- KARAR - Davacı vekili, davacının davalı ...’e 21.800,00 TL bedelle araç sattığını ve aracın devir işlemlerinin davalı ... adına gerçekleştiğini, ancak satış bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı ...’e ve diğer davalı ...Otom. Hizm. …Ltd. Şti.’ne ihtarname gönderdiğini, ancak gönderilen karşı ihtarnamede satış bedelinin davacı şirket elemanı ... tarafından makbuz ile ödendiğinin iddia edildiğini, davacının böyle bir ödeme almadığını, bu nedenle ... Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün 2013/6431 esas sayılı takip dosyası ile alacağın tahsili için takibe geçildiğini, bu takipte araç bedeli ile ödenen damga vergisinden kalan 16.499,99 TL’nin talep edildiğini iddia ederek 16.499,99 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ve ...Otom. Hizm. …Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir....
Davacı ----ile araç tamir bedeli olarak talep-------- yükselterek ,davanın --- üzerinden kabulü ile kaza tarihi olan --- tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, Dava, davacı ---- meydana gelen kaza sebebiyle ----bedelinin ve değer kaybının ve ikame araç bedelinin tazminine ilişkin olduğu anlaşıldı....
Mahkemece ise, taraflar arasındaki karşılıklı gönderilen ihtarlardan araç bedelinin 26.750,00 TL olduğu, aracın noter satış senedinde kasko değerinin 35.800,00 TL olduğu, bu durumda davacının aracı piyasa değerinin 10.000,00 TL altında bir fiyatla satın aldığı ve bu durumun aracın pert olduğuna dair objektif bilinebilirlik teşkil ettiği,aksinin kabulünün hakkın kötüye kullanılmasını sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, aracın pert olduğunun davacı yanca bilinip bilinmediği hususundan kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen noter satış sözleşmesinde aracın satış bedeli beyan edilmemiş, yalnızca kasko değeri belirtilmiştir. Mahkemece de,aracın gerçek piyasa değerinin noter satış senedinde yer alan kasko değeri olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki, araç satış senedinde yer alan kasko değerini gerçek piyasa satış bedeli olarak kabul etmek mümkün değildir....
kaybının ve araç ikame bedelinin tespiti için eksper Üstün Üstünol'a dosya teslim edildiğini ve eksper raporunda da görüleceği üzere müvekkilinin aracında 7.500,00 TL değer kaybı, 2.000,00 TL araç mahrumiyet zararı tespit edildiğini, araç hasar bedelinin KDV dahil 28.443,13 TL olduğu tespit edildiğini, ekspere hizmet bedeli olarak ayrı ayrı 198,31 TL ödeme yapıldığını, ... plakalı aracın kaza tarihi ile maliki ve işleteni ......
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 10.962,36 TL hasar bedelinin, davalı ... ... ... yönünden kaza tarihi olan 18/07/2019 tarihinden , davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 748,84 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 546,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 202,01 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça yapılan 3.544,2 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.213,53 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 4- Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu hususta bir karar verilmesine yerolmadığına, 5- Davacı taraf kendisini...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının ödetilmesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya ait aracı tamir ettiğini, ancak iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek davalı araç maliki aleyhine icra takibi başlatmıştır. İleri sürülen hukuki ilişki BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. BK'nın 364. maddesi uyarınca eser sözleşmelerinde yüklenici işi yapıp teslim ettiğini, iş sahibi ise iş bedelini ödediğini kanıtlamakla yükümlüdür....
Kurallara uygun olarak karşıdan gelen normal kendi şeridinde seyreden--- plakalı araç sürücüsü --- kusursuzdur. ----- çıkmış hususi bir ------ Kaza sebebi ile aracın ön kısmının hasarlı olduğu ve onarım bedelinin ekspertiz raporunda ---- belirlendiği, alt sınıf bir araç için tespit edilen tutarın çok yüksek olduğu, --- --- olduğunun anlaşıldığı, aracın kaza öncesi rayiç değerinin -- olduğu, hasarlı ---- ----satıldığı, satış bedelinin uygun olduğu, bir aracın pert hasar tutarının kaza öncesindeki rayiç değeri ile hasarlı haldeki ---- arasındaki farka eşi olduğu, hasara konu aracın pet hasar tutarının ---- olduğu, aracın onarım bedelinin ise --- olduğu dikkate alındığında aracın pert kabul edilmesinin daha ekonomik olduğu, ---araç sürücüsü --- yaptığı kazadan sonra------- edilmiş olup, --- alkollü olduğundan ---- güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiştir, kazanın meydana gelmesinde --- herhangi bir başka faktör rol oynamadığından kaza münhasıran alkolle bağlı olarak meydana gelmiştir....
Somut olayda, yargılama aşamasında sigortalı araç üzerinde rehin hakkı sahibi olan banka 13.7.2010 tarihli yazısı ile tazminatın bankaya ödenmesi halinde muvafakat edecekleri belirtilmiş, mahkemece bu yazıya göre banka şubesinin muvafakatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz dilekçesi ile dosyaya sunulan rehin hakkı sahibi banka şubesinin 15.10.2010 tarihli yazısı ile araç üzerindeki rehnin kaldırılması için ilgili trafik şube müdürlüğüne yazı yazıldığı anlaşılmıştır.Her ne kadar temyiz aşamasında yeni delil ibrazı mümkün değilse de, bankanın rehin hakkının kaldırılmış olması aktif husumete yönelik bulunmasına göre yargılamanın her aşamasında husumetin re'sen gözetileceği dikkate alınarak, mahkemece rehin hakkı olan banka şubesinden rehnin devam edip etmediği, dava açılmasına ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatinin olup olmadığı araştırılarak, bankanın rehin hakkının kaldırıldığı veya muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya...
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile; -21.682,03-TL araç hasar bedelinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 16/12/2020 tarihinden, davalı -----kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, -1.680,00-TL araç yoksunluğuna ilişkin tazminat bedelinin 04/12/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı -------tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Karar harcı 1.595,90-TL'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,39-TL harcın ve 313,58-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 398,97-TL'nin mahsubu ile bakiye 1.196,93-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan 398,97-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-TTK 56/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu...
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiil nedeniyle kazaya karşılan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalıdan araç hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğundan eldeki davanın ticari dava olması nedeniyle zorunlu arabulucuğa tabi olduğunda kuşku bulunmayıp, dava tarihinin 11/08/2021, arabulucuya başvurunun 13/08/2021, son tutanağın düzenlendiği tarihin ise 19/08/2021 olduğu, davanın ilk olarak mahkememizde ikame edildiği görülmekle davacı vekilinin dava tarihinden sonra arabulucuya başvuruda bulunduğu sabit olduğundan ve eldeki davada dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlenmiş olması dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK' nın 114/2 ve 115/2....