Yargıtay bozma ilamında özetle; "davalı tarafının dayanağını oluşturan tapu kaydının revizyon gördüğü 1236 ve 1238 sayılı parsellerin tutanak sureti ile 1236 sayılı parselin güneyinden geçen tarla yolunun ötesindeki taşınmazlarla ilgili tutanak ve dayanağı olan belgeler ile Asliye Hukuk Mahkemesinin miktar artırımı ile ilgili ilam ve ekleri celp edilerek mahallinde keşif yapılması, davalı tapusu uygulanarak hudutlarının zeminde tek tek gösterilmesi, kayıtlarda yazılı olan ..., ...ve yol hudutlarının tespit edilmesi, arazinin geçmişte ne durumda olduğu, mera niteliğini taşıyıp taşımadığı, kime ait olduğu, kimden intikal ettiği, ilk defa kimin tarafından sürülmeye başlandığının sorulup saptanması,teknik bilirkişiye kaydın kapsamını gösterir kroki düzenlettirilmesi, ziraat mühendisinden arazinin niteliğini belirtir rapor alınması, deliller değerlendirilirken davalı tapu kaydının değişebilir hudutlu olması ve miktar artırımı ile ilgili davada davacının taraf olmaması halinde, kaydın miktarı...
-K A R A R- İflas ertelemesi isteyen şirket vekili, müvekkili şirketin 1991 yılından bu yana inşaat taahhüt alanlarında faaliyet göstererek bir çok başarılı projeyi hayata geçirdiğini, inşaat sektöründe 2007 yılında başlayan daralma ve 2008 yılında baş gösteren ekonomik kriz nedeniyle şirketin aktif pasif dengesinin bozularak şirketin borca batık hale geldiğini, hazırlanan iyileştirme projesinin uygulanması halinde devam eden işlerden elde edilecek gelirler, sermaye artırımı, yeni projeler ve alınacak tasarruf tedbirleri ile şirketin borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Vakıflar Bankası TAO vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - İflas ertelemesi isteyen şirket vekili, müvekkili şirketin 1991 yılından bu yana inşaat taahhüt alanlarında faaliyet göstererek bir çok başarılı projeyi hayata geçirdiğini, inşaat sektöründe 2007 yılında başlayan daralma ve 2008 yılında baş gösteren ekonomik kriz nedeniyle şirketin aktif pasif dengesinin bozularak şirketin borca batık hale geldiğini, hazırlanan iyileştirme projesinin uygulanması halinde devam eden işlerden elde edilecek gelirler, sermaye artırımı, yeni projeler ve alınacak tasarruf tedbirleri ile şirketin borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi ve ıslah ile artırılan miktarlar bakımından yasal faiz talep edildiğinden bankalara uygulanan en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; sanığın 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca “1 yıl 6 ay hapis cezası” olarak verilen temel cezasının, TCK'nin 86/3-a maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda “1 yıl 15 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “2 yıl 3 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına, yine bu ceza miktarının TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda “2 yıl 30 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “4 yıl 6 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından; yine hükümde mağdurun eşi olması nedeniyle sanığın cezasının TCK’nin 86/3-a maddesi uyarınca artırım yapılan paragrafında, ayrıca TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan nacak ile yaralaması...
Mahkemece, davacının kefil olduğu ve ipotek verdiği 200.000 TL. kredi için fer'ileri ile birlikte 279.038 TL. ödeme yaptığı ve borcun tamamen ödendiği, dava konusu takibin limit artırımı sözleşmesinden kaynaklandığı, ancak Adli Tıp Kurumu raporuna göre limit artırımı sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı, bu nedenle ek sözleşme ile verilen krediden sorumlu olmadığı belirtilerek, icra takibine konu borçtan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İpotek akit tablosunda ipoteğin 480.000. TL bedele kadar limit ipoteği şeklinde düzenlendiği anlaşılmakta olup, ipotek limitinin kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olacağını kabul eden bilirkişi raporunda yer alan görüşe itibar edilemez. Ayrıca ipotek akit tablosunda ipotek verenlerin 1.maddede yazılı koşullar çerçevesinde müteselsil kefil oldukları yazılıdır....
. - K A R A R - Davacı vekili müvekkili finans kurumu tarafından davalı lehine ve Sermaye Piyasası Kurulu’na hitaben “sermaye artırımı tarihine kadar faaliyetlerinden kaynaklanan taahhütlerini karşılayamama durumu ortaya çıktığı takdirde” kaydıyla 1.500.000.000.000,-TL.lik bir teminat mektubu düzenlendiğini, teminat mektubu bedelinin taliki şarta bağlı olarak, bir kısım komisyon alacağının ise şartsız biçimde masaya kaydedildiğini ancak konusuz kalan teminat mektubunun geri verilmediğini ileri sürerek 453.229.875.000,-TL.lik bakiye komisyon alacağının masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yan yargılamaya katılmamıştır....
e tabanca ile ... ederek hayati fonksiyonlara ağır (5) derecede etki edecek derecede sol tibia parçalı kırığına ve sol fibulada uç kırığına neden olacak şekilde yaraladığı olayda; 1/2 ye kadar ceza artırımı öngören TCK.nun 87/3. maddesinin uygulanması sırasında üst sınıra yakın bir ceza artırımı yerine 1/3 .../... s-2- oranında artırım yapılarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 4- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'ın kasten yaralama, sanık ...'...
Ayrıca, tedbir nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik olarak şartlarının değişmesi durumunda artırımı veya azaltılması istenebilecektir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece, ayrılık davasının açıldığı tarih ile bu nafakanın artırımı dava tarihi arasında geçen süre ve bu sürede doğal olarak davacıların ihtiyaçlarının arttığı, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünü nispi de olsa yitirdiği dikkate alınarak önceki nafakanın TMK.'nun 4. maddesinde düzenlenen "hakkaniyet" ilkesine uygun olarak artırılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacı kısmi eda külli tespit istemli belirsiz alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esasları ile aynı olup kıdem tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken alacakların tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/...