Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.12.2017 gün ve 2015/364 Esas, 2017/349 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davalılar hakkında açılan davanın HMK'nın 114/1-4 ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, verilen karar kendi adına asaleten, arsa sahipleri Sevgi, Umut ve ...'e vekâleten avukat ... ... tarafından temyiz edilmiştir. ... 6. Noterliği'nde 17.07.2014 gün 53840 yevmiye no ile düzenlenen düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, ... İlçesi ... Mahallesi Kapanağılı Mevkii 36 pafta 238 ada 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde inşaat yapımı için arsa sahipleri ... ..., ..., ... ve ..., ... ile yüklenici şirket ve ... arasında imzalanmıştır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tüm tarafları davada davacı ve davalı olarak yer almakta olduğundan, Türk Medeni Kanunu'nun 692. maddesindeki arsa sahiplerinin birlikte dava açma koşulu ve taraf teşkili gerçekleşmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmede binanın iki ay içinde boşaltılacağının, beş ay içinde ruhsatın alınacağının ve inşaatın 12 ay içerisinde bitirileceğinin kararlaştırıldığı, ancak sürelerin dolmasına rağmen ve halen herhangi bir ruhsat alınamadığı ve inşaata başlanılamadığı, dolayısıyla davacıların sözleşmeyi tek taraflı feshetme haklarının doğduğu, feshe ilişkin ihtarnameyi davalının sözleşmedeki adresine noter marifetiyle bildirdikleri, bu sebeple davanın haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki 09.04.2008 gün ve 10615 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapuda davalı lehine konulan şerhin kaldırılmasına, maddi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir....

      - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ile davalı yüklenici ... arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, arsa sahibine ait dairelerin sözleşmede belirlenen sürede teslim edilmediğini, yüklenicinin, kaçak ve ruhsatsız inşaat yaptığından sözleşmenin ifasının mümkün olmadığını, arsa payının müvekkillerince yükleniciye devredildiğini, diğer davalıların da yükleniciden arsa payı satın aldıklarını ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, yüklenici ve diğer davalıların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında müvekkilleri adına tesciline, kaçak yapının kal'ine, davalıların taşınmaza vak'i müdahalelerinin men'ine ve taşınmazdan tahliyelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/523 esas, 2023/88 karar sayılı dava dosyasında verilen taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi, menfi zararın tahsili , tapu iptali ve tescil talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi, menfi zararın tahsili , tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....

        -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 26.04.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, arsa sahibi müvekkiline ait sözleşmeye konu taşınmazın davalı yükleniciye tapuda devredildiğini, sözleşmede inşaat süresinin ruhsat alındığı tarihten itibaren 48 ay olarak kararlaştırıldığını, inşaat ruhsatı 04.12.2007 tarihinde alınmış olup, buna göre işin en geç 04.12.2011 tarihinde bitirilmesi gerektiği halde, dava tarihi itibariyle henüz %30'nun tamamlandığını, tamamlanan kısımda da eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu, bu haliyle inşaatın bitirilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ile sözleşmeye gereğince davalıya devri yapılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde inşaat seviye tespitleri dosyaları bulunduğunu, Düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici arsa paylarının maliki olmamakta, buna karşılık arsa paylarının kendisine devredilmesi konusunda bir alacak hakkına sahip olduğunu, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan taraf, sözleşmede yasaklanmamış ise teslim borcunu yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hakkını arsa sahibi ile mevcut sözleşmesine dayanarak doğrudan ondan isteyebileceği gibi, Borçlar Kanununun 162....

          Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK.m 81’den yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Davalı tarafça harici satım sözleşmesinin sunulması ve alacağın temliki hükmünde olduğu sonucuna ulaşılması halinde, davacı tarafça fesih ileri sürüldüğünden öncelikle hakkın dayanağı olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ayakta olup olmadığı değerlendirilmelidir. "Ahde vefa" ilkesi gereği kural olarak ... sözleşmesi sözleşmedeki hak ve borçların karşılıklı olarak ve bütünüyle yerine getirilmesi sonucu sona .......

            İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar ... ve ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, teslimin ruhsat tarihinden itibaren 18 ay olarak kararlaştırıldığı ancak 12.08.2016 tarihinde ruhsat alınmasına rağmen 12.02.2018 tarihine kadar ve keşif tarihi itibariyle davalı yüklenici tarafından inşaata başlanmadığı bu nedenle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine karar verilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, davacı arsa sahibinin vekili olarak satımda bulunan ...’un davalı yüklenici şirket temsilcisi olduğu, davalı ...’e bizzat arsa sahibinin yaptığı satış işleminde ise ...’un bu kez alıcı ... vekili olarak hareket ettiği, akraba oldukları anlaşılan davalıların henüz inşasına başlanmamış bir yapıdan inşaatın bizzat yüklenicisi ile muhatap olarak, bağımsız bölüm satın almaları nedeniyle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi halinde iyiniyet iddiasında bulunmayacakları gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan...

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle tapu kaydına konulan satış vaadi şerhi ile dahili davalı lehine konulan haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir....

                S.2 2-Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi halinde arsa sahibi, yükleniciden müspet zararının tazminini isteyemez. Ecrimisil istemi de müspet zarar tazminatı kapsamındadır. Somut olayda, sözleşmenin geriye etkili feshine dair verilen karar kesinleşmiş olup, birleşen davada davacı olan arsa sahipleri müspet zarar kapsamındaki ecrimisil talebinde bulunamaz. Bu durumda, mahkemece birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 1 no'lu bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu