Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, taraflar arasında 13.03.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşme içeriğinin çıkarlarına uygun olmadığını düşünen müvekkilinin davacı şirketle görüşerek sözleşmenin feshinde mutabık kalındığını, daha sonra da noter aracılığı ile sözleşmenin feshedildiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur....

    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan işbirliği sözleşmesinin geçerli olduğu davacının söz konusu sözleşmeye aykırı hareket ettiğine dair dosyaya hiçbir delilin sunulmadığı, dolayısıyla davalı şirketin işbirliği sözleşmesine aykırı hareket etmesi nedeniyle cezai şarttan sorumlu olduğu, işbirliği sözleşmesinde arsa sahiplerinin imzalarının bulunmaması nedeniyle, arsa sahiplerinin cezai şarttan sorumlu olduklarından bahsedilemeyeceği, gerekçesiyle arsa sahibi davalılar açısından reddine ve davacının söz konusu cezai şart nedeniyle inşaat ipoteği kurulması yönündeki talebin yerinde olmaması nedeniyle reddine, alacağın likit olmaması sebebiyle davacının inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir....

      Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ile tazminat ve müdahalenin önlenmesi istemlerine ilişkindir. Dava teorisine göre her dava açıldığı tarihteki şartlar üzere sonuçlandırılır. Ancak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibinin inşaat yapılmasına müsamaha göstermesi nedeniyle yüklenicinin inşaata devam ederek tamamlaması halinde davanın dava tarihindeki şartlarla sonuçlandırılması hakkaniyetli olmayacak, yüklenicinin mağduriyeti sonucunu doğuracaktır....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, yüklenici ile arsa sahibi arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı cezai şart ve ecrimisil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Diğer yandan, sözleşmenin .... maddesine dayalı olarak istenen cezai şart, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 158. maddesine göre, seçimlik cezai şart mahiyetindedir. Esasen ifa talep edildiği takdirde seçimlik cezai şart istenmesi mümkün değilse de, sözleşmede, düzenleyici olan bu hükmün aksine cezai şart dışında ayrıca zararların istenebileceği yazılı olmakla davacı yanın bu cezai şartı da talep edebileceğinin kabulü gerekir. Ne var ki, halen ifa devam etmekte olup teslim süresinin aşılması halinde kararlaştırılmış herhangi bir cezai şart (ifaya ekli) hükmü bulunmamaktadır. Bu itibarla, cezai şart isteminin reddi yerine kabulü doğru olmadığı gibi, sözleşmedeki cezai şart, edimlerin yerine getirilmemesi şartına bağlı seçimlik ceza mahiyetinde olduğu halde, aktin belirlenen tarihte veya yerde ... edilmemesi halinde sözkonusu olabilecek ifaya ekli ceza gibi düşünülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki kira alacağı ve cezai şart davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile davalı yüklenicinin edimini yerine getirmediğinin tespiti ile cezai şart ve kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, mahkemenin 6502 sayılı Yasa kapsamında bir tarafını tüketicinin oluşturduğu tüketici işlemleri ve tüketici uygulamalarından doğan ihtilaflara bakmakla görevli olduğu, davacının somut olayda tüketici olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı taraf temyiz etmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Tapuda pay devrini içeren eser sözleşmelerinin geçerli olarak kurulabilmesi için TMK'nın 692. maddesi gereğince, sözleşmenin konusu olan taşınmazın tüm paydaşlarıyla sözleşme yapılması veya diğer paydaşların yapılmış olan sözleşmeye muvafakat etmiş olması gerektiği, dava konusu tapuda devir edimini içeren arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazda davacılar dışında ......

                Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen kök ve ek bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve düzenlenme şeklinde ek sözleşmeleri gereği yüklenici konumunda olan davalıların üstlendikleri bina yapımı işini sözleşmede belirlenen sürede tamamlayamadıkları, borçlarını ifada temerrüde düştükleri, davacıların sözleşmeleri ileriye etkili olarak feshetmeye ve sözleşme gereği cezai şart ve mahrum kaldıkları kira gelirlerini talebe hak kazandıkları, dava tarihi itibariyle davacıların 718.480,00 USD cezai şart alacağı ve 1.167.476,00 TL kira gelir kaybı talep edebilecekleri, davalıların tacir olmaları göz önüne alındığında belirlenen cezai şart tutarından indirim yapılmasının yerinde olmayacağı, kaldı ki davalıların belirlenen cezai şart alacağının ekonomik açıdan mahvına yol açacağını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili ve fer'i müdahil vekilinin...

                  Mahkemece, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 50. maddesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümler mülkiyeti arsa sahibine geçtiğinden, sözleşmenin 49/f bendi gereğince de alınması gereken iskan raporu alınmadığından, 2003/792 esasa kayıtlı davada mükerrer bir dava olduğundan, açılan davaların reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyada bulunan bilirkişilerin 22.12.2003 günlü raporlarında, inşaatın tamamlandığı fiziki seviye 99.78 olarak saptanmıştır. İnşaattaki eksik işler karşılığı ise 1.356.64 YTL’den ibarettir. Kısaca ifade etmek gerekirse, yapı eksik işler karşılığının arsa sahibine ödenmesi koşuluyla tamamlanmış, 09.03.1999 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yüklenici yönünden ifa ile bitirilmiştir. Gerçekten, 09.03.1999 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 50. maddesinde aynen “…binanın yapım süresi ruhsat tarihinden itibaren 22 (yirmiiki) aydır....

                    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 30.04.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının taşınmazları 28 ay içinde teslim etmesi gerektiğini, bu sürenin de 30.08.2010 tarihinde dolduğunu, bu nedenle müvekkilinin sözleşme uyarınca aylık 5.600,00 USD cezai şart talep etme hakkı doğduğunu, ilgili Belediyeden iş bitirme belgeleri ile iskân ruhsatının alınmadığını, binada eksik ve ayıplı işler olduğunu, müvekkilinin sözleşme uyarınca cezai şart alacağının tahsili için takibe geçtiğini, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu