Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, birleşen davada, asıl davada davalı şirket adına verilen vekaletnamenin geçersizliğinin tespitinin talep edilmiş olması karşısında, anılan talep asıl davada incelenecek bir ön sorun niteliğinde olup, HMK’nın ilgili maddeleri uyarınca asıl davada incelenip karara bağlanması gerektiğinden ve ayrı bir dava konusu olamayacağından, birleşen davanın dinlenebilir bir dava olmadığı hususu nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın birleşen davada davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ATM 'NİN 2011/418 ESAS SAYILI DOSYASINDA DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davadaki iddiaları ileri sürerek davalı ...'nin şirketten çıkarılmasına, olmadığı takdirde şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davada bildirdiği gerekçelerle davanın reddini istemiştir. BİRLEŞTİRİLEN KAYSERİ (KAPATILAN) 3.ATM'NİN 2013/12 ESAS SAYILI DOSYASINDA DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...'in davacı şirketi ile dava dışı şirketi iyi yönetemediği, usulsüzlük yaptığı, şirketin ticari faaliyetini ve itibarını bozduğunu iddia ederek davalının temsili yetkilerinin kaldırılarak şirkete kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Asıl davada; asıl davaya konu olan ve davalı olan ... Madencilik .......
O halde mahkemece davacı vekiline duruşma gününü bildirir şekilde usulüne uygun tebligat yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde birleşen dosya davacısının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmayıp, bozmayı gerektirir. 5-Bozma nedenine göre birleşen dosyada davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davalısının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün asıl dava davalısı, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davacısı, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava davacısı yararına BOZULMASINA, 5 nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava davacısının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 3.895,50 TL harcın istek halinde davalı ...'...
dava ve birleşen dava kararlarının kaldırılmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı-karşı davacı erkek vekili; erkeğin reddedilen terk nedenine dayalı boşanma davasına, kusur tespitine, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve nafakalara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, karşı dava ise; terk (TMK md. 164) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı kadının kabul edilen TMK'nın 166/1. maddesine dayalı boşanma davasına yönelik istinaf yoluna başvurulmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir....
Hukuk Dairesi 2012/16612 E. , 2013/3788 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında açılabilecek olduğu, bu haliyle de davacı sigorta şirketinin, az yukarıda yazılı gerekçelerle (Dava dışı sürücünün kaza mahallini terk etmesi nedeniyle) davalı sigortalısına rücu imkanının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılarak, asıl ve birleşen davanın kabulüne ve ayrıca davacı yanca her ne kadar asıl dava yönünden 11.01.2018, birleşen dava yönünden de 20/03/2018 tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de; davacı yanca dava açılmadan önce davalı yana gönderilen ihtarnameler ile verilen süreler de (7 günlük) göz önünde bulundurularak faiz başlangıç tarihinin asıl dava yönünden en erken 11.01.2018, birleşen dava yönünden de en erken 28.03.2018 tarihi olduğu anlaşıldığından bu tarihlerden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asıl dava, ihbar tazminatı talebine, birleşen dava ise kıdem ve ihbar tazminatı talebine ilişkindir. Taraflar arasında davacının iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde feshedilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. HMK'nin 190., 4857 sayılı İş Kanunu 17, 19, 20 / 2, 25 / ll, 56/6, 120 ve geçici 1/2. maddeleri yollaması ile 1475 Sayılı Yasanın 14. maddeleri gereğince iş sözleşmesinin haklı bir sebebe dayanarak feshedildiğinin, ihbar tazminatlarının ödendiğinin ispatı külfeti işveren üzerindedir. Davacı/birleşen dava davalısı işveren, davalı/birleşen dava davacısının 01.01.2017 tarihinde işyerini terk ederek 01.01.2017- 01.02.2017, 03.01.2017 ve 04.01.2017 tarihlerinde devamsızlık yaptığı gerekçesi ile iş akdinin eylemli olarak haksız şekilde feshedildiğini belirterek ihbar tazminatı talebinde bulunmuş, davalı/birleşen dava davacısı ise iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur....
Davalı şirket davaya cevap vermemiş, bu davalı yönünden dava atiye terk edilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava değerinin hatalı tespit edildiğini, takip dosyasındaki kapak hesabına göre, dava tarihi itibariyle toplam borcun 801.159,32 TL olduğunu, kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, kamuya tahsisi edilmiş olan banka hesapları da dahil tüm banka hesaplarına bloke konulduğunu, ödeme muhtırasının iptali hakkında hüküm kurulmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Asıl davada davalı ..... Ltd....