Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı aleyhine açılan ... sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve tapu iptal ve tescil istemli davada, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı yükleniciye verilecek taşınmazdaki davacının 152/400 paylarına tedbir koydurduğu, tedbir kararıyla davacının mevcut dairelerini satamadığı, maddi kayba uğradığı ve maddi kaybının 453.352,91 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 453.352,00 TL'nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 25.12.2014 gün, .... karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Kararı, davacılar vekili ve davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir. ...-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve zararlarının tazmini istemine ilişkindir. TMK.'nın 692. maddesi uyarınca, paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanımın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi feshi davası da "Önemli tasarruflardan" olduğundan, sözleşmenin tarafı olan tüm arsa sahipleri tarafından açılması ya da açılan davaya onay vermeleri zorunludur....
- KARAR - Davacı yüklenici şirket vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin inşaatları tamamlayarak kat irtifakı kurduğunu, 26.03.2014 tarihinde iskan ruhsatlarını aldığını, sözleşme gereği tapuların iskan aşamasında devri gerekirken, davalının tapu devrine yanaşmadığını, satış sezonunun geçmesi nedeniyle zarara uğradıklarını, vergi, harç ve masraflar, inşaatın maliyet bedeli ve yüklenici kârı ile KDV'nin davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, şimdilik 1.230.000,00 TL'nin %18 KDV'si ve %30 yüklenici kârı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye devredilen bağımsız bölümlerin, devre dayanak sözleşmenin feshi sebebiyle davalı yüklenici ... ve yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalılar .... ve... adına kayıtlı tapuların iptaline karar verilmiştir. Dairemiz'in geri çevirme kararı sonrası dosyaya getirtilen tapu kayıtlarından tapu iptali ve tesciline karar verilen bağımsız bölümlerin yükleniciye arsa malikince devredilmediği, söz konusu bağımsız bölümlerin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmayan dava dışı ...dan satın alındığı anlaşılmakta ve davacının sözleşme tarihi itibariyle sözleşmeye konu taşınmaz üzerinde payı olup olmadığı anlaşılamamaktadır....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Davacı vekilinin temyiz istemine gelince; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı müspet, menfi ve maddi zararların tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 21.06.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ikinci sahifesinin “Diğer Hususlar” başlıklı bölümünün dördüncü paragrafı, “mal sahibi inşaat konusu arsayı ve müteahhide ait daireleri inşaat süresince müteahhidin oluru dışında satamaz, .../... S.2. ipotek edemez, rehin veremez, üçüncü bir kişiye kat karşılığı satış vaadinde bulunamaz, buna aykırı hareket sözleşmenin mülk sahibi tarafından haksız feshi sonucunu doğurur ve bu yüzden yüklenicinin uğrayacağı müspet ve menfi zararlardan mülk sahibi sorumlu olacaktır” hükmünü içermektedir....
Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Davada ise, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin bağlayıcı olmadığı ve dolayısıyla ceza koşulununda istenemeyeceği ileri sürülerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan ceza şartı sebebi ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi istenmiştir. Taraflarca yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan parsellerin davacılardan başka çok sayıda paydaşların bulunduğu; parsellerde mülkiyetin ise, müşterek mülkiyet ve çoğunlukla da elbirliği mülkiyet şeklinde olması ve diğer paydaş ve ortakların tümüyle sözleşme yapılmaması sebepleriyle sözleşmenin ifâsının imkansız olduğu davacılarca ileri sürülmüştür....
Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karışlığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı B.K.'nun 3155 vd. Maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında arsa payı karşılığı kat yapım ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin akdedildiği, davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmeden, davacıya ait taşınmazdaki hissesini diğer davalılara sattığı, bu nedenle sözleşmenin feshi, vekaletnamenin geçersizliğinin tespiti, tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde, tazminat istemiyle dava açıldığı anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
e karşı açılmış olduğundan, tapu kaydının iptâl ve tescili istemi dava dışı yüklenici ile imzalanan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi talebini de içerdiğinden davacılara, dava dışı yüklenici ...’a karşı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile ilgili dava açıp huzurdaki dava ile birleştirilmesi için süre verilmesi ve taraf teşkilinden sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın taraf teşkili oluşturulmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....