Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı (818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı) maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak amacıyla konut edinmek değil, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin, bu sözleşmenin kurulması konusundaki amaç ve beklentilerinin, 6502 sayılı Yasa’da tanımlanan tüketici işlemlerinden farklı olduğu izahtan varestedir. O halde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibinin, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır....
Noterliğinden düzenlenen 21.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı arsa malikleri aleyhine açtığı davada kazanılacak tazminatın 100.000,00 TL’sinin davacıya temlik edildiği belirtildikten sonra, 2. maddede yüklenicinin, davalı arsa malikleri aleyhine açtığı davanın sonuçlanmaması halinde 30.11.2010 tarihinde temlik edenin, temlik alana 65.000,00 TL’sini nakden ve defaten ödeyeceği, bu nedenle temlik edenin, temlik alana 06.08.2010 tarihli 65.000,00 TL değerinde bono düzenlenerek verdiği, 3. maddede, davanın 30.11.2010 tarihinde sonuçlanmaması halinde temlik alana 2. maddede kararlaştırılan miktarın her halükarda ödeneceği, 4. maddede ise, 2. ve 3. maddeler uyarınca temlik edene ödeme yapılması halinde “Temlikname’nin” feshedilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Temlik edenin, davalı arsa malikleri aleyhine ... 2....
Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanuna göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Bu nedenle, hükme esas alınan rapor ile karar tarihi arasındaki geçen süre ve yüklenici temsilcisinin savunması da dikkate alınarak taşınmazda yeniden keşif yapılarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan imalatlar tespit edilerek yüklenicinin hak ettiği bağımsız bölüm sayısı ve bunlardan hangilerinin üçüncü kişilere devredildiği saptanmalıdır. Yüklenicinin edimini davalı arsa malikinin katlanabileceği seviyede yerine getirdiğinin anlaşılması halinde eksik iş ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden arsa maliklerinin diğer haklarının davacı tarafından depo edilip edilmeyeceği sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar bir yana bırakılarak eksik incelemeye dayanarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir....
Fakat, davalı arsa maliki, davalı yükleniciye karşı Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/353 esasında kayıtlı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, değer ve kira kaybı istemlerini içerir alacak davası açmıştır. Anılan bu dava sonucu beklenerek yüklenicinin edimlerini arsa malikine karşı tam olarak yerine getirdiği belirlendikten sonra davanın kabulüne karar vermek gerekir. Açıklanan bu nedenle davanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir...” ”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 23.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, taraflar arasında 09.10.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede paylaşımın m² olarak %39’unun davalı arsa sahiplerine, %61’inin davacı yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığı, 23.05.2011 tarihli ek sözleşme ile paylaşım listesinin düzenlendiği ve bu paylaşım listesinde 93 no.lu Bağımsız Bölümün davalı arsa sahiplerine verilmesinin kararlaştırıldığı, davaya konu Körfez AVM Center’ın inşaat ruhsatının 01.03.2010 tarihinde, iskan ruhsatının 09.12.2011 tarihinde alındığı görülmüştür....
Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yasa'nın amacı, kapsamı, .... maddesindeki tanımlar bütün olarak okunup değerlendirildiğinde ve taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında Yasa koyucunun, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek...vb.gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerini, 6502 Sayılı Yasa'nın .../......
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....