maliklerince sayı ve arsa payı çoğunluğu ile alınmış karar bulunduğu gerekçesiyle bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı şirket vekili, tüm paydaşlarla sözleşme yapılmadığından, dava konusu sözleşmenin geçersiz olduğunu, pay devrinin davalılarca değil dava dışı başka bir arsa sahibi tarafından yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., dava konusu hissenin davacı arsa sahiplerinden değil dava dışı başka bir arsa sahibinden devralındığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı, davalılardan arsa malikleri adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş olmasına göre, böyle bir istemde bulunabilmesi için, davaya konu edilen bağımsız bölüme yönelik olarak davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu, hiçbir ediminin kalmadığını, diğer üyelerle eşit durumda olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Öte yandan, peşin bedelli ortaklık halinde, peşin bedelli ortaktan inşaatın finansmanına yönelik aidat istenemez ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan yönetim ve alt yapı giderlerinin ödenmesi gerekir. Kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir....
Karar bu nedenlerle arsa sahipleri yararına bozulmalıdır. 3-Davacı ve karşı davalı yüklenici şirketin sair temyiz itirazlarına gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda çatı imalâtının sözleşmeye ve tekniğine uygun yapıldığı belirtildiği halde mal sahiplerinin ifadeleri dikkate alınarak arsa sahipleri lehine bedele hükmedilmesi yerinde değildir. Bu konuda gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak çözümü teknik bilgiyi gerektiren imalât eksikliğinin bilirkişilerce değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. İnşaatta eksik bırakıldığı kabul edilerek arsa sahipleri yararına hükmedilen ortak yerlerle ilgili imalât bedelinin arsa sahiplerinin hisseleri oranında tenkis edilmemiş olması da yerinde olmamıştır. Kararın bozulması uygun görülmüştür....
Dava dışı kooperatif aleyhine dava açılıp, bu dosya ile birleştirilmesi sağlandıktan sonra, kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Ortakların da kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini isteyebilmeleri, genel kurullarda kararlaştırılan ve geçerliliğini koruyan parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları halinde mümkündür....
Buna göre mahkemece davacı bağımsız bölümde oluşan zarar nedeniyle icra takibi yapılabileceği dikkate alınarak oluşan zarar yönünden inceleme yapılıp sonucuna göre bu zarar nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi, çatıda davacı tarafından yapılmış herhangi bir onarım olmadığı ve Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi uyarınca hakimin müdahalesi ile çatının onarımı yönünden bir istem bulunmadığı dikkate alınarak çatı onarım bedeli yönünden itirazın iptali talebinin reddi gerekirken talep aşılarak ve infazda da tereddüt uyandıracak şekilde hakimin müdahalesi ile bu yönden de itirazın iptali, yönetici tayinine ve yönetim giderlerinin de arsa payları dikkate alınarak yönetimce tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Ortakların da kendilerine tahsis edilen konutun mülkiyetini isteyebilmeleri, genel kurullarda kararlaştırılan ve geçerliliğini koruyan parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları halinde mümkündür....
maliklerin paylarının eşitlendiğini, tapudaki paylar düzeltilmeden ortaklığın satış yoluyla giderilmesinin zarara uğramasına yol açacağını ileri sürerek davalılar adına fazla tescil edilen arsa paylarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davasını ıslah yoluyla tazminata dönüştürmek için mehil isteğini bildirmiştir....
in çatıyı kullandığını, hakim müdahalesi ile kullanımının men'ine, onun tarafından yapılan ilavelerin kaldırılmasına, ayrıca müştemilat olarak tapuda kayıtlı olan taşınmazda 10 hisse verilen bu bölümün fiilen arz üzerinde bulunmadığı halde buraya 10/1000 arsa payı verildiğini, 10/1000 arsa payının açıkta kaldığını, bunun da kaldırılarak arsa payının düzeltilmesini, 21 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında eklenti olarak tescilli (A), (B), (C), (D) harfli depolarla 21 numaralı bağımsız bölümün eklentisi olan terasla ilgili şerh bulunduğunu oysa adı geçen yerlerden bütün maliklerin istifade hakkı bulunduğundan şerhin iptali ile ortak yerlerden bütün maliklerin istifadesine açılması yönünde davalının hakim müdahalesi yolu ile yararlanma hakkına engel olmasına son verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....