- KARAR - Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı şirket arasında 15.06.2001 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı yüklenici şirketin sözleşmeye konu parselin diğer hissedarları ile anlaşma yapmaması nedeniyle inşaatın bir türlü başlamadığını, aradan 10 yıl geçmiş olmasına rağmen herhangi bir inşaat faaliyeti olmadığını, davalı şirketin, aynı zamanda taşınmazdaki bir miktar hissenin şirket yetkilisi diğer davalı ...’e devrini sağladığını, edimin ifa edilmemesi nedeniyle zarara uğrayan müvekkillerince fesih ihtarı gönderildiğini ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin tespitini, menfi ve müspet zararları için 100.000,00 TL’nin tahsilini, davalı ...’e devredilen arsa payının tapu kaydının iptali ile müvekilleri adına tescilini, olmazsa rayiç bedelinin tahsilini, sözleşme süresi boyunca davalı şirket adına ödenen 25.000,00 TL tutarındaki emlak vergisinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/359 Esas sayılı dosyasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili feshedildiğini, yüklenicinin ifa etmediği eksiklikler ve ayıplı ifa ile ilgili yapması gerekenler olduğunu, eksik işler bedelinin ve kamu kurumlarına olan borçların davacı tarafça depo edilmesi gerektiğini, aksi takdirde davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Eser Sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 03/12/2020 NUMARASI: 2019/35 Esas - 2020/853 Karar DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)|Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 20.05.2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı ve tazminat istemini ilişkindir.Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Arsa, arsa payı ya da kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....
Kuşkusuz yüklenicinin teslimden sonraki borcu ayıba karşı tekeffül borcu olarak devam edeceğinden, yüklenici eserdeki ayıp ve eksikliklerden ve koşulları yerinde ise arsa sahibinin ceza-i şart alacağı ile sözleşmedeki diğer alacaklarından ve ayrıca kanundan kaynaklanan alacaklarından da sorumludur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan yüklenici edimlerini yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hak sebebiyle arsa payı veya bağımsız bölüm tapusunun devrini ondan isteyebileceği gibi Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddelerine dayanarak kişisel hakkını arsa sahibinin onayı gerekmeksizin üçüncü kişilere yazılı olmak koşuluyla devir ve temlik edebilir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de bu hakkı yüklenicinin halefi olarak arsa sahibine karşı ileri sürme olanağına sahiptir....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı ile yapılan sözleşme uyarınca teslim alması gereken daireleri teslim alamadığı için altın, dolar ve kira getirisi bazında kaçırılan fırsatlarının olduğunu, müvekkili ...’in kuyumculukla uğraştığını elde edeceği gelirden altın alıp yatırım yapacağını, uzman bilirkişiden menfi zararlarının hesaplanarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tapu iptali ve tescil davası derdest olduğundan ve tapu maliki halen yüklenici olduğundan başka bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi sunamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı ile feshi nedeniyle uğranılan menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. 2....
Bir bakıma denilebilir ki, temlik işleminin öğrenildiği ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan arsa sahibi temlik işleminden haberdar olunca temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir ve ifa isteğini reddedebilir. Örneğin, karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmesinden kaynaklanan borç kısmen veya tamamen yüklenici tarafından yerine getirilmeden yüklenici şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmiş ve üçüncü kişi ifa istemişse arsa sahibi yüklenicinin öncelikli borcunun varlığını bildirerek temlik yoluyla kazanılan borcunu ifadan kaçınabilir. Eldeki davada; davacı vekili mahkemenin 2003/1154 sayılı dosyasının 24.05.1999 günlü oturumunda inşaatın %90'nın yüklenici tarafından gerçekleştirildiğini kalan kısımların ise, temliken hak sahibi olanlar tarafından yapıldığını kabul etmiştir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı ve vergi alacağı istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde tapuda pay devri edimi de bulunduğundan, diğer tarafın karşı çıkması halinde feshe ancak mahkemece karar verilebilir. Bu kuralın istisnası fesih konusunda taraf iradelerinin birleşmesidir. Somut olayda, yüklenicinin dava dilekçesinde sözleşmenin feshi sonucunu yaratacak istemlerine arsa sahipleri karşı çıktıklarından ve fesih konusunda taraf iradeleri birleşmediğinden sözleşmenin feshedildiğinden sözedilmesi mümkün değildir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payıkarşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
Noterliğinin 20.05.2014 tarihli, ... yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı şirket ile ... arasında Aksaray 4. Noterliğinin 23.09.2013 tarihli, ... yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, davalı şirket ile ... arasında Aksaray 4. Noterliğinin 14.06.2013 tarihli, 3131 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedilmiş olup, davalı şirkete aynı taşınmazın hissedarlarınca tapuda satış adı altında yapılan temliklerin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası için yapıldığı, dolayısıyla gerçek anlamda satış iradesinin bulunmadığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği sözleşmenin taraflarından birinin edimini yerine getirmemesi halinde devredilen payın her zaman geri istenebileceği gözetilerek satış amacı bulunmayan bu temliklerden dolayı dava ve birleştirilen davaların reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir....