WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ayıp ihbarının 30 günlük yasal sürede yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

    Ticarete mobilyaları teslime hazır olduğunu belirterek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen ... Ticaretin müvekkilinin bu talebini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin ... tarihinde Kayseri Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunduğunu ancak davalı ... Ticaretin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerini kabul etmediklerini belirterek müvekkilinin dava konusu mobilyaları davalıya teslime hazır olduklarını, sözleşmeden dönme ve 8.300,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı anılan yasa değişikliğinden faydalanmış, satış sözleşmesinin feshi yerine --.Bu hal davalının iddia ettiği gibi ıslah ile müddeabihin düşürülmesi-azaltılması değil, neticei talebin ıslahı niteliğindedir.Bu durum dava sırasında Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik nedeniyle tarafların iradesine bağlı olmayan şekilde vergi affı nedeniyle talep konusunun değişmesidir. Davanın konusuz kalan kısmının vergi affı nedeniyle ortaya çıktığı,dolayısıyla tarafların iradesine bağlı olmadığı gözetilerek konusuz kalan kısım açısından vekalet ücretine hükmedilmemiş olup yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplaması davanın bir nevi 56.300,00 TL üzerinden tam kabulü şeklinde hesaplanmıştır....

        Davacı anılan yasa değişikliğinden faydalanmış, satış sözleşmesinin feshi yerine --.Bu hal davalının iddia ettiği gibi ıslah ile müddeabihin düşürülmesi-azaltılması değil, neticei talebin ıslahı niteliğindedir.Bu durum dava sırasında Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik nedeniyle tarafların iradesine bağlı olmayan şekilde vergi affı nedeniyle talep konusunun değişmesidir. Davanın konusuz kalan kısmının vergi affı nedeniyle ortaya çıktığı,dolayısıyla tarafların iradesine bağlı olmadığı gözetilerek konusuz kalan kısım açısından vekalet ücretine hükmedilmemiş olup yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplaması davanın bir nevi 56.300,00 TL üzerinden tam kabulü şeklinde hesaplanmıştır....

          Mahkemece, iddia, savunma ve delillere göre, aracın koltuk sayısının satın alma tarihinden itibaren davacı tarafın bilgisi dahilinde olduğu,bunun ayıp olarak değerlendirilemeyeceği, motor ve şase numaralarındaki değişikliğin ayıp teşkil etmediği, giderilmesi mümkün olan eksiklik olduğu davacının akdin feshi ile semenin iade talebinin yerinde olmadığı, davacı aracının trafikten men edildiği tarihten dava tarihine kadar aylık 2.100 YTL gelir kaybının olduğu gerekçesiyle 5.100.00 YTL gelir kaybı tazminatının davalılardan tahsiline,sair istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 28.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davalı ... tarafından davacıya satılan aracın ayıp olduğu ve ayıpın gizli ayıp olduğu tespit edilmiştir. Ancak her ne kadar davacı tarafından aracın bedel iadesi talep edilmiş ise de ayrıntılı olarak bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir ve tespit edilen bu hususlar karşısında sözleşmeden dönülmesi ve aracın misli ile değişimi ve bedelinin iade edilmesi hakkaniyete uygun olmadığından davacının bu talebinin reddine ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından her ne kadar dava konusu aracın üretici davalı ......

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davaya konu saatin ayıplı olması ve sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep edilmesi nedeniyle saatin bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu saatin satın alındıktan bir gün sonra ileri gitmesi nedeniyle ayıplı olduğu, ayıbın davalı satıcıya hemen bildirildiği, davacı tarafından noter aracılığıyla çekilen ihtarname ile sözleşmenin feshi ile bedel iadesinin talep edildiği, ayıbın satış anında var olması ve niteliği dikkate alınarak davacı tüketicinin sözleşmenin feshi ve bedel iadesini talep etmesinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir....

              Yerel mahkemece hükme esas alınan 17.12.2014 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında, davacının ayıp oranında bedel indirimi ve ayıp nedeniyle uğradığı zararın belirlenerek hüküm altına alınmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlık sözleşmenin yapıldığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) çerçevesinde değerlendirilmelidir. 13. Mülga 818 sayılı BK’nın 355. maddesine göre, eser sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki; onunla yüklenici, eser sahibinin ödemeyi üstlendiği ücret karşılığında bir eser meydana getirmeyi borçlanır. Eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesidir....

                Davalı; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, bundan ayrı; davaya konu aracın dava tarihinden önce (10/10/2013) dava dışı birine satıldığını, malik sıfatı bulunmayan davacının ayıp oranında bedel indirimi talep etmesinin mümkün olmadığını, garanti süresi dolduktan sonra yapılan tamiratlar için bedel iadesi istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının dava tarihinden önce sattığı araç üzerinde malik sıfatı ve dolayısıyla aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 05.06.2006 ve 20.06.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalının edimini yerine getirmemesi üzerine 16.11.2009 tarihli ihtarname keşide olunduğunu, 60 günlük ödeme süresine uyulmadığını ileri sürerek akdin feshi ve sözleşme konusu malların iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ödemelerdeki aksamanın ekonomik kriz nedeniyle olduğunu ve cüz'i bir borç için akdin feshinin istemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalının 60 gün ödeme süresi içeren ihtarnameye uymadığı ve davacının akdin feshini ve malların iadesini talepte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş...

                    UYAP Entegrasyonu