Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı bozma sonrası 07.01.2021 tarihli 3. celsede seçimlik hakkına yönelik talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak açıklamıştır. Mahkemece davacının bu beyanı ve Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı bozma ilamının 1. bendinde yer alan davacının seçimlik hakkı konusunda aldırılan bilirkişi raporu denetime elverişli olmamakla birlikte davalıların itirazlarını da karşılar nitelikte değildir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen bozma ilamında belirtilen hususlar ve özellikle ayıp oranında bedelde indirime yönelik seçimlik hak kullanıldığından nispi metoda göre satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeriyle, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanarak hesaplama yapılması dikkate alınmamıştır....

    Davacı bozma sonrası 07.01.2021 tarihli 3. celsede seçimlik hakkına yönelik talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak açıklamıştır. Mahkemece davacının bu beyanı ve Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı bozma ilamının 1. bendinde yer alan davacının seçimlik hakkı konusunda aldırılan bilirkişi raporu denetime elverişli olmamakla birlikte davalıların itirazlarını da karşılar nitelikte değildir. Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen bozma ilamında belirtilen hususlar ve özellikle ayıp oranında bedelde indirime yönelik seçimlik hak kullanıldığından nispi metoda göre satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeriyle, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanarak hesaplama yapılması dikkate alınmamıştır....

      gereken indirim miktarının 3.033,25 TL olduğu, aracın piyasa rayiç değeri ve taraflar arasındaki satış bedeli dikkate alındığında mevcut hali ile aracın iadesinin gerekmediği, ancak ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılmasının gerektiği anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönme hakkı kapsamında bedelin iadesine yönelik talebinin reddine, bedelde indirim talebinin ise kısmen kabulüne dava konusu araçta oluşan 3.033,25 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1289 KARAR NO : 2023/841 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I : Ayıp Nedenine Dayalı (Misli ile Değişim/ Tazminat İstemli) KARAR TARİHİ : 25/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2023 Bursa 2....

          Davacı vekili 31/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde belirttikleri seçimlik hakkı olan ayıbın gideriminin yanında TBK uyarınca tazminat taleplerinin, araçta tespit edilecek değer kaybı oranındaki miktarın davalılar aleyhine tazminat olarak hükmedilmesine, değer artırım taleplerinin kabulü bilirkişi raporunda tespit edilen %10 luk araç değer kaybına denk gelen 125.200,00 TL davalılar aleyhine tazminat olarak hükmedilmesine, hükmedilen tazminat miktarına ödeme tarihinden itibaren en yüksek faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; davacının davaya konu aldığı aracının ayıplı olması sebebiyle ayıp oranında indirim yapılması ve araçta oluşan değer kaybı bedelinin tahsiline ilişkindir. Bu kapsamda; satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Alıcının seçimlik hakları” başlığı altında düzenlenen 227 ve devam maddeleri önem taşımaktadır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227....

            Bu durumda araçtaki ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, giderilmesi mümkün ise; ne gibi işlemler yapılması ve ne miktarda masraf yapılması gerektiği, araçtaki ayıbın giderilmesi için yapılacak işlem sonucunda araçta değer kaybı oluşup oluşmayacağı da belirlenerek ve seçimlik hakkın kötüye kullanılmaması gerektiği ilkesi de gözetilerek Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre bedelde indirim tutarının ne olacağı hususunda bilirkişilerden rapor alınarak somut olayda; ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde aracın ücretsiz olarak onarılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

            Ayıp, kiralananın hangi oranda amaca uygun kullanımını etkilemişse, bedelde indirimin de o oranda yapılması gerektiği, hususu tartışmasızdır. Davacı kira sözleşmesinin feshini istememiştir. Davacının geçmiş yıllara ilişkin kira bedelinin tenkisi istemi yerinde olmayıp, dava tarihinden itibaren kiralananda sonradan meydana gelen ayıp oranında indirim istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde kira bedelinin tenziline ilişkin bir miktar belirtmemiş olup, öncelikle davacıya imkan tanınarak bu konuda talebinin açıklattırılması gerekir....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, önalım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı, dava konusu payın satış bedelinin önalım hakkını engellemek amacıyla resmi senette 400.000,00 TL olarak gösterilmek suretiyle davalıya satıldığını, gerçek satış bedelinin 100.000,00 TL olduğunu iddia ederek bu bedel üzerinden önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, tapuda gösterilen değerin gerçek değer olduğunu savunmuştur. Mahkemece, dava konusu payın keşfen belirlenen değerine dayanılarak davacının bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle 177.857,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır....

                UYAP Entegrasyonu