Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ'nin 2019/163 - 2020/874 K sayılı kararında " ...Buna göre; davacı kurumun, su abonesi olup, davaya konu kampüste kanalizasyon alt yapısının bulunduğu yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Böylece, davalı ... tarafından davacı tarafa altyapı hizmeti verildiği sabittir. Dolayısıyla her abonenin kullandığı su kadar atık su ürettiği ilkesi gereği davacıdan atık su bedelinin tahsilinin hukuka uygun olduğunun kabulü gerekmektedir. Ne var ki; davalı ... tarafından yapılması gereken atık suyu arıtma işinin davacı tarafından, kampüs içinde bulunan arıtma tesislerinde yapıldığı da anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacıdan tahsili gereken atık su bedelinden, mahkemece hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerektiği de düşünülmelidir." denilmektedir....

    ve müşteri portföyünün artmasıyla da su kullanımının da arttığını, 2019 yılı itibariyle de 2 adet araç yıkama ünitesi daha eklendiğini, yıllık 45.000,00 TL üzerinde su kullanımı olduğunu, atık su tahakkukuna konu olay, istasyonda sular kesildiği dönemde ağaçların sulanması gibi amaçlar için istasyondaki depoya dışarıdan alınan su nedeniyle kaynaklandığını, davalı yanca incelemeler yapılmış ve bu inceleme yine su kesintisi dönemine denk gelmiş ancak bu süreç pandemi döneminde olunması sebebiyle, hijyen amacıyla su kullanımının daha da yoğun olması gerektiğinden tuvaletlere de depodan su verildiğini, tüm bu açıklamalara rağmen kullanılmayan sayaç üzerinden, sürekli dışarıdan su alınıyormuş gibi geriye dönük yılların da eklenmesi suretiyle atık su tahakkukunun yapılmış olmasının hatalı olduğunu, açıklanan nedenlerle; müvekkili ...Grup Akar....

      Nitekim, anılan Kanunda katı atık ve atık su bedeline yer verilmediği gibi gerekçesinde de büyükşehir belediyesine dahil bulunmayan belediyelerin sınırları ve mücavir alanları içinde bulunan binaları kullananlardan su tüketim bedeli üzerinden alınmakta olan atık su ile ilgili çevre temizlik vergisinin kaldırıldığı vurgulanmıştır....

        Aboneliğin devredilmesi karşısında bu tarihten sonraki süreçte su kullanımının dolayısıyla atık su kullanımının davacı tarafından yapıldığının kabulü mümkün değildir. Devirden sonraki süreç yönünden sorumluluk devralan Mehmet Kepir'e ait olmalıdır. Atık su aboneliğinin davalı tarafından resen yapılması nedeniyle ... numaralı aboneliğin devri halinde atık su aboneliğinin de resen devredilmesi gerekirdi. Bu nedenle davacının devirden sonraki dönemden de sorumlu olması hakkaniyete uygun değildir. ... numaralı aboneliğin galvaniz işinde kullanılmak üzere açıldığının kabul edilmesi nedeniyle davacının atık su kullanıp kullanmadığının tespiti için aynı alanda faaliyet gösteren firmaların su kullanımı ile davacının kullanımının karşılaştırılması gerekir....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava atık su bedelinin tahsili davasıdır. Davacı her ne kadar atık su bedelinin kendilerine ödenmediğini öne sürmüşse de taraflar dava sırasında sulh olmuşlardır. Bu sebeple uyuşmazlık ortadan kalktığından karar verilmesine yer olmadığına kararı vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Böylece; su, atık su ve katı atık hizmetlerinden faydalanan ve/veya faydalanacak gerçek veya tüzel kişilerin idare ile yapacakları abonelik sözleşmesi uyarınca, idarece atık su ve katı atık yönetimi sistemi ücreti tarifelerinin "kirleten öder" ilkesi uyarınca belirlenerek, su faturaları üzerinden tahsil edilebileceği, dolayısıyla su aboneliği sözleşmesinin olmasının yeterli olduğu sonucuna varılmıştır." denmiştir. Başka bir anlatımla, atık bedelinin ayrı bir sözleşme yapmadan, su tüketim aboneliği üzerinden tahsilinin mümkün olduğu, aksi durumda mevcut milyonlarca aboneye zaman ve ekonomik bakımdan ek yük getireceğinden hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılmıştır....

