HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda sözü edilen düzenlemelere göre, mükelleflerin 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırdıkları takdirde, bu dönemler için haklarında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı, sahte belge düzenleyenlerin ise bu durumdan faydalanamayacakları, ancak sahte belge düzenleme fiillinden hareketle başlatılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucu bu fiillerin varlığının tespit edilememesi durumunda Kanunda öngörülen şartların yerine getirilmesi koşuluyla matrah artırımı hükümlerinden yararlanılabileceği açıktır. Bu durumda, tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin davacı tarafından yapılan matrah artırımı başvurusunun reddi işleminin iptal edildiği ve 18/04/2022 tarihinde dosyaya sunulan dilekçe ve eklerinden davacının matrah artımında bulunduğu dikkate alındığında oluşan bu yeni hukuki durum değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir....
Davalı vekili, savunmasında özetle; şirketin 09.08.2016 tarihli yönetim kurulu kararında belirtilen sermaye artırımı ihtiyacına yönelik gereksinimlerinin devam etmesi, rekabetçi piyasa koşulları dikkate alındığında, teknolojik yatırım yapılmasının bir zorunluluk haline gelmesi, canlı büyükbaş hayvan sayısı ile birlikte, bakım ve işçilik maliyetlerinin artması ve kredi borçlarının taksitlerinin yaklaşması nedeniyle sermaye artırımı ihtiyacı doğduğunu, bu nedenle sermaye artırımı kararı alınarak tescil edildiğini, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, pay sahibinin genel kurula katılarak sermaye artırımına katılmayacağını ve rüçhan hakkını kullanmayacağını beyan ettiğini, azınlık hakları ihlal edildiği belirtilen ortak ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin dahi tartışmalı olduğunu, pay sahibinin soruşturma aşamasında verdiği beyanının bu hususu doğruladığını, sermaye artırımının pay sahibini zarara uğratmak amacıyla yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
ın payları üzerine müvekkili lehine rehin kurulmasını öngören hisse rehin sözleşmesi imzalanarak sözleşmenin davalı şirkete bildirildiğini ve pay defterine kayıt edildiğini, şirketin kurulduğu 2013 yılından bu yana sermaye artırımı yapmamasına rağmen, rehin tesisinden sonra yapılan 06.09.2017 tarihli genel kurulda sermaye artırımı kararı alınarak, şirket sermayesinin 7.250.000,00 artırılarak 7.500.000,00 TL'sına çıkarıldığını, ...’ın ekonomik sıkıntıda olması nedeniyle sermaye artırımına katılacak mali güce sahip olmadığının bilindiğini, artırımdaki amacın ...’ın azınlık haklarının ve hisse değerinin ortadan kaldırılması olduğunu, genel kurulca alınan sermaye artırımı karanının batıl olduğunu, şirket ortaklarının yasadan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki bu tür haklarını sınırlandıran kararların batıl olduğunu, rehin sözlemesinden haberdar olunmasından kısa süre sonra yapılan bu işlemin batıl olduğunu, kararla pay sahibi ...’ın vazgeçilmez nitelikteki azınlık haklarının ortadan kaldırdığını...
nin vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararına; ödeme emrinin, 2005 yılı vergi borçlarına ilişkin kısmı yönünden uymak suretiyle kabul eden, 3. ve 12. taksitleri hariç olmak üzere 2011 yılı için kurumlar vergisi matrah artırımı ile katma değer vergisi vergi artırımı borçlarına ilişkin kısmı yönünden ısrar edip reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: İleri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir....
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi gereği hükmolunan “1 yıl” hapis cezasından, 87/3. maddesi gereğince (1/6) oranında arttırım yapılarak “ 1yıl 2 ay hapis cezası” uygulandıktan sonra TCK'nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında artırımı sırasında "10 ay 15 gün hapis cezası" yerine "11 ay 20 gün " hapis cezası, TCK'nin 62/1. maddesi uyarınca (1/6) oranında artırımı sırasında " 8 ay 22 gün hapis cezası" yerine "9 ay 22 gün" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının, TCK'nin 29. maddesini uygulandığı paragrafından “11 ay 20 gün ” ibaresinin...
Ancak, Danıştay Onuncu Dairesinin 20/06/2017 tarih ve E:2016/12437, K:2017/3269 sayılı bozma kararına uyularak, Mahkemece takdiren %25 müterafik kusur oranı gözetilerek …ve …'un maddi tazminat istemleri için belirlenen toplam 43.800,33 TL maddi tazminatın, miktar artırımı dilekçesi öncesi istenen 2.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 24/12/2013 tarihinden itibaren, miktar artırımı dilekçesi ile artırılan 41.800,33 TL'lik kısmının ise miktar artırımı dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 24/02/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken, temyize konu kararın, kabul edilen maddi tazminat miktarının tamamının yasal faiz başlangıcının davalı idareye başvuru tarihi olarak belirlenmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın eser sözleşmesi niteliğindeki montaj bedelini de içeren güç artırımı işinden kaynaklanmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan bedel artırımı istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 30/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Aylık 250 TL olan İştirak Nafakasının 750 TL. Artırımı ile Aylık 1000 TL'ye Çıkartılması Aylık 350 TL olan Yoksulluk Nafakasının 1150 TL. Artırımı ile Aylık 1500 TL. ye hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini " talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını" talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin mali müşavirince 25/10/2016 tarihinde elektronik ortamda 6736 sayılı Kanun kapsamında 2011 ila 2015 yıllarına ilişkin olarak kurumlar vergisi yönünden verilen matrah artırımı bildirimleri üzerine davalı idare tarafından tahakkuk işlemi yapıldığı, davacı şirket tarafından hakkında iflas erteleme kararı bulunduğu, 6736 sayılı Kanun kapsamındaki kurumlar vergisi matrah artırımı bildirimlerinin kayyım onayı alınmadan yapıldığı belirtilerek matrah artırımının iptali istemiyle davalı idareye 08/05/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, söz konusu başvurunun davalı idarece reddedildiğinin anlaşıldığı olayda, davacı şirket hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında, kayyım onayı alınmaksızın şirketçe matrah artırımına gidildiğinden askıda geçersizliğinin tespitine karar verildiği, şirket kayyımlarının da davalı idareye verdiği dilekçe ile matrah artırımının iptalini talep ederek bu hususta onay vermeyeceğini zımnen kabul...