Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Az yukarıda da açıklandığı üzere itirazın iptali davasında, icra takibinden sonra, ancak itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ve ihtilafsız olan ödemeler yönünden davacı alacaklının itirazın iptalini talep etmesinde hukukî yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle itirazın iptali davası açılmadan önce ödenen asıl alacak miktarı yönünden davacının dava açmasında hukukî yararı bulunmadığından, asıl alacak miktarı yönünden itirazın iptali isteminin reddi gerekir....

DELİLLER VE GEREKÇE: Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Huzurda görülen dava, davacı sigorta şirketi tarafından 3. şahsa ödenen tazminat bedelinin kendi sigortalısından rücuan tazmini istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır....

    Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....

      Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....

        Bunun gibi, takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda; ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından da itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur. Dolayısıyla, itirazın iptali davası açılmadan önce borcun kısmen ödendiği hallerde, alacaklının ödenen kısım yönünden dava açmakta hukuki yaran olmayacağından, ödenen miktar gözönüne alınmaksızın bu kısım için de icra inkar tazminatına hükmedilemeyecektir. Alacağın varlığının dava tarihi gözetilerek belirlenmesi ve alacaklının dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre icra inkar tazminatına hükmedilmesi, dava ekonomisi ve yararlar dengesine de uygun düşecektir....

          Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak 2552,91 YTL asıl alacak üzerinden kabulüne, bu miktar yönünden itirazın iptaline, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde borçlunun takibe itiraz ettiğini bu itirazı 3.06.2002 tarihinde öğrendiğini duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirttiği gibi, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu belirtilerek 10.01.2003 tarihinde davalının kullanıp ödemediği ve kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan 4.013,12 YTL alacağının faizi ile tahsili için eldeki davayı açmıştır. Alacak davası ile İ.İ.K. 67.maddesine dayalı itirazın iptali davalar arasındaki en önemli fark, itirazın iptali davası sonucunda davacı veya davalı lehine tazminata hükmedilmesidir....

            (işçilik bedeli) + 3,67 TL (işletme zararı) - 10.700,35 TL hasar tazmin talebinin olabileceği, takibin 10.700,35 TL (asıl alacak) + 3.467,65 TL. (işlemiş faiz) olmak üzere toplam 14.168,00 TL üzerinden davalı .... Genel Müdürlüğü adına devam edebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır....

              Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/152 Esas KARAR NO : 2022/781 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 01/03/2022 KARAR TARİHİ : 03/11/2022 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre ------ yetkisini kullanan bağımsız ----- Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; dava konusu; ------- düzenlenmiş ------ seri nolu---------- iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; ....------açılan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) istemine; ilişkindir.Dava aşamasında çeki ibraz eden kişi bulunmuş, davacıya ilgiliye karşı istirdat davası açması için süre verilmiş, davacıca bu hususta istirdat davası açılmıştır. Dava aşamasında çeki ibraz eden kişi bulunmuş, davacıya ilgiliye karşı------- açması için süre verilmiş, davacıca bu hususta istirdat davası açılmıştır....

                  Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Davacı tarafça delil olarak; .... İcra Müdürlüğü'nün 2019/......

                    UYAP Entegrasyonu