İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Bu kapsamda taleple bağlılık ilkesi ve kısmi ıslaha göre ve özellikle bilirkişi ek raporunda bedelde indirim konusunun hesabının teknik olarak doğru bulunması gözetilerek 6098 sayılı TBK'nın 219 vd. maddelerinde düzenlenen ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre dosyaya mübrez satış sözleşmesi, noter kanalıyla yapılan ayıp ihbarı, faturalar, ------bilirkişi ek raporu ve sair tüm deliler gözetildiğinde davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve davacının seçimine göre bedelde indirim isteyebileceği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ara dinlendirme ve boston işleme makinesi satıldığını, mal bedeli 17.000,00 TL’nin mahkemenin ayıplı olduğu ileri sürülerek ödenmediğini, sözleşme konusu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği satın aldığı makineyi davacının sağlam ve çalışır vaziyette teslim edeceği, müvekkilinin de mal bedelini taksitler halinde ödeyeceğini, ancak davacının zamanında makineyi teslim etmediğini, daha sonra ayıplı ürün teslim ettiğini, müvekkilinin ayıplı mal nedeniyle bedelde indirim talep ettiğini ve ödemezlik def'ine bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Buna göre davacı sözleşmeden dönme, bedelde indirim, ücretsiz onarım talep edebilir. Ancak somut olayda sözleşmeye göre bedeli her bir ... bölüm maliki ödeyeceğinden ve her bir daire bakımından eksik ve ayıplı işin ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğinden davacı kooperatifin bedelde indirim isteme hakkı bulunmamaktadır. Eksik ve ayıplı iş yönünden bedel davacı yanca karşılanmadığından bedelde indirim talep etmesi mümkün görülmemekle ve yine her bir dava dışı malikin ödemeleri tek tek ele alındığında davalıya halen borçlu oldukları anlaşılmakla ödenmeyen bedelin iadesi de mümkün olmayıp bu iddialar her bir ... bölüm malikince onlara karşı yapılan takiplerde ileri sürülebilir. Davacının ayıp nedeniyle alacak iddiası da bu kapsamda dinlenilemez. Davalının takas mahsup talebi de yerinde değildir. Taraflar arasında karşılıklı borç ve alacak doğmadığından takas mahsup da mümkün değildir....
Araçta gizli ayıp olduğu tespit edilmekle birlikte aracın uzun süre kullanılmış olması nazara alındığında ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkın hakkaniyete uygun düşmeyeceği, mahkemece ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin seçimlik hakkın mahkemece belirlenmesinden kaynaklanmayıp reddedilen maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, bu nedenle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bunlar sözleşmeden dönme, ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, ETBK'dan farklı olarak çeşit/parça borcu ayrımı yapılmaksızın satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep etme veya ilk olarak TKHK ile hukukumuza giren, 6098 sayılı TBK ile satış sözleşmeleri açısından da düzenlenen onarım hakkıdır. TBK m.227/2'de yer alan genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı, diğer seçimlik haklarına ilaveten alıcının kullanabileceği bir haktır."...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacı tarafından davalı şirketten 10/08/2018 tarihinde ikinci el olarak satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli istemlidir....
Bir başka deyişle davalı ayıp savunmasında bulunmakta, mahkemece süresinde ayıp ihbarı yapıldığının ispatlanamaması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Ayıp ihbarının yapıldığı savunması tanık dahil hür türlü delil ile ispata elverişlidir. Somut olayda davalı taraf cevap dilekçesinde tanık deliline başvurmuş, davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.11.2013 tarihli ara kararı ile delillerin somutlaştırılması için 6100 sayılı HMK'nın 140/5. maddesi gereğince kesin süre vermiş ve bu süreden sonra görevsizlik kararı verilerek dosya esasa ilişkin hüküm kuran Asliye Ticaret Mahkemesine intikal etmiştir....
O halde mahkemece, konuda uzman başka bir bilirkişiden rapor alınarak araçtaki ayıpların neler olduğu tespit edilerek ve tüm ayıplar birlikte dikkate alınarak nispi metoda göre ayıp oranında bedelden indirim tutarının belirlenmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Dava dilekçesinde;davacının 1,00 TL maddi tazminat talep edilmiş olup, bu talebin hangi zarara ilişkin olduğu davacı tarafa açıklattırılması gerekirken mahkemece bu konuda bir işlem yapılmadığı gibi davacının ıslah talebi olmadığı halde talebi aşar şekilde tazminata hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemenin kabulüne göre de; manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır....