikten men edildiği tarihten dava tarihine kadar aylık 2.100 YTL gelir kaybının olduğu gerekçesiyle 5.100.00 YTL gelir kaybı tazminatının davalılardan tahsiline,sair istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 28.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yukarıda açıklanan maddelere göre davacının aracını 02/12/2015 tarihinde satın aldığı, motorda meydana gelen yağ eksiltme arızasının gizli ayıp niteliğinde, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, üretim hatasının bulunduğu, aracın kullanılmasına engel olup, tüketicinin makul olarak beklediği faydayı azalttığı, arızanın onarımının mümkün olduğu, ayıp bedelinin bilirkişi raporunda tespit edildiği ve ayıp bedelinden davalı tarafın sorumluluğunun bulunduğu, mahkemece takdiren tüketicinin ayıp oranında bedel indirimi hakkını uygun görerek bu bedele hükmetmiş olması, tüketicinin yasadan kaynaklı seçimlik hakkını kullanması nedeniyle vekalet ücretine ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1- İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı olan 1.092,96- TL....

          Diğer mobilyalar yönünden ise küçük hatalar olduğu bu hataların bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değişimle orantılı olmayacağı bu nedenle bu mobilyalara ilişkin olarak raporda belirtilen tutarlarda bedel indiriminin hakkaniyete uygun olacağı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile faturaya konu mallardan netha konsol ve rosa baza başlığın ayıpsız misli ile değişimine, rosa gardıropdaki ayıp karşılığı 907,14 TL, rosa bazadaki ayıp karşılığı 314,04 TL, netha 3'lü kanepedeki ayıp karşılığı 570,64 TL olmak üzere toplam 1.791,82 TL'nin ayıp karşılığı indirim bedeli olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bu yönden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Yerel mahkemece hükme esas alınan 17.12.2014 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında, davacının ayıp oranında bedel indirimi ve ayıp nedeniyle uğradığı zararın belirlenerek hüküm altına alınmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlık sözleşmenin yapıldığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) çerçevesinde değerlendirilmelidir. 13. Mülga 818 sayılı BK’nın 355. maddesine göre, eser sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki; onunla yüklenici, eser sahibinin ödemeyi üstlendiği ücret karşılığında bir eser meydana getirmeyi borçlanır. Eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 05.06.2006 ve 20.06.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalının edimini yerine getirmemesi üzerine 16.11.2009 tarihli ihtarname keşide olunduğunu, 60 günlük ödeme süresine uyulmadığını ileri sürerek akdin feshi ve sözleşme konusu malların iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ödemelerdeki aksamanın ekonomik kriz nedeniyle olduğunu ve cüz'i bir borç için akdin feshinin istemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalının 60 gün ödeme süresi içeren ihtarnameye uymadığı ve davacının akdin feshini ve malların iadesini talepte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş...

              Aynı kanunun 11. maddesine göre ise; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

              UYAP Entegrasyonu