Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ıslah ederek, eksik ve ayıplı imalat alacağı yönünden alacağını 10.830,00 TL arttırarak, 24.200,00 TL'ye yükseltmiş ve cezai şart alacağının tahsiline yönelik olarak ileride açacağı eda davasına esas olmak üzere cezai şart alacağının tespitini talep etmiştir....

    -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 24.08.2002 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile mülkiyeti müvekkiline ait arsa üzerine sözleşmede belirtilen inşaatın yapımının kararlaştırıldığını, ancak davalının, sözleşme ile yapımını üstlendiği işi zamanında teslim etmediğini, eksik ve ayıplı yaptığını ileri sürerek, geç teslim nedeniyle kira tazminatı, cezai şart alacağı ve eksik ve ayıplı işler karşılığı tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

      Birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 15.12.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının 05.07.2006 ve 28.05.2007 tarihli vekaletnameleri zamanından sonra vermiş iken, neden göstermeksizin 24.09.2008 tarihli azilname ile her iki vekaletname ile atanan vekilleri azlettiğini, oysa inşaat işlerinin yapılabilmesi amacıyla sözleşme ile vekaletname verilmesinin kararlaştırıldığını, azil nedeniyle kat irtifakının tesis edilemediğini, yeni vekil atanmadığını, kat mülkiyetine geçilemediğini, sözleşme ile arsa sahiplerinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde 50.000,00 TL cezai şart ödemesinin ve yüklenici zararlarının karşılanmasının kararlaştırıldığını ileri sürerek, 50.000,00 TL cezai şart ile şimdilik 5.000,00 TL zararın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        -K A R A R- Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 30.01.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre inşaatın ruhsat tarihi olan 07.05.2008'den itibaren 12 ayda teslim edileceğini, teslim tarihinden sonra 2 ay geçtiği takdirde, aylık 5.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak anılan tarihte teslimin gerçekleşmediğini, bu tarihten itibaren 4 ay süreyle ödenmesi gereken 20.000,00 TL'nin ödenmesi için icra takibi yapıldığını, fakat davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, haksız itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, cezai şart koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

          A.Ş. vekili, 02.06.2010 tarihli protokolün şekil şartına uyulmadan yapılması nedeniyle geçersiz olduğunu, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi madde 5'te belirtilen arsaların belediyeden satın alınmaması nedeniyle davacının talep edebileceği bir hakkının bulunmadığını, kaldı ki protokolün 3. maddesinde kararlaştırılan ödeme şartının da gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

            Kararı, asıl davada davacı vekili ile asıl davada davalılar- karşı davada davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı, tazminat ve cezai şarta hak kazanıldığının tespiti, karşı dava ise yine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı, cezai şarta hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olan bu sözleşmelerin feshi, tek taraflı irade beyanı ile değil; mahkeme kararıyla veya sözleşmenin tüm taraflarının iradelerinin birleşmesi ile mümkündür. Eldeki davalara konu edilen talepler, menfi ve müspet zararlar ile cezai şarta ilişkin olduklarından, bu davaların tarafları bakımından, iradenin sözleşmenin devamı yönünde bulunmadığı, fesih talebini de içerdiği anlaşıldığından, öncelikle TMK'nın 692. maddesi uyarınca sözleşmede yer alan diğer hissedarların davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmek suretiyle bir hüküm verilmesi gereklidir....

              Anılan bu sözleşmeye konu 8096 ve 8097 parsel sayılı taşınmazların birleştirilmesi ile oluşan 21783 parsel sayılı taşınmaza bina yapımı için ... 1.Noterliği’nde 23.01.2006 tarihinde yüklenici ... ile arsa malikleri... ve ... ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Ancak, dava tarihinde çekişme konusu 21783 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliği ile 1/2 payı davacı ... ve 1/2 payı bakım alacaklısı... adına kayıtlıdır. Görülüyor ki, taşınmazda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamıştır. Dolasıyla, bakım borcu karşılığı devredilecek taşınmazlar için 09.06.2005 tarihli sözleşmenin şartı gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, sözleşme koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddi gerekirken, yukarıda açıklanan hususlar bir yana bırakılarak mahkemece istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

                Noterliğince düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ‘nin .... maddesinde “ Bu sözleşme şartlarına uymayan taraf karşı tarafa masrafları harici 50.000,00 Tl şartı ceza ödemeyi kabul etmişlerdir” hükmü getirilerek cezai şart kararlaştırılmıştır. Bu ceza BK’nın 158/.... (TBK 179/...) maddesinde yer alan seçimlik cezai şart niteliğindedir. Gerçekten de hüküm içeriğinden de açıkça anlaşıldığı üzere akdin ... edilmesi veya natamam olarak icrası halinde ödenmek üzere kararlaştırılmıştır. Bu durumda sözleşmede aksi yönde bir anlaşma da olmadığından cezai şart talep eden arsa sahipleri ancak ya akdin icrasını, yani ifayı ya da cezai şartın tahsilini isteyebilirler....

                  -MUHALEFET ŞERHİ- Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart talebinin kabulüne dair verilen kararın çoğunluk tarafından onanmasına karar verilmiştir. Davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin imzalanması sırasında arsa maliklerinden ... ile sözleşme yapılmadığı sabittir. Bu aşamada sözleşmeyi tüm malikler imzalamadığı için sözleşmenin geçerli olduğundan bahsedilemez. Sözleşmenin herhangi bir yerinde arsa sahiplerinin veya yüklenicinin sözleşmede imzası bulunmayan malikin hissesini alacağı konusunda bir şart yoktur. Yani sözleşmenin geçerli hale gelmesinin taliki bir şarta bağlandığı söylenemez. Davalı arsa sahiplerinin sözleşme sonrasında izaleişuyu davası açarak sözleşmeye katılmayan ...'in hissesini almaları nedeniyle sözleşmenin geçerli hale geldiğini söylemek de bu nedenle mümkün görülmemektedir....

                    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 21.11.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akabinde davalı yüklenici tarafından taşınmaz üzerinde sadece temel çalışması yapılmış ve inşaat bu hali ile terk edilmiştir. Davacı arsa sahibinin davalı yükleniciye tapu devri yapmadığı kayıtlarla sabit olup, tanzim edilen sözleşme içeriğinde de avans niteliğinde tapu devri yapılacağına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası için tapuda taşınmaz devri yapılması şart olmayıp fiilen inşaat faaliyetlerine hazır şekilde yer tesliminin yapılması yeterlidir. Kaldı ki davalı yüklenicinin sözleşmeyi, belirlenen süre geçmesine rağmen, ifa edeceğine dair beyanı da bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu