Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 22.09.2011 gün ve 281-372 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, maddi tazminatın tahsili istemi ile açılmıştır. Yanlar arasında eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Dava, tapulu taşınmazın satımı sözleşmesine dayalı olarak açılmış ve satıcının ayıba karşı tekeffülü sebebiyle uğranılan maddi zararın davalıdan tahsili istenmiştir. Mahkemece, yapılan nitelendirme de yanlar arasındaki akdi ilişkinin tapulu taşınmazın satımı sözleşmesi olduğu yönündedir. Bu seseplerle, mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi görevi, Yargıtay Yüksek 13 .Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    yer değişikliğinin usul ve esasları belirlenmiş; mazerete dayalı yer değişikliğinin düzenlendiği 30. maddenin dava konusu 2. fıkrasında, "Görev yapmakta oldukları ilde kendisinin, eşinin veya çocuklarından birinin tedavisinin mümkün olmadığını Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinden veya üniversite hastanelerinden son altı ay içinde alacakları sağlık kurulu raporu ile belgelendiren yöneticiler, sağlık mazeretine dayalı yer değiştirme talebinde bulunabilirler....

      Eser, iş sahibine ayıplı olarak teslim edilmiş, iş sahibi de muayene ve ihbar külfetini yerine getirmiş ise yüklenicinin ayıba karşı tekeffül borcu nedeni ile iş sahibinin kullanacağı seçimlik haklar akdî ilişkinin kurulduğu tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 360. maddesinde sayılmıştır (TBK'nın 475.md). Bunlar eserdeki ayıbın önemine göre eser sözleşmesinden dönülmesi, eserin alıkonarak ayıp oranında bedelden indirim isteme hakkı, aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin onarılmasını talep hakkıdır. Bu seçimlik haklar arasında misli ile değiştirme bulunmamaktadır. Bu nedenle misli ile değiştirme kararı verilemez....

        Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 07/07/2020 tarih ve E:2016/16089, K:2020/2101 sayılı kararıyla; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 18. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinin iptali istemi yönünden; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 9. maddesinde, Yönetmeliğin 13., 14. ve 17. maddelerinde yer alan sağlık ve eş durumu mazereti ile can güvenliği şartlarının ortaya çıkması durumunda yer değiştirme suretiyle atama dönemine bağlı kalınmaksızın her zaman atama yapılabileceğinin öngörüldüğü, Dava konusu 18. maddesinin 1. fıkrasında ise, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavı sonucu ataması yapılan personelin, atandıkları yerde en az üç yıl görev yapmak zorunda olduğu, ancak personelin atandığı yerde göreve başladıktan sonra ortaya çıkacak mazeret durumlarına dayalı olarak yapacağı yer değiştirme taleplerinin bu Yönetmeliğin ilgili hükümleri çerçevesinde değerlendirileceğinin belirtildiği...

          özrüne dayalı olarak Denizli iline atanmak için başvuru yapan davacının, bir yıllık çalışma süresini doldurmadığı gerekçesiyle başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2011/Aralık Öğretmenlerin Eş Durumu Özrüne Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzu'nun “2.Genel Hükümler” başlıklı kısmının 4. paragrafı ile “2.3 Başvuru Şartları” başlıklı kısmında yer alan; "Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 14 ve 15’inci maddesine göre atananlar ile 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadroya geçenlerin öğretmenlik görevine başlama tarihi itibarıyla 'bir yıllık süre'yi dolduracak olanlar' şeklindeki paragrafın iptaline; davacının, eş durumu özrüne dayalı olarak Denizli iline atanmak için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlem yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....

            BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde iş sahibinin eseri teslim aldıktan sonra varsa eserdeki açık ayıpları işlerin mutad cerayanına göre imkânını bulur bulmaz (BK.md.359), gizli ayıpları ise ayıba vakıf olduğu tarihte (BK.md.362/son) yükleniciye ihbar etmesi gerekli olup, bu ihbar külfeti yerine getirilmediği takdirde eser olduğu gibi kabul edilmiş sayılacağından yüklenici ayıba dayalı taleplerden kurtulmuş olur. Mahkemece davalının ayıp ihbarını yaptığını ispat edemediği kabul edilmiş ise de; ayıp ihbarının yapılması herhangi bir şekle bağlı olmayıp, şahitlerin ifadesiyle de ispatlanabilen bir husustur. Davalı delilleri arasında şahitlere de yer verildiği halde mahkemece ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı konusunda dinlenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır....

              Personeli Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 15. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2019/1 sayılı Yer Değiştirme Kurulu Kararı'nın 7. ve 8. maddelerinin iptaline, 2019/1 sayılı Yer Değiştirme Kurulu Kararı'nın 20. maddesinin iptali istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalılardan ... binayı yapan müteahhit diğer davalı ... ise dava konusu daireyi davacıya satan kişidir. Her iki davalı da davacının komşusu olmayıp uyuşmazlık komşuluk hukukundan kaynaklanmamaktadır. Mahkemece de dava ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat olarak nitelendirilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir....

                  Mahkemece, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla açıldığı halde tarafların tacir olmaları nedeniyle davaya genel makeme sıfatıyla bakıldığı, davacı ile satıcı arasında satım sözleşmesinin 14.1.2002'de yapılıp, ilave siparişler içinde 17.1.2003-29.4.2003 tarihlerinde sözleşmeler yapıldığı, teslim tarihlerinin 8 ve 25 Şubat olduğunun belirtilip, faturanın 8.4.2003 tarihli olduğu, davacının bu tarihlere itirazının olmadığı,davanın ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup,bir yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle geçtiği,zamanaşımı itirazının ise süresinde yapıldığı gerekçesiyle davanın davalı satıcı ... ... yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine,diğer davalı şirketin sözleşmede taraf olmadığı bu suretle husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın davalı şirket yönünden husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Ayrıca, Yönetmeliğin 37. maddesinin 4. fıkrasıyla; eşi emekli olan öğretmenlere, eşlerinin emeklilik tarihinden sonraki altı ay ile sınırlı olmak ve bir defaya mahsus olmak üzere ilk yer değiştirme döneminde eşinin ikamet ettiği yere yer değiştirme isteğinde bulunabileceğine yönelik tanınan hakkın, dava konusu Kılavuz'da yer verilmemek suretiyle üst hukuk normuna aykırı şekilde ortadan kaldırıldığı görülmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu