WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin aynı zamanda hissedar olduklarını, davalı şirkete sermaye artırımı için teminat olarak verdikleri bonoların herhangi bir yönetim kurulu kararı olmaksızın ve muaccel hale gelmeden doldurulması suretiyle icra takibine konu edildiğini belirterek müvekkillerinin davalı şirkete borcu olmadığının tespiti ile senetlerin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların aynı iddia ile İcra Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın retle sonuçlandığını, teminat iddiasının yazılı belgeyle kanıtlanmasının gerektiğini, davacıların sermaye artırım taahhütleri nedeniyle borçluluk hallerinin oluştuğunu, şirkete olan taksitlerini yerine getirmediklerini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Mahkemece, bilirkişi kurulu ve kayyım raporlarında da anlaşılacağı üzere, sermaye artırımı taahhüt edilen miktarın 144.500.-TL'sının ödendiği, bakiye 613.157.-TL'sının ödenmediği, mağazalardan bir kısmının kapatıldığı, bir kısmının ise başkalarına devredildiği, sabit personel sayısının 8'e düştüğü, borçların büyük bir kısmının yeniden yapılandırılamadığı, şirket kayıtlarındaki stok mallarla fiilen bulanan stok malların birbirini tutmadığı, uygulanan tüm tedbirlere rağmen borca batıklık oranının %86 olduğu, bakiye sermaye artırımı taahhüdü ödense dahi 3.700.000.-TL kaynak açığının kapatılmasının mümkün olmadığı belirtilerek iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm iflas erteleme talebinde bulunan davacı vekili ile müdahil ... Ticaret Odası Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile müdahillerden ......

      Mahkemece, küresel kriz öncesi borca batık duruma düşen şirketin sermaye artırımı sağlamadan borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olmadığı, iyileştirme projesinin dayanağı olan soda tesislerinin satışının gerçekleşmediği, arttırılan sermayenin ödenmediği, şirket ortağının ipotekli taşınmazının satışının sermaye artırımı olarak kabul edilemeyeceği, zira şirketin acilen nakit girişine ihtiyacı bulunduğu, ipotek alacaklısına giden paranın bu ihtiyacı karşılayamayacağı, şirketin ticari defterleri ile harcama belgelerini defalarca şirket vekiline tebliğ edilmesine rağmen kayyımlara vermediği, dolayısıyla kayyımın denetiminden kaçınıldığı, şirketin faaliyet gösterdiği yerin bir bölümünün satıldığı, diğer bir bölümünün kiraya verildiği, bu işlemlerde kayyıma bilgi verilmediği, şirketin faaliyette bulunmadığı, kazanç sağlamadığı sürece borçlarını ödeyemeyeceğinin açık olduğu belirtilerek iflasın ertelenmesi talebinin reddine, şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm dilekçi şirket vekili tarafından...

        sonrasında ... çocuğun 1 yıl 18 ay hapis cezası ile cezalandırılması yerine 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu ceza miktarı üzerinden TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı ile 3 yıl 36 ay hapis cezası ile cezalandırılması yerine 4 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle hesaplama hatası yapılması, Bozmayı gerektirmiş, ... çocuk müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          yapılmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, konkordato talebi kabul edilen şirketin sermaye artırımı yapabilmesi için konkordato projesinde sermaye artırımı yapılacağının belirtilmesi ve genel kurul kararının konkordato komiserlerince onaylanması şartının birlikte gerçekleşmesinin gerektiğini iddia ederek, öncelikle davalı şirketin 20.07.2022 tarihli olağanüstü genel kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına, davalı şirketin 20.07.2022 tarihli olağanüstü genel kurulun iptal edilmesine, butlanına karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın , şirket sermaye artırımı bedelinden kaynaklanması nedeni ile kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Yasa kapsamında matrah artırımına engel olmadığı ve bir ay içerisinde matrah artırımı talebinde bulunabileceklerinin bildirildiği, davacı tarafından, 17/03/2021 ve 18/03/2021 tarihlerinde matrah artırımı beyanlarını ve başkaca bir tarhiyat yapılmaması ve yapılan tarhiyatın kaldırılması gerektiğini içeren başvurular yapıldığı, idare tarafından 24/03/2021 tarihli yazı ile matrah artırımlarına ilişkin tahakkukların yapıldığı ancak incelemeye dayanan tarhiyatların kaldırılmasının mümkün olmadığının bildirildiği olayda, davacının, davalı idareye başvurusu üzerine 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımı hükümlerinden faydalandırıldığının açıkça ifade edildiği, davacının 22/03/2021 tarih ve 83478 sayılı dilekçe ile Söke Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurarak 2016, 2017 yılı katma değer vergisi ve kurumlar vergisi matrahlarını artırdığının görüldüğü, bu durumda; davacının, 7143 sayılı Yasanın 5'inci maddesinin 9'uncu fıkrasına göre başvuruda bulunarak, aynı Kanun'un 5'inci maddesinin 3'üncü...

                engel olmadığı ve bir ay içerisinde matrah artırımı talebinde bulunabileceklerinin bildirildiği, davacı tarafından, 17/03/2021 ve 18/03/2021 tarihlerinde matrah artırımı beyanlarını ve başkaca bir tarhiyat yapılmaması ve yapılan tarhiyatın kaldırılması gerektiğini içeren başvurular yapıldığı, idare tarafından 24/03/2021 tarihli yazı ile matrah artırımlarına ilişkin tahakkukların yapıldığı ancak incelemeye dayanan tarhiyatların kaldırılmasının mümkün olmadığının bildirildiği olayda, davacının, davalı idareye başvurusu üzerine 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımı hükümlerinden faydalandırıldığının açıkça ifade edildiği, davacının 22/03/2021 tarih ve 83478 sayılı dilekçe ile Söke Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvurarak 2016, 2017 yılı katma değer vergisi ve kurumlar vergisi matrahlarını artırdığının görüldüğü, bu durumda; davacının, 7143 sayılı Yasanın 5'inci maddesinin 9'uncu fıkrasına göre başvuruda bulunarak, aynı Kanun'un 5'inci maddesinin 3'üncü fıkrası kapsamında şartları yerine...

                  Bu durumda, talep edilen 1.000 TL miktarı tüm alacak kalemleri için eşit oranda paylaştırıp, kıdem tazminatı dışındaki kabule konu talepler bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar bakımından dava, talep artırımı (ıslah) ile artırılan miktar bakımından ise talep artırımı (ıslah) tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır. F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davacı tarafından aylık 400 TL iştirak nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi, aylık 550 TL yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 500 TL artırımı ile aylık 900 TL ye yoksulluk nafakasının aylık 650 TL artırımı ile aylık 1200 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( yoksulluk için 650*12=7800 TL iştirak nafakası için 500*12=6000 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....

                    UYAP Entegrasyonu