Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kooperatif, 03.07.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ...’nin dava dışı arsa sahibi ...’ye olan borcun kendisine Borçlar Kanununun 174.maddesine dayanarak nakledildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Belirtmek gerekir ki, evvelki borçlunun yerine geçen yeni borçlu tıpkı evvelki borçlu gibi alacaklıya karşı sorumludur. Başka bir anlatımla, 03.07.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ... gibi, yeni borçlu da sözleşmenin arsa sahibi olan tarafı ...’ye karşı sorumludur. Borcun yeni borçluya nakledilmiş olması, 03.07.1997 tarihli sözleşme feshedilmediği sürece ne eski borçlunun ve ne de yeni borçlunun borcunu ortadan kaldırmaz. Esasen borcun nakli sözleşmeleri incelendiğinde, borcun naklinin 03.07.1997 tarihli sözleşmedeki koşullar çerçevesinde yapıldığı da anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, sözleşmenin yüklenici olan tarafına kişisel hak sağlar....

    Davacı kooperatif, 03.07.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ...’nin dava dışı arsa sahibi ...’ye olan borcun kendisine Borçlar Kanununun 174.maddesine dayanarak nakledildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Belirtmek gerekir ki, evvelki borçlunun yerine geçen yeni borçlu tıpkı evvelki borçlu gibi alacaklıya karşı sorumludur. Başka bir anlatımla, 03.07.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ... gibi yeni borçlu da sözleşmenin arsa sahibi olan tarafı ...’ye karşı sorumludur. Borcun yeni borçluya nakledilmiş olması, 03.07.1997 tarihli sözleşme feshedilmediği sürece ne eski borçlunun ve ne de yeni borçlunun borcunu ortadan kaldırmaz. Esasen borcun nakli sözleşmeleri incelendiğinde, borcun naklinin 03.07.1997 tarihli sözleşmedeki koşullar çerçevesinde yapıldığı da anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, sözleşmenin yüklenici olan tarafına kişisel hak sağlar....

      Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacıların murisleri ile davalı T11 arasında Mudanya Noterliğinin 27/05/2005 tarih ve 05226 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, buna göre arsa maliklerine ait Mudanya Ömerbey Mahallesi 301 ada 58 parsel üzerinde yapılacak olan her biri ikişer bağımsız bölümlü A ve B bloktan oluşan inşaatta, A blokta bulunan 2 adet bağımsız bölümün arsa sahiplerine kalacağı B bloktaki bağımsız bölümlerin ise yükleniciye ait olacağı, ayrıca yine arsa maliklerine ait bitişik 301 ada 59 parsel numaralı arsanın da davalı yükleniciye verileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme taraflarınca artık parsel olarak nitelenen 301 ada 59 parsel üzerinde herhangi bir bina yapımı kararlaştırılmamış olup bu arsa 58 parsel üzerinde arsa sahipleri için yapılacak bağımsız bölümler karşılılığı davalı yükleniciye ücret olarak bırakılmıştır....

      Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerin kıyas yoluyla satım ya da trampa sayılması ve bu kapsamda vergiye tâbi olduklarının düşünülmesi de doğru değildir. Açıklamalar çerçevesinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu edimlerin katma değer vergisi doğurması söz konusu olamayacağından davacının bu çerçevede bu verginin doğduğunu ileri sürmesi yasal dayanaktan yoksundur. Diğer taraftan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin götürü bedelli sözleşme olduğu tartışmasız bulunduğuna göre yükleniciye ait bir edimin, sözleşme ile dahi olsa arsa maliklerine devrine de yasal olanak bulunmamaktadır. Bu şekilde sözleşmenin 9 uncu maddesinde yapılan düzenlemenin yazılmamış sayılması gerektiği kabul edilmelidir. Sırf bu şekilde sözleşmeye derc edilen vergi yükümlülüğü, zaten doğmamış bir vergi alacağının ödenmesi mükellefiyeti de getirmez....

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK'nın 706, Borçlar Kanunu'nun 213, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Öte yandan, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Yargıtay'ın kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir....

          Kaldı ki, 09.01.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 7. maddesinde "her türlü vergi resim harç sigorta primleri ve yapı kullanım belgesi alınması için gereken harçların yüklenici tarafından ödeneceği" hükmü bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş, ... 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/166 esas sayılı dava dosyasının sonucunu beklemek, o davada arsa sahiplerinin hakları hükme bağlanıp kesinleşirse bu tutar ile birlikte iskan harç ve masrafları ile sigorta primlerinin tutarı da saptanıp arsa sahiplerine ödenmek üzere davacıya depo ettirmek, böylece arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yerine getirilmeyen hükümleri davacı tarafından yerine getirilirse tescile hükmetmek, aksi takdirde davayı reddetmek olmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....

            Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 09.10.2003 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin yüklenicisi olan tarafça sözleşmede eser bedeline karşılık bırakılması kararlaştırılan mülkiyet aktarımı istemi ile açılmış olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayanarak, davalı yükleniciye düşen bağımsız bölümün sözleşme şartlarının yitirildiği iddiasıyla davalı yüklenici adına tapuya tescili istemi ile açıldığından ve eser sözleşmesinin tarafları arasındaki tescil davası olduğundan temyiz incelemesi görevi Yüksek 15.Hukuk Dairesine aittir. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.05.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu