ve aracı satacağı kişiyle yapmış olduğu anlaşma nedeniyle, araca işlem yapılmadan teslim aldığını, söz konusu parçanın araca hiç takılmadığını, davacının taahhüt ettiği tarihte parçanın takılmasını sağlayamadığından servis prosedürü olan iş emri ve teslim tutanağı imzalanmadan aracın servisten çıkarıldığını, araç teslim alındığında davacının herhangi bir borcu olduğunu söylediğini veya fatura tahakkuk edilmediğini, Davacı tarafından tahakkuk edilen faturanın uydurma bir fatura olduğunu, dava konusu aracı 29/01/2022 tarihinde satıldığını, maliki olmadığı araç hakkında 10/02/2022 tarihinde irsaliyeli fatura düzenlendiğinden o tarihte aracın teslim alınmasının mümkün olmadığını, faturanın tarafına tebliğ edilmediğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine, kötüniyetle başlatılan icra takibi nedeniyle asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan 28.09.2005 tarihinde satın aldığı aracın teslimden sonra arızalandığını ve garanti kapsamındayken aynı arızayı ikiden fazla tekrarladığını, farklı arızaları ise dörtten fazla tekrarladığını,... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/61 D.iş sayılı dosyasında araçta gizli ayıbın bulunduğunun tespit edildiğini belirterek, araç satış bedeli olan 45.000-TL'nin iadesi ile müvekkilince tamir için yapılan 3.833,30-TLmasrafın ve başka araç kiralanmak zorunda kalınması nedeniyle yapılan 5.000-TL kira masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu aracın kaza yapması nedeniyle arızalandığını, davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Dava, taraflar arasındaki araç satışına ilişkin sözleşmenin iptali ile birlikte, ödenen peşin satış bedelinin iadesi ve bakiye satış bedeline karşılık olarak verilen senedin iptali istemine ilişkindir. 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinin (e) bendinde, “Ticaret 2013/831-1767 hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında “kıymetli evrakın iptali” ne ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı işi olduğu belirtilmiş, aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı belirtilmiştir. Ne var ki söz konusu madde gereğince, kıymetli evrakın ancak zayi nedeniyle iptaline ilişkin talepler, çekişmesiz yargı kapsamında değerlendirile- bilecektir....
05/1816 sayılı kredi sözleşmesinin 34 XX 213 plakalı araç için düzenlenmediğini, kredi sözleşmesinde bu yönde bir kayıt bulunmadığını, bu araç için sözleşme yapılması halinde aracın ruhsat bilgilerinin de sözleşmede yazılması gerektiğini, sözleşmenin satıcı bayi Mengerler Oto Ticaret ve San A.Ş tarafından teslim edilecek sıfır km araç için yapılmasına rağmen bayi tarafından araç teslim edilmediğini, aracın bedeli karşılığı dava dışı Kayapalı Nilüfer Ltd....
Dava, adi yazılı satış vaadi sözleşmesinde resmi şekle aykırılıktan kaynaklı sözleşmenin iptali talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237. (EBK 213. mad.) maddesinde de, sözleşmenin biçimi başlığı altında; taşınmaz satımının geçerli olması için getirilen resmi senede bağlanması şartı, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri için de öngörülmüştür. 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 60/3 ve 89. maddeleri taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterlerce düzenleme şeklinde (resen) yapılacağı kuralını getirmiştir. Öyle ise, kaynağını Borçlar Kanunu’nun 29.maddesinden (EBK 22. mad.) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 237.maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706 ve Noterlik Kanunu’nun 89.maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir....
talep ve dava etmiştir....
Davalı tarafından 14.12.2009 tarihli fatura ve 17.12.2009 tarihli ... odası iş makinaları tescil belgesine göre davacıya biçerdöver satışı yapıldığı ve taraflar arasında yapılan 2.7.2010 tarihli protokole göre de; davalı tarafından satışı yapılan biçerdöverin üretilerek davacıya 30.11.2011 tarihinde tesliminin yapılacağı teslime kadar da geçici olarak başka bir biçerdöverin teslim edileceğinin kararlaştırıldığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davacı yargılama aşamasındaki beyanında, geçici olarak teslim edilen biçerdöveri iade etmek istediğini ancak davalı ile irtibat kuramadığını, satış bedelinin tamamını ödediğini ancak satışa konu biçerdöverin teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki resmi noter sözleşmesinin ve adi yazılı sözleşmenin geçerli olduğu davacının anılan sözleşmeleri dava tarihi itibariyle feshetmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Zira bu madde sadece otopark ücretinin (araç sahibi üçüncü kişilerden alınacak) neye göre hesaplanacağına ilişkin olup; sözleşmenin yenilenmemesi halinde kimin kime ne kadar ücret ödeyeceği ya da sona erme sonrasında kalan araç olursa bedelinin nasıl tahsil edileceği konusunda açık düzenleme bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki fiili uygulama da gözetildiğinde otopark ücret tahsil işleminin davalı tarafından yapıldığı söylenemeyeceğinden ve dava tarihi itibariyle davacının bu araçlara ilişkin ücreti dava dışı kişilerden veya satış yoluyla gelen paradan tahsil etmesi mümkünken ücretin davalıdan istenmesi taraflar arasındaki ilişkiye ve hukuka uygun değildir....
Birleşen menfi tespit-alacak davasında, davalı vekili, taraflar arasında 30.04.2008 tarihindeki ilk anlaşmanın 8.2 maddesinde " ödemelerdeki gecikmelerin ... den kaynaklanan nedenlerden dolayı yaşanabilecek gecikmelerin imalatı etkilediği oranda teslim süresini uzatacağı.." hükme bağlandığını, 30/04/2008 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılan 19.08.2008 tarihli sözleşme ile ana sözleşmede 200 KW olarak belirlenen ürünün 500 KW olarak değiştirildiği ve ek sözleşme ile ana sözleşmenin 2- 3 -4 -5 -6 -7 ve 10. maddelerinde değişiklik öngörüldüğünü, bu değişikliğin ana sözleşmenin 8.2 maddesini kapsamadığını, 19/08/2008 Tarihli ek sözleşmenin 6. maddesinde ödeme şeklinin avans ödemesi ve teslimden sonraki ödeme olarak iki bölüm halinde düzenlendiğini, avans ödemesinin finansal kiralama şirketi ve davacı tarafından yapıldığını, kalan miktarın teslim tarihinde ve teslim yerinde karşılıklı anlaşılacak ödeme programına göre ödeneceğinin öngörüldüğünü, ek sözleşmenin imzalanmasından sonra teslimden...
, satış tarihinden aracın müvekkiline teslim tarihine kadar geçen süre zarfında aracın kullanımından doğan kiralama ve amortisman bedelinin satış bedelinden tenzilinin ve mahsubunun yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir....