Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Özetle açıklanan bu hukuksal çerçeve dahilinde; yanlar arasındaki sözleşmelerin hukuksal nitelikleri değerlendirildiğinde: Her iki sözleşmenin de, niteliğince ”arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” olmadıkları; bu sözleşmelerin “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapma vaadi” niteliğinde birer “ön sözleşme” oldukları ve zorunlu şekil koşuluna da uygun şekilde yaptıkları sonucuna varılmaktadır. Çünkü, 10.01.1995 günlü sözleşmenin 2. ve 3. maddeleri; 27.09.1995 tarihli sözleşmenin 2. ve 9. maddeleri hükümlerinde: İmar durumları belli olduktan sonra proje aşamasında taraflarca “inşaat sözleşmesinin” yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu sözleşme ise, yukarıda da açıklandığı üzere, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin içerdiği iki sözleşmeden birisidir. Yüklenici davalının karşı edimini oluşturan “inşaat yapma” borcunu içerir “inşaat sözleşmesi” yapılmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili,davalının müvekkili ile ... 1. Noterliği'nde imzaladığı 08.10.2009 tarih 22483 sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince, inşaata üç ay geçtiği halde başlamadığını, davalıya bu konuda tebliğ edilen ihtara rağmen inşaat için zorunlu işlemleri yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmaz üzerinde hafriyat çalışması yapıldığı, ancak arsa üzerinde herhangi bir inşai faaliyetin olmadığı, taşınmazın halen aynı vaziyette beklediği, davalı yüklenicinin kendi hisse payını hakkı olmadığı halde edimini yerine getirmeden arsa hissesi şeklinde diğer davalılara sattığı, bu nedenle BK'nın 358. maddesi gereği arsa sahibinin tapunun iptalini isteme hakkının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali ile diğer davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davalı ...'in arsa sahibinden devir aldığı tüm payları devrettiği diğer davalılar kararı temyiz etmemiş olup; dava, davalı ... bakımından, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacılar ile davalı yüklenici ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacı arsa sahiplerinin iradesi fesada uğratılarak, sözleşmeye konu taşınmazın önce davalı ... ........’a, ondan davalı ...’a, ondan da en son davalı ...’e devredildiği, tapuda satış yoluyla yapılan bu devirlerin, gerçek satış işlemi niteliğinde olmadığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak ve yüklenici ...’ın isteği üzerine bedelsiz olarak gerçekleştirildiği, keza taşınmazın gerçek değeri ile tapuda gösterilen satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğu, tapuda düzenlenen resmi satış senedinde yazılı bedelin ödendiğine ilişkin herhangi bir delil de sunulmadığı, bu itibarla devir işlemlerinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal ile hisseleri oranında davacılar...

          -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile arsa sahibi davalı ... arasında imzalanan 19.10.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 17.05.2010 tarihinde feshedilmesinin ardından, davalıların dava dışı ... A.Ş. ile arsanın yarısında yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak istemesi üzerine, müvekkilinin taşınmazın tamamı üzerinde yaptığı hafriyat, inşaat, proje, harç gibi masrafların kendisine iade edilmesi şartıyla anlaşmayı kabul ettiğini, 04.06.2010 tarihinde, taraflar arasında yapılan protokol ile ... İnşaat A.Ş.'nin bu ödemeyi nasıl ve ne miktar üzerinden yapacağını karar altına aldıklarını, akabinde müvekkili ile davalılar arasında 11.02.2011 tarihinde arsanın diğer yarısı için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yaptığı masrafları ... İnşaat A.Ş.'den tahsil edemediğini, bunun üzerine inşaatın başladığı ilk günden beri yapılan masrafların %50' sinden ... İnşaat A.Ş, ile birlikte davalılar ...'ın ve ...'...

            KARAR Asıl davada davacı arsa sahibi...vekili, yüklenici ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince .... parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaat yapılmasının kararlaştırıldığını, inşaatın 13.07.1990 tarihinde başlayarak 30 ay içinde bitirilip teslimi gerektiğini, ancak sözleşme tarihinden dava tarihine kadar ancak 7 blokun temelinin tam, 3 blokun temelinin yarım atıldığını ve 1 blokun betonunun 3. kat seviyesine getirilebildiğini, ......

              Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Yargıtay'ın kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir....

              Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu durumda, davacılar, 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesi uyarınca tüketici sayılamayacağından, eldeki davada uyuşmazlığın, HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Konya 3....

                - KARAR - Davacı vekili, davalı arsa maliki ... ile müvekkili yüklenici şirket arasında 15.08.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, çevre parsellerle tevhit işlemi yapılabilmesi için müvekkilline yetki verildiğini, işlemlerin yapılması aşamasında davalı arsa malikinin sözleşmeyi feshettiğine dair ihtar yolladığını, müvekkili yüklenicinin feshi kabul etmediğini, davalılar arasında daha sonra ayrı bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini ileri sürerek, arsa maliki olan davalının taşınmazı üzerindeki diğer davalı yüklenici lehine olan şerhin kaldırılması ile davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini yoksun kalınan kâr ve yapılan giderler için toplam 30.000,00 TL tazminatın tahsili olarak ıslah etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

                  Davalı yüklenici Kooperatifin istemi ile arsa sahibi tarafından davalı Kooperatife 22.04.1999 tarihli ... bir vekaletname verilmiştir. Davacı arsa sahibi 24.10.2001 tarihli azilname ile davalı Kooperatife 22.04.1999 tarihli vekaletnamede verdiği bazı yetkilerini geri almıştır. Bunun üzerine davalı yüklenici tarafından 06.12.2001 tarihli ihbarname ile 11.10.1995 tarihli arsa karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği davacı arsa sahibine bildirilmiştir. Davacı arsa sahibi tarafından 11.01.2001 tarihli dilekçe ile Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açılmış, bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine de bu dava açılmıştır. Kat karşılığı yapılan inşaat sözleşmelerinin ... taraflı irade beyanı ile feshedilmeleri mümkün değildir. Davacı arsa sahibi 24.10.2001 tarihli azilname ile yüklenici kooperatife verdiği bazı yetkileri ortadan kaldırmıştır. Davacı arsa sahibinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda bir beyanı ve davası bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu