Kararı, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Taraflar arasındaki 03.08.205 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 6. maddesinde; inşaatın süresinde bitirilip teslim edilmediği takdirde , yüklenici tarafından arsa sahibine aylık 1.500,00 Euro ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmede öngörülen bu ifade açıkça maktu belirlenmiş gecikme tazminatı olup cezai şart olarak kabulü mümkün değildir....
Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1- Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan 28.07.2009 tarihli sözleşmede davacı dışında iki arsa malikinin daha taraf olduğu, arsa paydaşlarından...'ün sözleşmeye taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Bina yapılacak arsanın birden fazla maliki varsa sözleşmeye arsanın tüm malikleri katılmalıdır. Aksi halde, sözleşmenin geçerliliğinden söz edilemez. Mahkemece, öncelikle sözleşme dışında kalan arsa maliki...'ün sözleşmeye onayı olup olmadığı araştırılmalı, onayı bulunmadığı taktirde sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile yetinilmelidir....'ün sözleşmeye onayı olduğunun tespiti halinde ise, sözleşmenin tarafı olan diğer arsa malikleri ile...'ün sözleşmenin feshi davasını birlikte açmaları ya da davaya onay vermeleri gerekir....
Öncelikle “eser sözleşmesi” ile “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” üzerinde durulmasında yarar vardır: 13. Eser sözleşmesi, uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 355. [6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470.] maddesinde, "İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (yüklenici), diğer tarafın (iş sahibi) vermeğe taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder.” şeklinde tanımlanmıştır. 14. Kural olarak, 6098 sayılı TBK’nın 470. maddesinde (818 s. BK., m. 355) maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, karşılıklı edimleri içeren iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. 15. İnşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin ana borçları; bir inşaat (eser) meydana getirme ve bu eseri iş sahibine teslim etme borçlarıdır....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.10.2010 gün ve 2009/146-2010/375 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı ile dava dışı arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca gerçekleşen imalâtta davalının payına isabet eden bedelin ödenmediği iddiasıyla dava açılmış, davalı da adi ortaklık ilişkisini kabul etmiş, mahkemenin tavsifi de ortaklık niteliğinde oluşmuştur. Bu haliyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları davada bulunmayıp, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı alacak istemi de bulunmadığından, dosyanın temyiz incelemesi görevi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle Dairemizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/150 ESAS - 2021/166 KARAR DAVA KONUSU : Arsa yapı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatı KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında müvekkilin maliklerinden olduğu Kocaeli İli, İzmit İlçesi, Ş....
Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi hüküm altına alınmış; karar, davalı arsa maliki tarafından temyiz edilmiştir. Yargılamalar sırasında arsa maliki ... ve yüklenici olduğu ileri sürülen ....aralarında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmadığını savunmuşlar, davacı tarafça da dosyaya buna ilişkin bir belge ibraz edilmemiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahibi taşınmazdaki bir bölüm mülkiyeti yükleniciye geçirmek zorunda olduğundan, sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü’nde veya noterce düzenleme şeklinde yapılması, sözleşmenin geçerliği ( sıhhati ) için şarttır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir. Ancak, şekil şartına uygun olmadığı için geçersiz olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine bazı durumların varlığı halinde sonradan geçerlilik tanınmaktadır....
Değinilen yönler bir yana bırakılarak 24.05.1996 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi davalı arsa sahibi tarafından ifa ile sonuçlanmış gibi davacı isteminin kısmen bilirkişi raporunda yazılı bazı gerekçelerle kabulü doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. Kabule göre de; 24.05.1996 günlü davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin “hukuki şartlar” başlıklı 1.sayfasında yapının tesliminin iskan koşuluna bağlanmış olduğu görülmektedir. Davalılar arasındaki sözleşmenin bu hükmü HUMK.nun 287.maddesi gereğince delil sözleşmesi niteliğinde olup, davalı arsa sahibi binanın iskan = oturma ruhsatı alınmadan teslim edildiğinin kabulüne olanak yoktur. Mahkemenin, teslimin iskan koşuluna bağlandığına ilişkin sözleşme hükmünü de bir yana bırakması doğru olmamıştır....
YANIT: Davacı avukatı tarafından verilen istinafa yanıt dilekçesinde özetle; inşaatın geç tesliminin 20.05.2011 günlü kat karşılığı inşaat sözleşmesinden 5,5 yıl sonra 07.12.2016 günü yapı ruhsatı alan davalı şirketten kaynaklandığını, makul sürenin fazlasıyla aşıldığını, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin aynen ifası ile gecikme tazminatı ve cezai şart alacağı talebine ilişkindir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl davada birinci seçenek olarak sözleşmenin yüklenici temerrüdü nedeniyle hükümsüz kaldığının tespiti ile yapılan tüm imalâtın 09.08.2004 tarihli ek sözleşmenin 2. ve 3/1. maddeleri uyarınca cezai şart olarak davacı arsa sahibine bırakılması, bu mümkün olmazsa 2. seçenek olarak teslimde gecikme nedeniyle kira tazminatı, 01.03.2000 tarihli sözleşmenin 6. maddesi uyarınca yapım süresince taşınmaz üzerindeki eski binanın tahliye tarihinden itibaren ödenecek kira tazminatı ve eksik bırakılan işler için ifaya izin istenmiş, dava ıslah edilerek yapılması gerektiği halde yapılmayan ilave kattan dolayı 8 adet bağımsız bölümün yükleniciye ait bağımsız bölümlerden mahsup edilmek suretiyle verilmesi istenmiştir....
Hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, gecikme tazminatı ve gecikme cezası alacaklarının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince gecikme tazminatı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce davacının istinaf talebinin kısmen kabul edilip ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın gecikme tazminatı ve ceza-i şart alacakları yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur....