Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira tazminatı nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Davalı arsa sahibi adına tapu devri yapılmış olması bağımsız bölümün teslim edildiği anlamına gelmez. Teslim olgusunun davacı yüklenici tarafından kanıtlanması gerekir. Ayrıca iskan ruhsatının alınmış olması da teslimi tek başına kanıtlamaz. Bu nedenle, davacı yüklenicinin teslimle ilgili delillerinin toplanıp (elektrik-su doğalgaz abonelikleri, kira sözleşmeleri, tanık beyanları vb.) teslim olgusunun tam olarak belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Dava dosyası kapsamındaki tapu kayıtları, bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde ise; sadece az yukarıda belirtilen (7) ve (11) numaralı bağımsız bölümlerin davacı tarafından ... ve ...’ya temlik olunduğu; davacı ile davalı arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin devrine ilişkin bir sözleşme bulunmadığı gibi, sözü edilen dairelerin kayden temlikinden başka alacağın temliki sözleşmesi de bulunmamaktadır. Borçlar Kanunu’nun 126/IV. maddesi gereğince, yüklenicinin bile bile veya ağır kusuru ile sözleşmeyi hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi, özellikle ayıplı malzeme kullanması veya ayıplı iş meydana getirmesi yüzünden açılacak davalar ayrık olmak üzere; eser sözleşmesinden ve eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan bütün davalarda (5) yıllık zamanaşımı uygulanır....
Hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya gelmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil ile davacı yüklenici aleyhine başlatılan 2 ayrı icra dosyasında talep edilen alacak miktarının toplam 8.223,77 €’luk (5.613,96 € + 2.603,81 €) kısmından borçlu olunmadığının tespiti taleplerine, birleşen dava ise arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 23....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2017/288 ESAS, 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesinden (Yüklenicinin Temlikinden) Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Ümraniye İlçesi, 1. Bölge Bucağı S. Çiftliği Köyü, Tekkedere mevkii, F22D25D26 Pafta, 718 Parsel numaralı arsa vasfındaki taşınmaz üzerine inşaat yapmak üzere davalı T5 ile arsa sahibi davalı T3 aralarında Kartal 7. Noterliğinin 17/06/2010 tarih ve 16047 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, inşaatın B Blok 45/6900 arsa paylı 4. Normal katta bulunan 20 numaralı bağımsız bölümün T5 temsilcisi Cemal Özbucak tarafından Bakırköy 9....
Somut olayda da uyuşmazlığın, davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında yapılan taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kayaklandığı ve bu davalarda mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK.'nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle, HMK.'...
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili davaların kapsamı ve karmaşıklığı dikkate alınarak, basit yargılama usûlüne tâbi tutularak kısa ve basit bir şekilde sonuçlandırılmasının sakıncaları da dikkate alınmalıdır. Buna göre, işbu uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemini içermesi ve somut uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin de uygulanma kabiliyeti bulunmaması karşısında, davaya genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin bakması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle Tüketici Mahkemesinin ve Sulh Hukuk Mahkemesinin birbirlerinin görevli olduğuna karar vermesi doğru olmamıştır. Görev hususu HMK 114 ve 115. maddeleri uyarınca, mahkemelerin görevi dava şartı olup kamu düzenini ilgilendirdiğinden her zaman taraflarca ileri sürülebileceği gibi re'sen de dikkate alınacaktır. HMK'nın 22. maddesi uyarınca Dairemizce doğru mahkemenin belirlenmesi gerekli olduğundan; açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın genel yetkili ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle tapu kaydına işlenen Bina Yapımına Ait Sözleşme şerhinin hukuka aykırı olarak devam ettiğini ileri sürerek, tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı davacıların edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle derdest davaların devam ettiğini, bu nedenle şerhin kaldırılmaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Sözleşme konusu taşınmazlar üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "Onay" verilmesi zorunludur. Tüm paydaşların katılmadığı veya icazet vermediği sözleşme geçersizdir. Somut olayda davacı ile bir kısım arsa sahipleri arasında adi yazılı olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, diğer arsa sahipleri ile yapılan herhangi bir sözleşme bulunmadığı, sözleşme yapılan arsa sahiplerinin davacı yükleniciye tapu devri yapıp diğer davalıların davacı yükleniciye karşı herhangi bir tapu devri yapmadıklarından sözleşmeye muvafakat ettiklerinin kabul edilemeyeceği, dava konusu bina da tamamlanmamış olduğundan davacı ile bir kısım davalıların yaptığı arsa payı karşılığı inşat sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmiştir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup, sözleşmenin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu amacın, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji gerektirmesi, kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....