İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; velayet ve iştirak nafakası talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; nafakayı ödeyecek gücünün olmadığını, kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 197/1 . maddesi uyarınca tedbir nafakası ve tedbiren velayet istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 197. maddesine göre; “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Somut olayda; davacı, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı olarak tedbir nafakası istemektedir. Davalı (koca) tarafından açılan boşanma davası, davacı (kadına) atfı kabil bir kusur bulunmadığından redle sonuçlanmıştır. Eşini birlikte yaşamaya ikna etmek davalı kocanın yükümlülüğündedir. ./.. Mahkemece, yukarıdaki yasal düzenlemeler çerçevesinde, tarafların halen ayrı yaşadıkları gözetilerek, davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 08.11.1999 doğumlu ortak çocuk ...'nın temyiz inceleme aşamasında ergin olduğunun anlaşılmasına ve yararına hükmolunan tedbir nafakasının ergin olduğu tarihte kendiliğinden sona ereceğinin tabii bulunmasına göre, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre bağımsız tedbir nafakası davasında(TMK 197) davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır....
Tarafların fiilen ayrılmalarından sonra davalı kadın tarafından ... 6.Aile Mahkemesine açılan nafaka davasında kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmiş ve karar kesinleşmiştir. TMK'nın 197.maddesine göre kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davası kabul edilip kesinleştiğine göre kadın ayrı yaşamakta haklıdır. Davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir hadisenin varlığı kanıtlanamamıştır. Terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı olup, bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için davalının az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Davalı kadının herhangi bir kusuru kanıtlanamamıştır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Bu durumda, yukarıda açıklanan sebeple davanın reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma, kadın birleşen davasında ise pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma talep etmiş, mahkemece verilen 22.01.2015 tarihli ilk hükümle, asıl davada kadının zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen dosyada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine, erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl davada ve birleşen davada Türk Medeni Kanunu’nun 166/1’e dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, kadının tedbir...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden verilen kararda, tarafların Gaziantep 4.Aile Mahkemesi’nin 2019/500 Esas, 2020/94 Karar sayılı 18.02.2020 tarihli kararı ile boşandıkları ve tarafların anlaşması ile maddi-manevi tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmediği gerekçesi ile konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilir. Davacı kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davası 15.08.2012 tarihinde açılmış, taraflar ise boşanmanın ferilerinden olan tedbir nafakasına yönelik 11.02.2020 tarihinde düzenlenen protokol uyarınca anlaşmaya varmıştır. Bu durumda mahkemece; bağımsız tedbir nafakası dava tarihinden tarafların anlaşmaya vardığı 11.02.2020 tarihine kadar bağımsız tedbir nafakası istemi hakkında değerlendirme yapılarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili adli yardım talepli istinaf dilekçesi ile; tedbir nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; birleştirme kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, nafaka miktarı, kusur belirlemesi, birleşen davanın reddi bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava tedbir nafakasının (TMK 197) artırılması, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine (TMK 166/1- 2) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....
O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı görülmüş, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre aylık 350 TL tedbir nafakası makul görülerek kadın lehine aylık 350 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Çocuk ayrılık döneminde fiilen baba yanında yaşadığından kadının çocuk için tedbir nafakası talebi, velayet babaya verildiğinden iştirak nafakası talebi yerinde görülmemiş, kadının bu konuya temas eden istinafı reddedilmiştir....
Mahkemece; davacının ayrı yaşamada haklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir. TMK'nun 195.maddesi gereğince; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. TMK’nun 197.maddesine göre; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
161. maddesine göre zina sebebiyle boşanma hükmü kurulması gerektiği yönünden temyiz talebinde bulunmuş, lehine hükmedilen tazminatın miktarı yönünden ise temyiz talebinde bulunmayarak kesinleştiğinden, tazminatların miktarı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Toplanan delillerden ve yukarıda gösterilen sebeplerle, davalı-davacı kadının eşinden ayrı yaşamakta haklılığı kanıtlayamadığına göre, bağımsız olarak açılan ve boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilen tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....