Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararın bu yönlerden 2. bent uyarınca arsa sahipleri yararına, 3. bent uyarınca yüklenici yararına bozulması gerekirse de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilmesi uygun bulunmuştur....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/356 Esas, 2017/866 Karar sayılı kararının incelenmesinde; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3. maddesinde; kat mülkiyeti veya kat irtifakının, bu mülkiyete konu olan anagayrimenkulün bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulacağı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibinin arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceği hükme bağlanmıştır. Arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, orman idaresi tarafından açılan 4400 ada 1 parselin arsa olan vasfının orman olarak düzeltilmesi istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 20.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Uyuşmazlık, davaya konu ve kat mülkiyetine tabi taşınmazda arsa paylarının düzeltilmesi ve tapuya tescili ile ortak kulanım alanı olan çatı katı ve merdivenlere yapılan müdahalenin önlenmesine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 29/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 3. maddesinde; kat mülkiyeti veya kat irtifakının, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulacağı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibinin arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceği hükme bağlanmıştır. Arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır....

            Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3. maddesinde; kat mülkiyeti veya kat irtifakının, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulacağı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibinin arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceği hükme bağlanmıştır. Arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır....

              Şöyle ki; Taşınmazın arsa niteliğinde olup olmadığının tespiti için Belediye Başkanlığına yazılan yazıya verilen cevapta, imar planı dışında kalan taşınmazın Belediye mücavir alanı sınırları içinde olmakla birlikte Belediye hizmetlerinden yararlanmadığı meskun alanda olmayıp beldenin gelişme istikametinde de bulunmadığı; harita mühendisi bilirkişinin dosyaya sunduğu raporda ise en yakın yerleşim merkezine 900 mt. mesafede bulunduğu saptanmıştır. Keşif sırasında dava konusu taşınmazın tarım arazisi olarak kullanıldığı belirlenmişse de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda arsa niteliğinde kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Oysa ki; Bakanlar Kurulunun Yargıtay'ca kısmen benimsenen 28.2.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için uygulamalı (genelde 1/1000 ölçekli) imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır....

                Şöyle ki; Taşınmazın arsa niteliğinde olup olmadığının tespiti için Belediye Başkanlığına yazılan yazıya verilen cevapta, imar planı dışında kalan taşınmazın Belediye mücavir alanı sınırları içinde olmakla birlikte Belediye hizmetlerinden yararlanmadığı; meskun alanda olmayıp beldenin gelişme istikametinde de bulunmadığı açıklanmış, harita mühendisi bilirkişinin dosyaya sunduğu raporda ise en yakın yerleşim merkezine 350 mt. mesafede bulunduğu saptanmıştır. Keşif sırasında dava konusu taşınmazın tarım arazisi olarak kullanıldığı belirlenmişse de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda arsa niteliğinde kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Oysa ki; Bakanlar Kurulunun Yargıtay'ca kısmen benimsenen 28.2.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için uygulamalı (genelde 1/1000 ölçekli) imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır....

                  Şöyle ki; 1-Taşınmazın arsa niteliğinde olup olmadığının tespiti için belediye başkanlığına yazılan yazıya verilen cevapta, imar planı dışına isabet eden taşınmazın belediye mücavir alanı sınırları içinde olmakla birlikte belediye hizmetlerinden yararlanmadığı açıklanmış, harita mühendisi bilirkişinin dosyaya sunduğu raporda yerleşim merkezlerine 550 ve 1200 mt. mesafede bulunduğu saptanmış olduğu halde bilirkişi kurulu raporlarında taşınmaz arsa niteliğinde kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Oysa ki; Bakanlar Kurulunun Yargıtay'ca kısmen benimsenen 28.2.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için uygulamalı (genelde 1/1000 ölçekli) imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır....

                    Davalı İbrahim tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/517 esas sayılı dosyasında eksik ve gizli ayıplı işlerden dolayı 49.800.00 TL 'nin depo edildiği ancak bu bedelin 24.900.00 TL 'sinin arsa sahiplerine ödenmesine karar verildiği ileri sürülerek temyizi üzerine, karar Dairemizin 02.12.2014 günlü ve 2014/9685 E. -13738 K. sayılı ilamı ile "Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/517 esas sayılı dosyasında, davanın konusu olan taşınmazdaki eksik ve ayıplı işlerin bedelinin 49.800,00 TL olarak tespit edildiği, tamamı arsa maliklerine ödenmek üzere depo ettirildiği ancak hüküm fıkrasında 24.900.00 TL'lik kısmının arsa sahiplerine ödenmesine karar verildiği, bu durumda yüklenicinin arsa maliklerine karşı edimlerini tam olarak yerine getirdiği söylenemez, eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde arsa sahiplerine depo edilmesi için davacıya süre verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu