Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1- Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan 28.07.2009 tarihli sözleşmede davacı dışında iki arsa malikinin daha taraf olduğu, arsa paydaşlarından...'ün sözleşmeye taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Bina yapılacak arsanın birden fazla maliki varsa sözleşmeye arsanın tüm malikleri katılmalıdır. Aksi halde, sözleşmenin geçerliliğinden söz edilemez. Mahkemece, öncelikle sözleşme dışında kalan arsa maliki...'ün sözleşmeye onayı olup olmadığı araştırılmalı, onayı bulunmadığı taktirde sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile yetinilmelidir....'ün sözleşmeye onayı olduğunun tespiti halinde ise, sözleşmenin tarafı olan diğer arsa malikleri ile...'ün sözleşmenin feshi davasını birlikte açmaları ya da davaya onay vermeleri gerekir....

    Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi hüküm altına alınmış; karar, davalı arsa maliki tarafından temyiz edilmiştir. Yargılamalar sırasında arsa maliki ... ve yüklenici olduğu ileri sürülen ....aralarında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmadığını savunmuşlar, davacı tarafça da dosyaya buna ilişkin bir belge ibraz edilmemiştir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahibi taşınmazdaki bir bölüm mülkiyeti yükleniciye geçirmek zorunda olduğundan, sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü’nde veya noterce düzenleme şeklinde yapılması, sözleşmenin geçerliği ( sıhhati ) için şarttır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir. Ancak, şekil şartına uygun olmadığı için geçersiz olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine bazı durumların varlığı halinde sonradan geçerlilik tanınmaktadır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle davacı arsa sahibine verilecek bağımsız bölümlerin süresinde tamamlanıp teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

        Davalı taraf daha sonra düzenlenen 29/01/2015 tarihli Gayrimenkul Satış (İade) Sözleşmesi başlıklı sözleşme gereği gecikme tazminatı talep edilmeyeceğini savunmuşsa da, anılan sözleşmede gecikme tazminatı talep edilmesine engel bir hüküm bulunmadığı görülmektedir. İcra takibi itibariyle yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde edimini gerçekleştirmediği, arsa sahibinin haklarına halef olan davacının gecikme tazminatı talep edebileceği, icra takibine konulan maktu gecikme tazminatının ve ilk derece mahkemesinin itirazın iptaline yönelik kararının istinaf sebeplerine göre usul ve yasaya aykırılık içermediği nazara alınarak davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir....

        İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme kirası (tazminatı) istemidir. Davacı kentsel dönüşüme konu taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan inşaatta yüklenicinin gecikmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı yüklenici ise inşaatın İdare Mahkemeleri tarafından verilen imar iptal kararları nedeniyle zorunlu olarak geciktiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi; davalıların kusurundan kaynaklanmayan ve sözleşmede belirtilen resmi kurum ve kuruluşlardan kaynaklı sebeplerle meydana gelen gecikmenin mücbir sebepten kaynaklandığından geç teslim kaynaklı kira alacağı talebinin reddine karar verilmiştir....

        Öncelikle “eser sözleşmesi” ile “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” üzerinde durulmasında yarar vardır: 13. Eser sözleşmesi, uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 355. [6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470.] maddesinde, "İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (yüklenici), diğer tarafın (iş sahibi) vermeğe taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder.” şeklinde tanımlanmıştır. 14. Kural olarak, 6098 sayılı TBK’nın 470. maddesinde (818 s. BK., m. 355) maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, karşılıklı edimleri içeren iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. 15. İnşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin ana borçları; bir inşaat (eser) meydana getirme ve bu eseri iş sahibine teslim etme borçlarıdır....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borcu inşaatı sözleşmesine, imar planına, yapı ruhsatına, tasdikli plan ve projesine uygun şekilde tamamlayıp arsa sahibine teslim etmek; arsa sahibinin borcu ise taahhüt ettiği tapu paylarını yükleniciye devretmekten ibarettir. Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunu düzenleyen TBK'nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ayıp ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır....

            Dava dosyası kapsamındaki tapu kayıtları, bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde ise; sadece az yukarıda belirtilen (7) ve (11) numaralı bağımsız bölümlerin davacı tarafından ... ve ...’ya temlik olunduğu; davacı ile davalı arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin devrine ilişkin bir sözleşme bulunmadığı gibi, sözü edilen dairelerin kayden temlikinden başka alacağın temliki sözleşmesi de bulunmamaktadır. Borçlar Kanunu’nun 126/IV. maddesi gereğince, yüklenicinin bile bile veya ağır kusuru ile sözleşmeyi hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi, özellikle ayıplı malzeme kullanması veya ayıplı iş meydana getirmesi yüzünden açılacak davalar ayrık olmak üzere; eser sözleşmesinden ve eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan bütün davalarda (5) yıllık zamanaşımı uygulanır....

              Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dava konusu taşınmazlardan 14 numaralı dairede arsa sahipleri lehine ipotek bulunduğu bu ipoteğin arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu