Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARŞI OY YAZISI- Dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi sebebiyle yapılan masraf ve imalât bedeli ile kâr kaybı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. İnşaat yapımı kararlaştırılan arsada dava dışı belediye de pay sahibi olup bu paydaş ile yapılan sözleşme bulunmadığı gibi davalı arsa sahipleri ile yapılan sözleşmede de taraf olmadığından TMK'nın 692. maddesi hükmünce tüm paydaşların katılımı sözkonusu olmaması nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçerli olarak kurulmamıştır. Geçersiz olan sözleşme sebebiyle kâr kaybı istenemeyeceğinden bu kalem alacakla ilgili istemin reddi doğrudur. Ancak sözleşmenin geçersizliği halinde de taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini talep edebilirler. Davacı yüklenici plan, proje, etüt çalışması vs. gibi inşaatın yapımına yönelik çalışmalar yaptığını ileri sürerek bunların bedelinin de ödetilmesini istemiştir....

    Davalı arsa sahipleri vekili, müvekkillerinin 28.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali için açtıkları dava ile davacılar üzerindeki tapu paylarının iptal edildiğini, karar henüz kesinleşmese de dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, esas bakımından ise 1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesi, yerine kaçak inşaat yapılmasından sonra davacılarla aralarında hukuki ihtilaflar başladığını, davalar devam ederken en azından davacılardan kira almak için kira sözleşmesi imzalamalarının aleyhlerine değerlendirilmeyeceğini, tapunun ½ payının ifa edilmeyen sözleşme sebebiyle bedelsiz devredilerek zarara uğradıklarını, bu arada davacıların kendileriyle birlikte hareket eden Sedat Necmettin Akbayrak tarafından alınan vekaletnameyi kullanarak imar plan değişikliği yaptırmaya çalıştıklarını, kaldı ki vekaletnamede imar plan değişikliği başvuru yetkisinin dahi bulunmadığını, davacıların kötüniyetle hareket ettiklerini savunarak...

      Davalı arsa sahipleri vekili, müvekkillerinin 28.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali için açtıkları dava ile davacılar üzerindeki tapu paylarının iptal edildiğini, karar henüz kesinleşmese de dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, esas bakımından ise 1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesi, yerine kaçak inşaat yapılmasından sonra davacılarla aralarında hukuki ihtilaflar başladığını, davalar devam ederken en azından davacılardan kira almak için kira sözleşmesi imzalamalarının aleyhlerine değerlendirilmeyeceğini, tapunun ½ payının ifa edilmeyen sözleşme sebebiyle bedelsiz devredilerek zarara uğradıklarını, bu arada davacıların kendileriyle birlikte hareket eden Sedat Necmettin Akbayrak tarafından alınan vekaletnameyi kullanarak imar plan değişikliği yaptırmaya çalıştıklarını, kaldı ki vekaletnamede imar plan değişikliği başvuru yetkisinin dahi bulunmadığını, davacıların kötüniyetle hareket ettiklerini savunarak...

        Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin kendi kusuruyla işi muayyen bir zamanda bitirmeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle iş sahibi tarafından sözleşmenin feshi halinde, uyuşmazlığın kural olarak dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 106-108. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Fesih akdî ilişkiyi ortadan kaldırmaya yönelik bozucu yenilik doğuran bir hak olup, fesih ile akdî ilişkinin geriye etkili sona ereceği kabul edilmekte ise de; inşaatın geldiği seviye itibariyle sözleşmenin geriye etkili feshinin adalet duygularını zedeleyeceği hallerde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 25.01.1984 günlü 3/1 sayılı kararı uyarınca feshin ileriye etkili sonuç doğuracağı kabul edilmektedir. Burada feshin geriye ve ileriye etkili olmasının sonuçları üzerinde durulmasında yarar vardır....

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda .../k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

            Bozkan'ın aldığını ve bedelinin tamamını aldığını, müvekkilin kardeşi ile birlikte dava konusu dairede oturmaya başladıklarını, bağımsız bölümü satın aldıklarında sözleşmenin geçerliliğini sürdürdürdüğünü, asıl davada davacı arsa sahibinin edimlerini yerine getirmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı sözleşmesinin geriye etkili feshi ve tazminat, birleşen dava taraflar arasındaki arsa payı karşılığı sözleşmesinin ileriye etkili fesih, tapu iptal ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3/2. maddesi atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428, 438/7,8,9. maddeleri ile 439/2. maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 125 nci maddesi ile 470 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1.1....

              Şti. arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazlara yönelik yapılan imar uygulaması sonucu inşaatın yapılacağı 776 ve 777 nolu parsellerin 1005, 1006, 1007 ve 1008 sayılı imar parseline dönüştürülmesi ve bu şekilde tapuya tescil edilmesi neticesinde yanlar arasında 18.03.1993 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin eki sayılmak üzere 28.09.1995 tarihli sözleşme imzalanmıştır. 30. Davacı kooperatif ile davalı...İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 18.03.1993 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin eki olarak adi yazılı şekilde 01.08.1996 tarihli sözleşme imzalanmıştır....

                - KARAR - Davacılar vekili, müvekilleri ile davalı yüklenici kooperatif arasında 15.05.1997 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan süre dolmuş olmasına rağmen henüz inşaatlara başlamadığını ve müvekkillerinden sözleşmeye dayalı olarak devraldığı arsa payını diğer davalı şirkete devrettiğini ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini, davalıların taşınmaza yönelik müdahalesinin men’i ile arsa üzerindeki inşaatın kal’ini ve arsanın boş olarak teslimini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararlar için 10.000,00 TL’nin davalı yükleniciden tahsilini talep ve dava etmiş, menfi zarar talebini ıslah yoluyla 90.000,00 TL’ye arttırmıştır....

                  e satıldığını, beyaz eşya ticareti ile uğraşan davalı şirketin dükkan vasfında olmayan ve yarım haldeki inşaatı almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalılardan ... ile yüklenici davalı ... arasında soyadı benzerliğinin dikkat çektiğini, davalı yüklenicinin mal kaçırma gayesi içinde oludğunu ileri sürerek, muvazaalı satış işlemleri ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptallerine karar verilmesini birleşen davada ise Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin iptalini talep ve dava etmiştir. Asıl davada, davalı ... vekili, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin resmi şekilde düzenlenmemesi sebebiyle geçersiz olduğunu, muvazaa iddasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili tarafından davalı yüklenici aleyhine icra takibi başlatıldığını, ihtara rağmen inşaatın bitirilmediğini, taşınmazın kaba inşaat halinde iken harici satım sözleşme ile davalı yükleniciden satın alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 07.07.2003 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talebi ile arsa sahibince 28.03.2005 tarihinde açılan dava red ile sonuçlanmış ve verilen karar 2009 yılında kesinleşmiş, bu arada arsa sahibi 18.04.2005 tarihinde başka bir yüklenici ile ilk sözleşmenin konusu aynı parsel üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapmak üzere sözleşme yapmış, 07.07.2003 tarihli inşaat sözleşmesi fiilen ayakta gözüktüğü sırada, arsa sahibinin bir başka yüklenici ile sözleşme yaparak ve inşaatı ona yaptırarak ilk yüklenici ile arasındaki 07.07.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini haksız olarak ve fiilen sona erdirmesi nedeniyle 08.04.2010 tarihinde temyiz...

                      UYAP Entegrasyonu