No: ... .../..." adresinde bulunan apartmanın ... ve ... nolu bağımsız bölümlerinin bulunduğu, yönetim planının ...05/1963 tarihinde yönetim planının imzalanarak tapuya sunulduğu, arsa paylarının belirlenmiş olduğu, kat mülkiyetine geçildiği tarih ile arsa paylarının düzenlenerek yönetim planlarının imzalandığı tarihler dikkate alındığında, tüm kat maliklerince itirazı kayıt ileri sürülmeden onaylandığı, kat irtifakına geçiş tarihinde bağımsız bölümlerin değerinde ve arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı, yine kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkça saptanmadığı gibi; kat irtifakının kurulduğu tarihten bu yana geçen uzun süre içerisinde arsa paylarına herhangi bir bugüne kadar her kat malikinin kural olarak arsa payına göre ortak giderlere katıldığı, bilirkişi heyetinin...
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Davacı 6620 m2'lik 656 nolu parselde 226/6620 pay oranında maliktir. Yapılan özel parselasyon taşınmazın sınır ve alanlarına uyulmadan düzenlenmiş olsa bile bu özel parselasyona göre taşınmaz zemininde maliklerince fiili kullanım şekilleri ve kamuya terk edilen sokaklar oluşmuştur. Bu düzenleme ve fiili oluşuma göre davacıya taşınmazdaki 226/6620 payına karşılık zeminde 221.05 m2'lik özel parsel verilmiştir. Yapılan keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporuna göre davacıya ait 221.05 m2'lik bu özel parselin 84.45 m2'sine yol 97.20 m2'sine park olarak toplam 181.65 m2'sine davalı idarece kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı anlaşılmıştır....
Belediye Başkanlığının 14.10.2008 tarih 1902 sayılı yazısı ile her üç taşınmazın tamamının belediye sınırları ve imar planı içinde bulunduğu ifadesinin yer aldığı resmi yazıya istinaden kat maliklerince satın alındığını, ... Belediyesince tasdikli projelerle de sitenin her üç taşınmaz üzerinde inşa edilmiş olarak göründüğünü, tüm bunlara rağmen davalı şirketin sitenin havuz ve sosyal tesislerinin bulunduğu 1273 parselin şirket üstünde tutulduğunu, gerek proje aşamasında ve gerekse satış aşamasında her üç parseli de kapsayan...havuz ve sosyal tesisleri bulunan bir siteden mülk aldığı zannı ile hareket eden davacıların bu şekilde hataya düşürülerek yanıltıldıklarını ileri sürerek sitenin havuz ve sosyal tesislerinin bulunduğu 1273 parselin davalı şirket adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile arsa payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir....
Ancak; 1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunun ekinde bulunan ve bilirkişi tarafından düzenlenmiş bulunan anataşınmaza ait yönetim planında; bağımsız bölümlerin sadece konut olarak kullanılması, kat maliklerinin ortak giderlere katılımıyla ilgili düzenlemenin açık olmadığı vs. gibi bir kısım hususların bulunduğu dikkate alındığında yargılama sırasında yönetim planının kat maliklerince imzalanması için süre de verilmemiş olması nedeniyle mahkemece yönetim planının kat maliklerince imzalanması için uygun bir süre verilmesi, bu süre içinde imzadan kaçınan paydaşın olması ve bir itirazlarının da olmaması halinde yönetim planının kat maliklerince imzalanmış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususlar yerine getirilmeden yönetim planının kararın eki sayılmasına hükmedilmesi, ./.. 2-Dava konusu taşınmazın paydaşlarından 31.12.1997 tarihinde öldüğü ve mirasının bütün mirasçıları tarafından reddedildiği ancak Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin...
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; iptali istenen kat malikleri kurulu toplantısına davacının katıldığı, 09.01.2010 günlü kat malikleri kurulu toplantı tutanağının 7. maddesinde katılanların tümünün oyları ile toplantı tutanağının altının divan başkanlığı ve üyeleri tarafından imzalanmasına karar verildiği, alınan bu karar uyarınca toplantıda alınan kararların ayrı bir kağıda yazılarak altının divan heyetince imzalandığı, bunun karar defterine yapıştırıldığı ve toplantıya katılanlarca imzalanmış bulunan bir hazirun cetveli düzenlendiğine göre 634 sayılı Yasa’nın 32/4. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uyulmadığından bahisle kat malikleri kurulu toplantısı ve alınan kararların iptali istenemez....
Dava konusu anataşınmazın onaylı mimari projesinde bulunup da hiç yapılmayan veya eksik yapılan bölümlerin tamamlanması için gerekli masraflara 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi gereğince yönetim planı ile aralarında başka bir anlaşma olmadıkça her kat maliki arsa payları oranında katılmakla yükümlü olduğundan; mahkemece, sadece onaylı mimari projesinde öngörüldüğü halde binanın ilk inşası sırasında hiç yapılmayan ve ortak yer niteliğinde olan bacanın yapım giderine tüm kat maliklerince arsa payı oranında katılmalarına, ayrıca onaylı mimari projeye aykırı olarak yapılan galvaniz sac bacanın sökülmesi giderlerinin de arsa payı oranında kat maliklerinden tahsiline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için uygun bir süre verilmemesi, Doğru görülmemiştir....
Ana yapının yönetimi ve ana yapıya ilişkin hususlar bağımsız bölüm maliklerince kat malikleri kurulunda alacakları karar ile mümkündür. Merkezi ısınma sistemli ana yapılarda ve sistemlerde merkezi veya lokal ısı veya sıcaklık kontrol cihazları ile bu cihazlara bağlı olarak giderin paylaşılmasının yapılması hususu faydalı giderlerdendir. Kat Mülkiyeti Kanununun 42/1. maddesinde belirtilen faydalı giderler ana yapının sayı ve arsa payı çoğunluğuyla verecekleri karar ile mümkündür. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun mevcut binalar için zorunluluk getirmediği, yönetmeliğin ise sistem kurulmasına ilişkin değil, uygulamaya ilişkin olması karşısında; ısı pay ölçer sisteminin ve bu sistemden vazgeçilmesine ilişkin kararlar ancak Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesine göre kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile alınabilecektir....
Ana yapının yönetimi ve ana yapıya ilişkin hususlar bağımsız bölüm maliklerince kat malikleri kurulunda alacakları karar ile mümkündür. Merkezi ısınma sistemli ana yapılarda ve sistemlerde merkezi veya lokal ısı veya sıcaklık kontrol cihazları ile bu cihazlara bağlı olarak giderin paylaşılmasının yapılması hususu faydalı giderlerdendir. Kat Mülkiyeti Kanununun 42/1. maddesinde belirtilen faydalı giderler ana yapının sayı ve arsa payı çoğunluğuyla verecekleri karar ile mümkündür. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun mevcut binalar için zorunluluk getirmediği, yönetmeliğin ise sistem kurulmasına ilişkin değil, uygulamaya ilişkin olması karşısında; ısı pay ölçer sisteminin ve bu sistemden vazgeçilmesine ilişkin kararlar ancak Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesine göre kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile alınabilecektir....
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 6216/1 ve 6225/1 parsellerdeki imar yoğunluğunu artırarak 1,5 katına çıkarttığını, emsal artışıyla anılan parsellerde 60 konutun daha yapılmasına imkan sağlandığını, arsa maliklerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak kendilerine isabet edecek 15 dairenin bedelinin tahsili için açtıkları davada kooperatiften tahsiline karar verilen bedelinin genel kurul kararıyla tüm ortaklardan eşit olarak alınmasına karar verildiğini, imar değişikliği sonucu 60 daire yapılmasına imkan sağlanan 6216 ve 6225 parsellerde adlarına konut isabet eden kooperatif ortaklarının bu parsellerde inşaat yapılmasına karşı çıkarak inşaat yapılması için alınan genel kurul kararının iptalini sağladıklarını, kooperatifin ferdileşme sürecinin tamamlanmasıyla 6216 ve 6225 sayılı parsellerde konut alan ortakların diğer ortaklar aleyhine zenginleşeceklerini ileri sürerek, arsa sahiplerine ödenen miktardan müvekkillerinin payına düşen kısmın tespiti ile şimdilik 6.000,00 TL'sının, 60...
Sulh Hukuk Mahkemesi kararının yeni bir hukuki durum yaratmayan ve kesin hüküm niteliğinde olmayan bir tespit kararı olduğunu, inşai bir hüküm olmadığından davalı yönetimin bloklara ait otoparklara müdahelesinin hukuka uygun düşmediğini, davacı bloğun paylı mülkiyetinde bulunan arsa parçasına ilişkin herhangi bir tahsis iradesi mevcut olmadığından bu bloğa ait otoparkın yalnızca bu blok maliklerinin ortak yeri niteliğinde olduğu, kamuya açık ve diğer yapı maliklerince kullanılmasının söz konusu olmadığından otoparkın toplu yapı kapsamındaki tüm bağımsız bölüm maliklerinin ortak kullanımına tahsisli olduğu şeklinde yaratılan çekişmenin giderilmesine ve davalı yönetimin bu yere yapılan müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 2014/432-1380 Esas -Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 18....