Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz ve tescil talebine ilişkindir Her ne kadar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesince Kastamonu Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararının miktar itibariyle kesin olduğu ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de, hüküm tarihinden sonra 28/07/2020 tarih ve 31199 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 7251 sayılı Kanunun 53. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek 6. madde “Kadastro mahkemesinin veya otuzgünlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir'' hükmünü içermekte olup, 7251 sayılı...
Yönetimi tarafından kadastro tesbitine itiraz davası açıldığını ve taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi ile kadastro mahkemesinin 30.06.1994 tarih 1990/52-25 sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiğini ve onanarak kesinleştiğini belirterek çekişmeli taşınmazın ... sınırları dışına çıkarılmasını talep etmiştir. Mahkemece ortada kesin hüküm bulunması nedeniyle davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın ... sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmektedir. Dava, 6 aylık askı ilan süresi içinde açılan ... kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Yörede 1982 yılında genel kadastro çalışması ile 15.02.2007 tarihinde ilan edilen ... kadastrosu ve 2/B madde çalışması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece ......
Dava konusu 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 30.04.1984 tarihinde yapılarak tutanağı 27.02.1986–28.03.2086 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmış, tespite itiraz eden ve itirazı red edilen...tarafından herhangi bir dava açılmadığı,tespite itiraz etmeyen davacı tarafından askı ilan tarihinden sonra 25.05.1989 tarihli dava dilekçesi ile davanın açıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durumda, kadastro tespit tutanağı davacı yönünden kesinleşmiş olduğundan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGIYERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tapu kaydına dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler askı ilan süresi içinde zilyetliğe ya da tapuya dayanarak kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açabileceği gibi, orman kadastro işleminin kesinleşmesinden sonra da aynı madde gereğince sadece tapulu taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede orman kadastrosuna itiraz davası açabilirler. b) 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre, o yerde ormana kadastrosunun ilk defa yapılması sırasında, orman kadastro komisyonlarınca orman sayılmayarak, orman sınırı dışında bırakılan taşınmazlar hakkında yine 6831 Sayılı Yasanın 11/1-2. maddesi gereğince askı ilan süresi içinde sınırlamaya (orman sınırı içine alma ya da orman sınırı dışında bırakma işlemine) ve bu Yasanın 2 nci maddesine göre önce sınır içine alıp hemen sonra, orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Orman Bakanlığı ve ... ile hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler kadastro mahkemelerinde dava açabilir....
, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler askı ilan süresi içinde zilyetliğe ya da tapuya dayanarak kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açabileceği gibi, orman kadastro işleminin kesinleşmesinden sonra da aynı madde gereğince sadece tapulu taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede orman kadastrosuna itiraz davası açabilirler. b) 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre, o yerde ormana kadastrosunun ilk defa yapılması sırasında, orman kadastro komisyonlarınca orman sayılmayarak, orman sınırı dışında bırakılan taşınmazlar hakkında yine 6831 Sayılı Yasanın 11/1-2. maddesi gereğince askı ilan süresi içinde sınırlamaya (orman sınırı içine alma ya da orman sınırı dışında bırakma işlemine) ve bu Yasanın 2 nci maddesine göre önce sınır içine alıp hemen sonra, orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Orman Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü ile hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler kadastro mahkemelerinde dava açabilir....
haritaya uymayarak o yer hakkında 3402 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince tesbit tutanağı düzenlememiş olsa bile, orman kadastro komisyonunca, orman kadastro tutanağı düzenlendiği için aynı Yasanın 26/4. maddesi uyarınca kadastro tutanağı düzenlenmiş sayılacağından Orman Yönetimi ya da Hazine askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde orman savı ile dava açabilecekleri gibi, askı ilan süresinden sonra da, genel mahkemede her zaman devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer ve orman savıyla tescil davası açabilir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince 6 aylık askı ilan süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın kesin hüküm kapsamında orman sayılan yer olduğundan, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi, talebin hak ihlaline sebebiyet verecek şekilde düzeltme talebi olduğu ve Kadastro Kanunu 12/3. maddesine göre açılan kullanım kadastrosuna itiraz davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin sadece zilyetliğin korunmasına yönelik tapu kaydında düzeltim davası olduğu HMK'nın 4/c maddesine göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Köyünde 30/05/2005 tarihinde 60 nolu orman kadastro komisyonunca 6831 Sayılı Yasaya göre orman kadastrosuna başlandığı, bu çalışmanın 07/07/2005 tarihinde sonuçlandırılarak sonuçlarının 10/08/2006 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Dava sırasında yapılıp, ilan edilen orman kadastrosu davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmez. Eldeki mera sınırlandırmasına itiraz davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle mera sınırlandırmasına itiraz davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir....