tarihli birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, tehdit ettiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları tekrarla birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin asıl ve birleşen davalara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile asıl dava ve birleşen davaların asıl davada davacı birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın asıl davada davalı birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22/01/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞIOY Asıl dava, davalı adına tescilli markanın kullanmama nedenine dayalı iptali istemine ilişkin olup davanın hukuki nedeni, bir başka söyleyişle, yasal dayanağı mülga 566 sayılı KHK’nın 14. maddesidir....
Ali Oğuz, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve davalı ... vekilleri temyiz etmiştir. 1-...’ün birleşen 2007/49 E. sayılı dosyada davalı olduğu bu dosyaya yönelik temyizi bakımından; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-...’ün davacısı olduğu, Mahkemenin 2007/49 E. sayılı dosyası ile birleştikten sonra asıl dava ile birleşen 2006/164 E. sayılı dosya bakımından davacının talebinin dava konusu bağımsız bölüme yapmış olduğu 8.000,00 TL masrafın tahsiline ilişkin olup, mahkemece, dava reddedilmiş ancak hükümde davacının talebine değinilmemiştir....
Ayrıca birleşen davanın davacısı ... tarafından bir kısım taşınmazlar hakkında tespit maliki olmayan ... İdaresine karşı dava açmış ve yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirmiştir. Feragat davayı sonuçlandıracak usuli bir işlem olup davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gözden kaçırılmak suretiyle asıl dava konusu dışında kalan ve yalnızca birleşen davanın konusu olan taşınmazlar yönüyle tespit gibi tesciline karar verilmesi gerektiği, karar başlığında da ...'ün yalnızca davacı sıfatının da bulunduğu düşünülmemiştir. Bunlarla birlikte; dava konusu olmayan ancak dosya arasına tutanak aslı getirtilen 128 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ait tutanak aslının başkaca dosyalarda dava konusu edilmediği takdirde kesinleştirme işlemlerinin tamamlanmak üzere ... Müdürlüğüne iadesine karar verilmesi, dava konusu edilmesine rağmen tutanak aslı getirtilmeksizin 169 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmasında dahi isabet bulunmamaktadır....
, 4- Asıl ve birleşen dosya davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde asıl ve birleşen dosya davalısına iadesine, 5- Asıl ve birleşen dosya davalı vekili tarafından yatırılan istinaf gider avansından arta kalan tutarın HMK'nun 333 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde asıl ve birleşen dosya davalısına iadesine, 6- İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi....
DAVA 1.Davacı-davalı erkek vekili 21.10.2016 tarihinde açtığı 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesine dayalı asıl dava dilekçesinde; kadının sıklıkla ortak konutu terk ederek ailesinin yanında yaşadığını, bu nedenle müvekkilinin eve dön çağrısı yaptığını, ancak davalının olumsuz davranışlarının devam ettiğini ve evliliğin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, tarafların arasında daha önce boşanma davası açıldığını ve davanın red olduğunu, bu davanın 22.02.2016 tarihinde kesinleştiğini, ancak kadının davanın red olmasına rağmen ortak konuta dönmediğini, müvekkilinin tekrar eve dön çağrısı gönderdiğini, ancak davalının gelmediğini, açıklanan nedenlerle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuk ile müvekkili arasında kişisel ilişki tesis edilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı-davalı erkek vekilinin 20.03.2019 tarihinde açtığı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl dava yönünden verilen kararın onanması ve birleşen dava yönünden verilen kararın kaldırılması gerektiğini, birleşen davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, zinanın mevcut olmadığını ve ispatlanamadığını, hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; yetki itirazının değerlendirilmediğini, asıl davada erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını, asıl davanın reddi gerektiğini, kadının tanıklarının yanlı beyanda bulunduklarını, hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarının az olduğunu, kadının mal varlığının araştırılmadığını belirterek yetki itirazı, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2019/549 Esas, 2019/862 Karar HÜKÜM : Asıl dava kabul, birleşen dava kısmen kabul BİRLEŞEN DAVA : Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/247 E. Taraflar arasındaki davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne verilmiştir. Kararın asıl ve birleşen davanın davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce yapılan inceleme sonunda bozulmuş, mahkeme tarafından Dairemiz ilamına karşı direnilmiştir. Direnme kararının asıl ve birleşen davanın davalısı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen dosyada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dava davalısı ...'ya geri verilmesine 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 13/12/2012 NUMARASI : 2012/257-2012/1349 Taraflar arasındaki asıl ve birleşen iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil T.C. Ziraat Bankası A.Ş. (Acıbadem Şubesi) vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Mahkemece iflâs ertelenmesi talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden vekiline 06.06.2013 günü bizzat T.. T..liğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK'nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 19.06.2013 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, temyiz isteminin reddi gerekmiştir....