Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
dükkanların bulunduğu mahallin çatı bağlantısının yeşillendirilmediğini, pencerelerin açılır yapılmadığını, çardak, süs havuzu araç parklarının kalitesiz yapıldığı vs. taşınmazda değer kaybına sebep olan bu eksik ve ayıplar nedeni ile fazla hakları saklı kalarak, taşınmaz bedelinden 3.000,00 TL.nin bedel indirimi yapılarak faizi ile ödetilmesini istemiş,03.07.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 97.134,00 TL olarak arttırmıştır Davalı, süresinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
dükkanların bulunduğu mahallin çatı bağlantısının yeşillendirilmediğini, pencerelerin açılır yapılmadığını, çardak, süs havuzu araç parklarının kalitesiz yapıldığı vs. taşınmazda değer kaybına sebep olan bu eksik ve ayıplar nedeni ile fazla hakları saklı kalarak, taşınmaz bedelinden 3.000,00 TL.nin bedel indirimi yapılarak faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talep miktarını 75.800,00 TL olarak arttırmıştır Davalı, dava konusu alanın kampanyadan önce park alanı olarak terk edildiğini ve halen de yeşil alan olarak korunduğunu, düzenlenen broşürlerin icaba davet niteliğinde olduğu gibi, herhangi bir taahhüdün de bulunmadığını, süresinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
nin bedel indirimi yapılarak faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talep miktarını 72.200,00 TL olarak artırmıştır. Davalı, dava konusu alanın kampanyadan önce park alanı olarak terk edildiğini ve halen de yeşil alan olarak korunduğunu, düzenlenen broşürlerin icaba davet niteliğinde olduğu gibi, herhangi bir taahhüdün de bulunmadığını, süresinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının ayıbı gizlemesi nedeni ile kötüniyetli olduğunu, davaya konu aracın muadillerinden farklılaştığını, değerini önemli ölçüde azalttığını, gizli ayıp nedeni ile 6502 sayılı T.K.H.K. 8. maddesi kapsamında davacının seçimlik hakkını kullanabileceğini ve aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebileceğini, yerel mahkemenin kararının bozulmasını ve gizli ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Otokoç ..ŞT' i vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının ayıbı süresinde bildirmediğini, bu ayıbın ne zaman oluştuğunun tespitinin yapılmadığını, kararın ortadan kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava ,davacının davalı şirketten 9.12.2013 tarihinde satın almış olduğu aracın boyasında gizli ayıp olduğundan bahisle ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemidir....
Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Somut uyuşmazlıkta ise davacının dava dilekçesinde tanımladığı ve davalı tarafında da inşaa edildiği anlaşılan mevcut durumun satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadıkları, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın ve teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. O halde, davacının dava konusu bağımsız bölümü teslim aldığı tarih mahkemece araştırılarak, 4077 sayılı kanunu'nun 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın atılan sıfır km araçta ayıp olup olmadığı, var ise bu ayıp nedeni ile davacının talep ettiği seçimlik haklarını kullanıp kullanamayacağı, hükmedilen değer kaybının yerinde olup olmadığı ve davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, ayıplı mal nedeni ile misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim istemini konu almaktadır. Davacı davalılardan aldığı araçta ayıp olduğu iddiası ile eldeki davayı açmış, davalılar ayıp bulunmadığı savunmuş, ilk derece mahkemesince ayıp oranında değer kaybı hüküm altına alınmıştır....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dava dışı ...'in dava konusu konutu 13.07.2006 tarihli sözleşme ile davalıdan satın aldığı, satın alınan konutun 08.09.2008 tarihinde ...'e teslim edildiği, ...'in 09/08/2011 tarihli devir protokolü ile taşınmazdan kaynaklı tüm haklarını davacı ...'e devrettiği ve 26/02/2013 tarihinde de eldeki bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile sabittir....
Ancak satış sözleşmesi yapıldığı anda telefonun klonlanmış olup olmadığı, satış sonrası tüketici tarafından klonlama yapılıp yapılmadığı, ayıbın gizli ayıp; açık ayıp olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı konularında tüketici sorunları hakem heyeti ve mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK. 427/6 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 31.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayrıca herhangi bir ayıp ya da eksik işin de bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 3.525,00 TL. nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacıların satın aldıkları konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalı, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, eksik ifa yönünden talebin kabulü ile diğer taleplerin reddine karar verilmiştir....