            Vidanjör şirketi tarafından yapıldığı ve bu şirketin çalışma izninin bulunduğu, atık su deşarj noktasından alınan numunelerin bahçe sulamasında kullanılabilmesi için sulama suyu kalite kriterlerine uyması gerektiğini, bu şekilde davacı site yönetimi ile Büyükşehir arasında çeşitli yazışmalar yapıldığını, davacı sitenin su şebesi aboneliği talebinin yeterli miktarda suyun bulunmasından sonra değerlendirilebileceğinin bildirildiği, davacı sitede atık su üretilmesi nedeniyle atık su kaynağı tanımına girdiğini ve atık su tesislerinden yararlanılması durumunda atık su bedeli ödenmesi gerektiğini, davalı kooperatif içerisinde bulunan arıtma tesisinin çamurunun ve kanal temizliğinin beledeye tarafından çalışma izni verilmiş özel bir vidanjör şirketine çektirmek suretiyle atık su hizmeti alındığını, atık su hizmeti alan her gerçek veya tüzel kişinin atık su abonesi olmak ve atık su bedeli ödemek zorunda olduğunu, davaya ait arıtma tesisinin tam kapasite ile çalışmadığının ve gerekli krediterleri...

              Genel Müdürlüğünce yayınlanan “Tarifeler Yönetmeliği”nin 23.maddesi hükmünde, su abonesi olmayan fakat kanalizasyondan yararlanan işyerleri su tüketip kirleteceklerinden atık su bedeline esas olarak; işyerinde çalışan insan sayısı ve işyerinin özellikleri ile emsal işyerlerinin su tüketimleri dikkate alınarak tüketecekleri su miktarı bulunup, yürürlükteki tarifeye göre tahakkuk ve tahsilatın yapılacağı, kaçak suya ilişkin 55. maddesinin (a) bendinde, kaçak su kullanan işyeri veya sanayi ise süre bakımından yukarıdaki esasa göre 44.maddeye göre saptanacak ortalama aylık tüketimin saptama tarihindeki işyeri tarifesinin üç katı cezası ile birlikte tahsil edileceği, bu maddenin yollamada bulunduğu 44.madde hükmünde de güvence bedelinin hesaplanmasına esas su bedelinin, işyerinin ve sanayinin büyüklüğü, çalışan personel sayısı ve üretimde suyun rolü dikkate alınarak, Büyük Ankara İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Projesi’nin kabul ettiği kişi başına su tüketim miktarı baz alınarak su tüketileceği...

                Dava, davalı idare tarafından; davacıya ait kuyu suyu aboneliği nedeniyle tahakkuk ettirilen kuyu suyu ve atık su bedeli ile işyeri aboneliği nedeniyle tahakkuk ettirilen atık su bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Belediyelerin yerine getirmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği harcamaların karşılığını oluşturan ve büyük bir bölümü kamu hukukuna dayalı olan gelir kaynakları, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda sayılmıştır. Anılan kanunun “Ücrete tabi işler” başlıklı 97. maddenin birinci fıkrası; “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet ve belediye mücavir alan sınırları içerisinde yer altı sularından kamu ve özel kişiler tarafından elde edilen kullanma ve sanayi suları için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye'ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” hükmünü içermekteydi....

                  Hukuk Dairesinin 22/02/2012 tarih, 2011/18206 Esas, 2012/3636 Karar ve Dairemizin 13/03/2014 tarih, 2014/2438 Esas, 2014/3493 Karar sayılı ilâmlarında da açıklandığı üzere; şebeke, kuyu veya artezyen suyunun bağ, bahçe veya çim sulamasında kullanılması hâlinde (işin doğası gereği) herhangi bir kanalizasyon hizmeti verilmediğinden bu kullanım nedeniyle kanun gereği atık su için kanalizasyon hizmeti veren belediyelerin atık su bedeli tahakkuk ettiremeyecekleri hüküm altına alınmıştır.Ayrıca Hukuk Genel Kurulunun ve Dairenin istikrar kazanmış uygulaması; kuyu veya artezyen suyundan kaçak veya normal su bedeli alınamayacağı, kuyu veya artezyen suyunun kullanılıp çıkan atık suyun belediyenin bakım ve gözetiminde olan kanalizasyon tesislerine verilmesi hâlinde atık su aboneliği varsa atık su bedeli tahakkuk ettirileceği, atık su aboneliği yoksa kaçak atık su bedeli tahakkuk ettirilebileceği, şebeke, kuyu veya artezyen suyunun bahçe, çim veya ağaç sulamasında kullanılması hâlinde kaçak atık su...

                    UYAP Entegrasyonu