Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda olduğu gibi, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde bina yapım işini borçlanan yüklenici finans ihtiyacı içindedir. Bu ihtiyacın kısmen veya tamamen yükleniciye bırakılması, kararlaştırılan bağımsız bölümün daha inşaat aşamasında üçüncü kişilere satılarak veya satış vaadinde bulunulması suretiyle karşılanması mümkündür. Aslında arsa sahibinin kural olarak Borçlar Kanununun 364. maddesince eserin tesliminde devri gereken arsa payını inşaat aşamasında yükleniciye devretmesi, yüklenicinin de bunu üçüncü kişilere temlik ederek finans sağlaması, arsa sahibinin yükleniciye kredi kullandırmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıslar arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir....

    Hukuk Dairesi'nce verildiğinden karar düzletme talebinin de kural olarak aynı dairece incelenmesi gerekir ise de Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 gün 1 sayılı iş bölümü kararında arsa payı karşılığı inşaat yapımı sözleşmesinden kaynaklanan davalarda verilen kararlarla ilgili 01.07.2016 tarihinden sonra Yargıtay'a gelen dosyaların temyiz itirazları ve karar düzeltme talep incelemelerini yapma görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'ne verildiğinden davalı ... vekilinin karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir. 1-Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacılar davalarında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye devrettikleri tapu paylarının yüklenici tarafından davalılara devredildiği ve sözleşme gereğinin yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu iptâli ve tescil isteminde bulunmuşlardır....

      Davalı vekili, müvekkilinin, yüklenici ile davacı arasında yapılan temlikten haberinin bulunmadığını, ortada kesinleşmiş ve tespit edilebilir bir alacak olmadığından yapılan temlikin geçersiz olduğunu, temliknamenin tanzim edildiği tarihte mahkemenin henüz hüküm vermediğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, kısmi davanın zamanaşımını durdurmayacağını, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava açıldığında 5 yıllık süre içinde hakların talep edilmesi gerektiğini, sözleşmenin 13.09.2000 tarihinde feshedildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, dava dışı yüklenici ve arsa maliki arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle açılan ......

        Davalı yüklenici sunduğu 03.05.1998 tarihli adi yazılı tutanak başlıklı belge ile yanlar arasındaki ilişkinin kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ilişkisi olmadığını, davacının hisselerini tapuda satın aldığını ve bedelini ödediğini savunarak bedeli ödediğine dair sözkonusu belgeye dayanmıştır. Az yukarıda açıklandığı üzere sözlü ve adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri tapuda pay devri suretiyle geçerli hale geldiğinden daha sonraki tarihi taşıyan bu adi yazılı tutanak, sözleşmelerin kat karşılığı inşaat yapımı değil gayrımenkulde hisse satışına ilişkin olduğunu kanıtlamaya yeterli değildir. Yine bu tutanakla arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin tapuda hisse devri şekline dönüştürüldüğünün kabulüne de, sözkonusu tutanak geçerli sözleşmeleri değiştiren, arsa sahibinin mülkiyet hakkını ortadan kaldıran ve şartlarını ağırlaştıran nitelikte olup resmi şekilde yapılmaması sebebiyle BK'nın 12. maddesi geçersiz olduğundan, olanak bulunmamaktadır....

          İş sahibinin iflastan önce yükleniciye iş bedelini ödemiş olması halinde iflas anında eser tamamlanmış olsa bile eserin değerini para olarak İİK'nın 198/I. maddesine göre iflas masasına yazdıracağı düşünülebilir ise de az yukarıda açıklandığı gibi arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde pay devri semenin ödenmesi niteliğinde olmayıp yüklenicinin sözleşme gereği taahhüt ettiği yükümlülüğüne mahsuben avans ödemesi vasfında olduğu ve gerçek satış işlemi de sözkonusu bulunmadığından mülkiyet hakkı sahibi olan davacı arsa malikinin tek taraflı irade beyanı ile sonlandırılması mümkün olmayan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshini ve mülkiyet hakkına dayalı olarak tapu kaydının iptâl ve tescilini istemek hakkı vardır....

            - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili arsa sahipleri ile davalılardan yüklenici ... arasında 2417 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda inşaat yapılması amacıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkillerinin taşınmazdaki hisselerini davalı yükleniciye devrettiklerini, yüklenici davalının müvekkillerine 2. kattan bir daire vermeyi taahhüt ettiğini, davalı yüklenicinin işe başlamadığını ve sözleşmedeki edimini yerine getirmediğini ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshine, davalı adına kayıtlı olan 2417 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına pay oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... vekili, dava konusu taşınmazın bedel karşılığı davacılar tarafından müvekkiline satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir....

              Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK'nın 81. maddesine göre yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Görüldüğü üzere, alacağın temliki işleminde, temlik yoluyla alacağa hak kazanıldığının arsa sahibine, temlik işleminin varlığının ispatı ise yükleniciye karşı olmalıdır. Denilebilir ki, bu tür temlik işlemlerine dayalı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan davalarda arsa sahibi ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Böyle olunca, 06.12.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ...'...

                Asıl dava, 03.11.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptâli ve tescil; birleşen dava, 21.11.2011 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak; birleşen dava içerisindeki karşı dava ise, 21.11.2011 tarihli adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı eksik iş bedeli istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptâline ve davacı adına tapuya tesciline, birleştirilen dosyada davacı ... İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın reddine, birleştirilen dosyada karşı dava olarak davacı ... tarafından davalılar ... İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti. ve ...'...

                  Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde ise arsa sahibi inşaat yapımına karşılık yükleniciye bedel olarak bir miktar para yerine, arsa payını devretmekte olup, bu devir işlemi inşaatın yapımı için finans sağlanması amacıyla yükleniciye verilen "avans" niteliğinde bulunduğundan ve yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde arsa maliki her zaman payının iadesini isteyebileceğinden bu tür temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Zira önalımda, önalım hakkını kullanan kişinin payı satın alana ödemekle yükümlü olduğu bedel, yani bir miktar para, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinde mevcut olmayıp, payın bedeli eser meydana getirmek suretiyle ödenmektedir. Önalım hakkını kullananın hiçbir bedel ödemeden payın kendisine devrini istemesi mümkün olmadığı gibi, pay karşılığında yüklenicin yapması gereken sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmesi de düşünülemez......

                    Noterliği’nde 11.03.2003 ve 8348 yevmiye nolu ve 23.07.2003 tarih 21365 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmeleri imzalanmıştır. Söz konusu sözleşmelerin ifası zımnında davacı arsa sahibi tapudaki 16/140 m2 payını yüklenici şirket yetkilisine devretmiş, davalı ...’te 09.04.2004 gün 3750 yevmiye numaralı tapuda yapılan işlem ile 5/140 m2 payı yüklenici temsilcisinden satın almıştır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri arsa sahipleri ve yüklenici arasında ... 40. Noterliği’nde düzenlenen 05.07.2004 tarih 21547 yevmiye nolu fesihname ile feshedilmiştir. Sözleşme geriye etkili feshedildiğine göre yükleniciye arsa sahibi tarafından yapılan tapu devirleri avans niteliğinde olduğu ve fesih halinde taraflar verdiklerini geri isteyebileceklerinden, davacı arsa sahibi yüklenici ve yükleniciden pay satın alan davalıdan verdiğini geri istemesi ve tapu kaydının iptâli ve tescilini talep etmesi mümkündür....

                      UYAP Entegrasyonu