Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/05/2016 tarih ve 2014/13-159E. - 2016/257 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören sözleşmelerin geçerliliği, maddede öngörülen şekil şartlarına uygun şekilde yapılmalarına bağlı olup, geçerlilik koşulu olan bu şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler geçersiz olduğundan, geçersiz satış sözleşmesi uyarınca taraflar verdiklerini geri isteyebileceklerdir....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, davalı adına tescilli aracın satış sözleşmesine dayalı araç tescili davası olup, uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında araç satışına ilişkin bir sözleşme bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise satışın geçerli olup olmadığı ve aracın davacı taraf adına tescilinin gerekip gerekmediği hususlarındadır. Dosyanın mahkememize Bakırköy .... Tüketici Mahkemesi'nin 29/06/2021 tarih ve ... Esas .... Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı. ... İl Emniyet Müdürlüğü cevabi yazısı, Unkapanı Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır. Dava harici araç satış sözleşmesi gereğince davacı adına tescil edilmeyen aracın davacı adına tescili davasıdır. Dava dilekçesindeki anlatım ve dosya arasında yer alan bilgi ve ve belgelerden anlaşıldığı üzere dava konusu ... plaka sayılı aracın satışı resmi şekilde yapılmamıştır....

      Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı şirketin ortaklar genel kurul kararı ile davaya konu taşınmazların davalıya satışı konusunda oybirliği ile karar verildiği, alınan bu karar uyarınca işlemleri yapmak üzere şirket müdürü Bilal Yaman'a yetki verildiği, ortaklar kurul kararının tüm ortaklarca imzalandığı ve geçerli olduğu, bu genel kurul kararı uyarınca davacı ... tarafından davaya konu taşınmazların davalı ...’a satış işleminin yapıldığı, dolayısıyla gerek alınan ortaklar kurulu kararında gerekse satış işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça söz konusu satış işleminin muvazaalı olduğu ileri sürülmüşse de, alınan ortaklar kurulu kararının yasaya uygun olduğu, yine devir işlemlerinin de yasanın belirlediği şekilde yapıldığı, davacıların bizzat yaptığı işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesindeki dürüstlük kuralı ve çelişkili davranışta bulunmama ilkesi ile bağdaşmadığı, her ne...

        Mahkemece, davalının ... plaklı traktörün satışı için 16/06/2009 tarihinde vekaketname verdiği, dolayısıyla davacının edimini yerine getirmediği iddiasının ise uzunca bir süre sonra traktörün satışı için vekaletname vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de,bizzat davacının mahkemeye gönderdiği 13.3.2013 tarihli yazıda,traktörün fatura edilmediği ve tescil işleminin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişki harici araç alım satımından kaynaklanmaktadır.Satış, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz satışlarda herkes aldığını sebepsiz iktisap kurallarına göre iade ile mükelleftir. Bu nedenle davacı satış parasını değil ancak verdiği aracın iadesini isteyebilir. Mahkemenin kabul şekli geçersiz sözleşmeyi geçerli hale getireceğinden karar az yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı olup, hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekir....

          Noterliğinin 12/03/2018 tarihli araç satış sözleşmesi ile satın aldığını , aracın 12/03/2018 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin aracı ekspertize soktuğunu, kilometresinin 182.000km'de görüldüğünü, bunun üzerine aracın satın alındığını, davacı aracı 2020 yılında muayeneye götürdüğünü, aracın km.si ile oynandığı ve asıl km sinin 406.566 km olduğunu ve bu km'nin davalıların alım satım yapmadan önceki vizeden hemen sonra düşülerek 182.000km getirildiğini ve aracın aslında sarı fiat olduğu ve taksiden dönme olduğunun ortaya çıktığını, müvekkilinin dolandırıldığını ve kendisine gerçeğin saklanılarak ve ayıbın gizlenilerek satış yapıldığını öğrendiğini, durumu satıcıya anlattığında "benim arabayı ödemem mümkün değildir" şeklince cevap verdiğini, bu nedenlerle tüm yasal hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle aracın iadesi ile 42.000,00TL belirsiz bedelin tarafına ödenmesine, mümkün değil ise aynı modelde ve markada aracın davalıdan tahsiline, mümkün değilse ayıp oranında...

          sözleşme yapılmış olup satış sözleşmesinde de ilgili senetlere veya miktara ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, araç satış sözleşmesinde araç satış bedelinin 01.10.2017 tarihinde ödeneceğinin düzenlendiğini, senetlerin ödeme tarihlerinin ise farklı olduğunu, bir senedin teminat senedi olabilmesi için senet üzerine açıkça yazılması veya yazılı bir belge ile ispatı gerektiğini, senetler üzerinde herhangi bir ibare olmadığı gibi teminat olarak verildiğine dair yazılı bir belge de bulunmadığını, aracın satış bedeli kendisine ödenmediğini, bu nedenle de aracın devri yapılmadığını, yapılan ödemelerin de araç kullanım bedeli ve araç hasar bedeline ilişkind olup bu borçlara mahsup edildiğini, müvekkilinin davacıya borçlu olmadığı gibi; aksine alacaklı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesi; "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir." hükmünü havi olup, bu kapsamda dava konusu iş makinesinin devrinin resmiyet taşımadığı, dolayısıyla geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          e sattığını, ancak villanın halen borçlu ve ailesi tarafından kullanıldığını, satış işleminin muvazaalı olduğunu belirterek satış işleminin BK'nun 18. maddesi gereğince iptaline, İİK'nun 283/1. maddenin kıyasen uygulanarak 350.041,53 alacak yönünden haciz satış yetkisi tanınmasına, takip konusu alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, aciz halinde olmadığını, davacılara 28 aylık kira borcu olduğunu, 2009 yılı Şubat ayına kadar takip konusu kira borcunun ödendiğini, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. '', 3.4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 950/1 inci maddesi; ''Alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması hâlinde, borç ödeninceye kadar hapsedebilir. '', 3.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi; ''Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır....

              Taraflar arasındaki ihtilaf trafikte kayıtlı aracın haricen satışından kaynaklanmaktadır.Davacı-karşı davalının 14.5.2001 ve 22.06.2001 tarihli harici oto satış sözleşmeleri ile davalı-karşı davacıya ait aracı satın aldığı, araç davacı-karşı davalı elinde iken kayıt maliki tarafından aracın davacı-karşı davalının elinden alındığı taraflar arasında ihtilafsızdır. Taraflar arasında düzenlenen 14.5.2001 ve 22.06.2001 tarihli oto ön satış sözleşmeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 20/d madde ve fıkrası gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için taraflar aldıklarını haksız iktisap hükümleri uyarınca karşılıklı olarak aynı anda iade etmekle yükümlüdürler. Davacının, geçersiz satış sözleşmesi ile satın aldığı araç , davacı elinden alındığına göre davacı ancak aracın satış bedeli olarak ödediği parayı satıcıdan sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince isteyebilir....

                UYAP Entegrasyonu